O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve anne yanında kalan müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına ara karar ile hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; hükmedilen tedbir nafakasının niteliği gereği hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği gözetilmeksizin, hükümle birlikte tedbir nafakasının kaldırılması ve miktarları tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre az görüldüğünden, davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2. maddesi gereğince; Alaşehir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise; nafakaların ve tazminatların miktarı ile tedbir nafakasının gerekçesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakasının boşanma davasının kesinleşmesine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, tedbir nafakasının süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bağımsız tedbir nafakası davası bulunmadığı gibi, boşanma davası içinde Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının boşanma davasının reddine dair kararın, kesinleştiği tarihte kendiliğinden kalkacağının tabii bulnmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...
Ancak, davalı tarafından açılan boşanma davasında, davacı kadın için 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, boşanma davası reddedilmiş ve karar 10.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanmanın kesinleşmesinden önce 09.04.2012 tarihinde açılan bu davada dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan "dava tarihinden itibaren" ifadesinin çıkarılarak yerine boşanma tarihinin kesinleştiği 10.04.2012 tarihinden itibaren" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı- birleşen davacı vekili; davacı- birleşen davalının çalıştığını, düzenli geliri bulunduğunu, yoksul olmadığını belirterek, asıl davanın reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının boşanma kararından sonra aradan geçen süre zarfında güvenlik görevlisi olarak halen çalışıyor olması ve düzenli gelirinin bulunduğu gerekçesiyle asıl yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddine, birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulüne, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2014/168 E. sayılı dosyasında verilen 20.10.2014 ara kararda, “Davalı-karşı davacı ... , boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazandığından ve taraf vekillerinin yazılı beyanlarından herhangi bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmakla TMK 169. maddesi gereğince karşı dava tarihi olan 02/05/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere daha sonra artırılıp eksiltilmek kaydıyla aylık 1.000,00-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği, borçlunun icra dosyasındaki itirazında borcun ödendiğini beyan ettiği, borçlu tarafından sunulan dekontların; 6.5.2014 (1.000 TL), 15.5.2014 (500 TL), 10.6.2014 (1.500 TL), 8.7.2014 (1.500 TL), 11.8.2014 (1.500 TL) tarihli olup, ödemelerin .... 5. Aile Mahkemesi'nin nafakaya ilişkin tedbir ara kararından önce olduğu görülmektedir....
Taraflar arasında görülen Üsküdar 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/758 E. 2001/477 K. sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı ... tarafından davalı ... ... aleyhine açılan boşanma davasının kabul edilerek, davalı ... lehine kararın kesinleşmesine kadar devam etmek üzere aylık 30 TL tedbir, müşterek çocuk ... için kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra ise iştirak olarak devam etmek üzere aylık 30 TL nafakaya hükmolunduğu, kararın 13.09.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davada olayları açıklamak ödevi davanın taraflarına; hukuksal nitelendirmeyi yapma ve uygulanması gereken yasa maddelerini belirleyip uygulama ödevi ise hâkime aittir. Somut olayda, boşanma davasında tayin edilen yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiş ise de; boşanma kararında yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasına göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında boşanmaya dayalı yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir(TMK m 175)....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalıyla 2010 yılında boşandıklarını, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanmadan sonra davalının ekonomik durumunda düzelmeler olduğunu, yoksulluk durumunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; taraflar arasında ki boşanma davasının boşanma yönünden kesinleştiğini, yoksulluk nafakası yönünden kararın temyiz aşamasında bulunduğunu, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini ayrıca davalının yoksulluğunu ortadan kaldıracak düzeyde maddi durumunda değişiklik olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemce; dava ve karşı davanın boşanma talebi yönünden kabulü ile tarafların TMK’nun 166/4. ve 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalının tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 20.000,00TL maddi tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, davalı-karşı davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, davalı-karşı davacı kadın yararına Manisa 1. Aile Mahkemesi’nin 2016/35 Esas 2016/175 Karar sayılı dosyasından hükmedilen 475,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesince 12/02/2018 tarihinde tedbir nafakasına karar verildiği, davacı tarafın dava açılmadan önceki döneme ilişkin nafakanın kaldırılması talebinin mahkememizde görülmekte olan davanın konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından bu husus mahkememizce dikkate alınmamıştır." gerekçesi ile; "Davacının davasının kısmen kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/103 esas 2018/139 karar sayılı ilamı ile takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren(11/09/2018) kaldırılmasına, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış tedbir nafakasının kaldırılması istemidir....