Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalı-davacı erkeğin karşı davasında boşanma talebi olmadığı, maddi - manevi tazminat, velayet, tedbiren kişisel ilişki ve tedbir - iştirak nafakası talebi olduğu, maddi - manevi tazminat talebinin toplam bedeli üzerinden, tedbir - iştirak nafakası talebinin de bir yıllık tutarı üzerinden nisbi harç alınması gerektiği, velayet ve tedbiren kişisel ilişki talebi yönünden de maktu harç alınması gerektiği halde tazminat ve nafaka talebine ilişkin nisbi harç alınmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin ve karşı davada boşanma talebi olmadığı halde boşanma hükmü kurulmasının hatalı olduğu, bu nedenlerle erkek vekiline 719,00 TL nispi peşin harcın Harçlar Kanununun 30- 32. maddeleri gereğince tamamlattırılması; harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi; aksi takdirde, Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, eksik nispi peşin harç tamamlatılmadan işin esasının incelenmesi...

Nafaka yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK. md.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı kadın ve küçük çocuklar yararına TMK’nın 169. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarı da uygundur. TMK'nın 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorundadır....

evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, davacı lehine 750 TL tedbir/yoksulluk, müşterek çocuk lehine 750 TL tedbir/ iştirak nafakası ile, 100.000 TL manevi tazminat ile, müvekkilin elinden alınan ziynetlerin aynen veya bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

Tedbir ve iştirak nafakası da hakimin alacağı bu önlemler arasındadır. Hakim, Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hukuka ve hakkaniyete göre karar verecektir”. 5.3.5. Y. 2. HD. 02.06.2011 gün ve 2010/8242 Esas, 2011/9737 Karar “İştirak nafakası boşanmanın fer'ilerinden olup harç gerekmeden boşanma ve ayrılık davasının her aşamasında yazılı veya sözlü olarak talep edilebileceği gibi, talep olmasa bile, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereklidir. Dava dilekçesinde talep olmadığı halde sonradan iştirak nafakası istenmesi davanın veya talebin genişletilmesi niteliğinde olmayıp; istenmesi hatta mevcut isteğin arttırılması için ıslaha da gerek yoktur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın kabulü ile TMK'nın 166/1 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları 2010 doğumlu Yakup Kayan, 2012 doğumlu Muhammed Kayan, 2016 doğumlu Enes Kayan'ın velayetlerinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek, boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocukları için 31/03/2021 tarihli tensiple hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının her bir çocuk için ayrı ayrı karar tarihinden (29/03/2022) itibaren 300,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmün kesinleşme tarihine kadar devamı ile hükmün kesinleşmesi ile bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 35.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı velayetin tedbiren düzenlenerek müşterek çocuğun tedbiren tarafına teslimine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden talebin kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalar, yargılama icap ettirdiğinden mahkemece esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinin mahkemenin esas defterine kaydedilmesi, taraf teşkilinden sonra, tarafların gösterdiği delillerin toplanıp değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik hasım ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Ayrıca tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Bu nedenledir ki, TMK'nın 169. maddesinde öngörülen tedbir nafakasının niteliği dikkate alındığında Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen davalı-birleşen davacı (kadın) için tedbir nafakası verilmesi gerektiği yönündeki Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, başka erkekle ilişkiye girmek suretiyle sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığı kabul edilen davalı-birleşen davacı (kadın) hakkında TMK'nın 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası isteğinin reddine ilişkin yerel mahkeme gerekçesinin onanması gerekmiştir....

        DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından reddedilen kendi davası ve tedbir nafakasının miktarı; davalı-davacı kadın tarafından ise tedbir nafakalarının ödeme zamanının sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; Davalı - davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası kabul edildiği halde; takdir edilen tedbir nafakalarının hükmün kesinleşme tarihi ile sınırlandırılması doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Kaldırılması-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk Kaptan lehine 21.03.2013 tarihinde anneye teslim tarihinden kararın kesinleşmesine kadar 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 09.07.2013 tarihli duruşmada ise, hükmedilen nafakanın duruşma tarihi itibariyle 150 TL'ye indirildiği, hükümle birlikte müşterek çocuk Kaptan'ın anne bakım ve gözetiminde olmaması sebebiyle tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verildiğinin ve inceleme tarihi itibarıyle müşterek çocuk Kaptan'ın ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; 1-Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2014/483 esas sayılı boşanma davası dosyası, 2-Isparta l. Aile Mahkemesinin 2014/276 esas ve 2015/131 karar sayılı nafaka davası dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2016 (Çrş.)...

              UYAP Entegrasyonu