Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terk ihtarı davacı-davalı kadına 05.10.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan birleşen davanın 06.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasını kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan açtığı için reddi gerekirken, ihtarın samimi olmaması nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, kocanın boşanma davasının reddine yönelik gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın birleşen davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Kocanın kendi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, “Terk ihtarında davet edilen evin manevi bağımsızlığı bulunmadığı, bu sebeple davalı-davacı (kadın)'ın, müşterek haneye dönmemekte haklı olduğu" gerekçesiyle kocanın terke dayalı davasının reddine karar verilmiştir. Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durumun devam ediyor olması gerekir. Bu sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz....

      Davacı verilen kararı; terk hukuki sebebine dayalı açtığı davasının süre koşulu ve diğer koşullar yerine getirildiği ve evliliğin temelinden sarsıldığı ispat edildiği halde davanın reddine kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması ve terk hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce doğrudan doğruya (resen) göz önünde tutulur....

      Ziynet ve çeyiz eşyalarının tahsiline ilişkin bu dava, incelenen boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp kesinleşen boşanma kararı bu davada kesin hüküm oluşturmadığından, ziynet ve çeyiz eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel teşkil etmemektedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, davacı tarafça düğünde takılan ziynetlerin ve düğün sonrası çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsilinin talep edildiği de nazara alındığında düğün tarihinden önce açılan ve yerel mahkemece karar verilen söz konusu boşanma davasının, red ile sonuçlanıp kesinleşmesinin iş bu dava ile ilgisi bulunmamaktadır....

        Erkek tarafından karşı eşin "hakaret, evi terk, davalının ailesinin müdahalesi, evliğin sorumluluklarını sürekli dışarda yemek yemek ve gezmek isteyerek yerine getirmeme, gebelik testi sırasında yüksek sesle bağırma, annesi hakkında olumsuz sözler söyleme " vakıalarına dayanan kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı, TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davası açıldığı, davalı- birleşen davacı kadın tarafından ise karşı eşin " ailesi ile görüşmesini kısıtlama, ''hiç bir şeyim değilsin ,tek varlığım annem', hiç bir şeyimsin' şeklinde sözler söyleme, maddi ve manevi olarak ilgilenmeme, hakaret, aşağılama, davacı- birleşen davalının ailesinin evliliğe müdahalesi, boşanma davası açarak evi terk," vakıalarına dayanan kusurlu davranışları ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı, TMK'nun 162. maddesi uyarınca boşanma davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde ilk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleşen boşanma...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni değildir, terk hukuki sebebine dayalı bir davada bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer....

          Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl Dava TMK 166/son maddesi uyarınca, ortak hayatın kurulmaması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine göre; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak, feragat ile sonuçlanan davalarda ise feragat tarihinden itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir..." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/16959 Esas, 2018/5583 Karar sayılı 25/04/2018 tarihli kararı) Somut olayda, davacı erkek tarafından Rize Aile Mahkemesinin 2015/424 Esas, 2015/494 Karar sayılı dosyası ile açılan boşanma davasında davacı 27/11/2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiş ve TMK'nın 166/4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkeğin davası terk sebebine dayanmaktadır. Davacı erkek tarafından.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/59 değişik iş dosyasında davalı kadına karşı terk ihtarı isteminde bulunulmuş, ancak iade üzerine gelen bu dosyada mahkeme tarafından gönderilen terk ihtarı kararının tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde terk ihtarı kararının davalı kadına tebliğine dair mazbatanın dosyaya alınmasından sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine ikinci kez İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 25.09.2018 (Salı)...

            Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına kaldırma sebebi olur. Eldeki dosyada mahkemece gerekçeli kararda; "...her ne kadar davalı 100.000,00- 'er TL maddi- manevi tazminat ve nafaka talebinde bulunmuş ise de, terk nedeni ile açılan boşanma davalarında terk eden eş terkte haklılığı değil eve dönmemekte haklılığını kanıtlaması gerektiği, toplanan delillerden davalı kadının eve dönmemekte haklılığını kanıtlayamadığı Yargıtay 2. HD.'nin 2007/12929 Esas 2007/12826 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere terke dayalı boşanma davasının kabul edilmesi durumunda, davalı yararına nafaka veya maddi manevi tazminata hükmedilmemesi gerekeceğinden (TMK 174/1 ve 175. Maddeleri gereğince) davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekeceği, daha önce bağlanan tedbir nafakasının ise karar tarihi itibariyle kaldırılması gerekeceğine " karar verilmiştir....

            ölümle tehdit ettiğini, müvekkilinin davalıya karşı 2016 yılında boşanma davası açtığını, boşanma davası devam ederken çocuklarının ve akrabalarının araya girmesi ile ve davalının da artık tövbe ettiğini bir daha böyle şeyler yapmayacağını beyan etmesi üzerine müvekkilinin şikayetinden vazgeçtiğini ve boşanma davasında da feragat ettiğini ve bir arada yaşamaya başladıklarını ancak bir süre sonra tekrar tartışmalar başladığını, müvekkilinin oğlunun yanında yaşarken de davalının huzur vermemesi nedeni ile iş bu boşanma davasını açmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle boşanmalarına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

            UYAP Entegrasyonu