Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Yükseltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, karşı davasında hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının tedbir nafakasının arttırılmasına yönelik karşı davasında yararına hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

    Mahkemesinin 15.06.2010 günlü ve 2010/464 E.-2010/699 K.sayılı kararı ile verilen 300,00 TL nafakanın kaldırılarak, mahkememizce hükmedilen davacı için her ay 400,00-TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl Haziran ayından bir önceki ay için açıklanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verildiği halde, sonradan yazılan gerekçede “... hakkaniyet kurallarıda nazara alınarak iştirak nafakasının 100,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verildiği” bildirilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere, mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır....

      Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması talebinin reddine, nafakaların her yıl ...tarafından açıklanan .. oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Somut olayda;... Aile Mahkemesinin 2010/908 Esas sayılı dosyasının 01/03/2011 tarihli ara kararı ile davacı kadın lehine 750 TL ve müşterek çocuk lehine 500 TL tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurulduğu, tarafların .... Aile Mahkemesinin 2013/718 Esas ve 2014/163 Karar sayılı lmaı ile 25.02.2014 tarihinde boşandıkları, davacı lehine aylık 750 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya verilen müşterek çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 01.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Ancak, mahkemece, oluşturulan hükümde; "Davanın kısmen kabulü ile; 1- Tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarafların müşterek çocuğu için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, çocuğun infak ve iaşesinde harcanmak üzere davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE," şeklinde hüküm kurulmuştur. Boşanma davası kabul edilince davacı kadın için hükmedilen tebdir nafakası (talep halinde) kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak, çocuk için hükmedilen tedbir nafakası ise iştirak nafakası olarak devam eder....

          Davalı vekili verilen kararı; davaların birlikte görülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakasının boşanma davası ile birlikte görülmesi gerektiğini, mahkemece delillerin hatalı değerlendirildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılıp taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; TMK'nun 197 maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının artırımı ve eğitimine devam eden reşit çocuk lehine yardım nafakası istemine ilişkindir. Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. TMK'nın 185/3 maddesi gereğince; eşler birlikte yaşamak; birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....

          Sayılı ilamı ile kadına bağlanan aylık 400 TL tedbir nafakasının kadının çalıştığından bahisle SGK kayıt tarihinden itibaren kaldırılmasını talep ettiği, boşanma kararının kesinleşmesi ile TMK 197.maddesi uyarınca hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalkacağı, ancak erkeğin davasının geriye dönük olarak kadının çalışmaya başladığı tarihten itibaren tedbir nafakasının kaldırılması davası olduğu, mahkemece toplanan deliller, tanık anlatımları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında geriye dönük olarak tedbir nafakasının kaldırılmasının koşullarının oluşmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı değerlendirilmekle, davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kdz....

          kadının, erkeğin boşanma davası ve tashihine yönelik ek karar yönünden inceleme yapıldığı belirtilmiş ise de; davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında nafakanın miktarına yönelik de temyiz itirazlarının olduğu, ancak ilk inceleme sırasında sadece boşanma ve tashihe ilişkin ek karara yönelik hükmün incelendiği tedbir nafakasının miktarına yönelik hükmün incelenmediği anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin bu yönden kabulüne karar verilerek davalı-davacı kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarları ile tedbir nafakası davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...

              Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....

                nun iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise karşı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, müşterek çocuk ...'nin velâyeti, bu müşterek çocuğa ilişkin kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçe değiştiğinden boşanma ve ferileri yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının boşanma ve ferilerine yönelik hükümlerinin tamamının kaldırılmasına ve her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu