Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2021 (Pzt.)...
kararı, asıl dava yönünden hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden verilen boşanma kararı kesinleştiğinden, birleşen dava boşanma talebi yönünden konusuz kaldığından boşanma yönünden konusuz kalan birleşen davada boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı birleşen davacısı lehine iş bu dava tarihi olan 29.07.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600 TL tedbir nafakasının davacı birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısına verilmesine, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 15.000 TL maddi, 14.000 TL manevi tazminatın davacı birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısına verilmesine, davacı birleşen dosya davalısının manevi tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar erkeğin davasındaki boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de erkeğin davasında verilen boşanma hükmünün istinaf konusu edilmeyerek kesinleşmesi, tedbir nafakasının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihi, süresi ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının reddi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik açtığı davanın kadın tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece birleşen tedbir nafakasının kaldırılması davasının dava şartı yokluğundan (hukuki yarar) reddine karar verilmiş, davacı-davalı kadın vekili tarafından birleşen tedbir nafakasının kaldırılması davası sebebiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle temyiz...
davacıya velayeten verilmesine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, iştirak nafakasının heryıl TÜFE/ÜFE ortalaması oranında kendiliğinden arttırılmasına" karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince davalı erkeğin vesayet altına alınmasını gerektirir sağlık sorunu olmadığının tespit edilmesi üzerine bu kez 08/06/2021 tarihli ve 2021/4 Esas, 2021/353 karar sayılı karar ile davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına dava tarihinden hükmün verildiği 08/06/2021 tarihine kadar aylık 500 Türk Lirası tedbir, karar tarihinden itibaren aylık 600 Türk lirası tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000 Türk lirası maddi ve 10.000 Türk Lirası manevi tazminata hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesinin, bölge adliye mahkemesince kaldırılan ilk kararına karşı münhasıran davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; kadın yararına hükmedilen aylık 500 Türk lirası yoksulluk nafakası miktar itibari ile erkek için usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu hususu gözetilmeden, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının artırılması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
Bu durumda, eldeki davadan önce kadın lehine hükmedilen TMK'nın 197.maddesine dayalı aylık 500 TL tedbir nafaka ilamı olduğu, bu ilam uyarınca hükmedilen nafaka devam ederken, sonradan açılan bu boşanma davasında TMK'nın 169.maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakası kararı bulunduğu, nafakaların niteliği ve amacı dikkate alındığında, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının bağımsız tedbir nafaka davasında hükmedilen nafaka ile birlikte tahsil edilemeyeceği, mahkemece boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ara karar ve de hükümde bu nafakanın bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka ile mükerrer tahsil edilmemek üzere karar verildiğinin belirtilmesi gerekirken bu konuda açıklama yapılmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının ne şekilde infaz edileceğinin ve hangi tarihe kadar devam edeceğinin açıklanarak hükmün düzeltilmesi yönünde karar verilmesi...
önemli derecede arttığını, davalı babanın ekonomik gücünde de olumlu değişmeler meydana geldiğini, maaşının arttığını, yurtdışı görevlerine gittiğini ve ek ücretler aldığını belirtmiş ve davanın kabulü ile müşterek çocuk için ödenen 200 TL tedbir nafakasının artırılarak aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasını ve iştirak nafakasının her yıl Üfe oranına artırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ... yararına yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 700 TL'ye yükseltilmesine, tarafların müşterek çocuğu 2001 doğumlu Birkan yararına iştirak nafakasının yine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500 TL'ye yükseltilmesine, tarafların müşterek çocuğu 2011 doğumlu Samet yararına iştirak nafakasının yine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....