Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın kesinleşmeden sonra 30.07.2019 tarihli dilekçesi ile davalı eşi hakkındaki verilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına dair kararın kaldırılmasını talep etmiş, talep üzerine mahkemece dosya üzerinden ek karar ile talebin kabulüne ve TMK'nun 200. maddesi gereğince davalı erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Verilen bu karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme 07.02.2011 tarihinde verdiği ilk karar ile dosyadan el çekmiştir. Davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararının kaldırılması talebi yeni bir dava konusu olup, usulüne uygun açılmış bir dava olmadan dosya üzerinden ek karar ile yeniden hüküm kurması isabetsiz olduğundan 31/07/2019 tarihli ek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    KARŞI OY YAZISI Dava, davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması isteğine (TMK. m. 199) ilişkin olup, 30.09.2009 tarihinde açılmıştır. Mahkemece; “taraflar arasında 26.08.2009 tarihinde mal ayrılığı sözleşmesinin düzenlendiği, bu rejimin geçerli olduğu” gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Taraflar, 18.08.2004 tarihinde evlenmişler, 26.08.2009 tarihinde mal ayrılığına geçmişlerdir. Bu tarihten önce aralarında yasal rejim olan “edinilmiş mallara katılma” geçerlidir (TMK md. 202). Davalının, bankalardaki mevduat hesaplarını davadan önce 12.02.2009, 06.08.2009 ve 08.06.2009 tarihlerinde kapattığı, taşınmaz mallarından ikisini de, dava tarihinden sonra 10.11.2009 ve 25.11.2009 tarihlerinde üçüncü kişilere devretmek suretiyle elden çıkardığı, Fransa'da davacıya karşı boşanma davası açtığı anlaşılmaktadır. Ailenin ekonomik varlığı davalının tasarruflarıyla tehlikeye girmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2016/587 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi talepli davada tarafların 2011 yılından beri ayrı yaşadıkları hususu davalının da kabulünde ise de bu hususa ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/1046 E. ve 2020/2130 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere ise tarafların ayrı yaşaması tek başına boşanma için yeterli değildir. Fiili olarak ayrı yaşamak Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesindeki boşanma koşullarıyla birlikte gerçekleşmiş olmadıkça tek başına Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. madde uyarınca açılmış boşanma davası için boşanma nedeni olamaz. Davacının terk (TMK.m.164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Belirtilen dosyada davacının davasını ispata yarar başkaca bir delil de bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....

      davacının psikolojisini tamamen bozduğunu, mevcut şartlarda evliliğin devamının mümkün olmadığını, bu nedenle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet (Tedbiren) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı, “velayetin tedbiren kendisine verilmesini” istediğine göre, dava; velayetin babadan alınıp anneye verilmesi yönünde açılmış esas dava niteliğinde olmayıp, bu yönde dava açılmasından önce istenen tedbir niteliğinde olduğunun, mahkemece verilen kararın da velayetle ilgili “tedbir isteğinin reddi” mahiyetinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; TMK'nın 198 ve 199. maddesine dayalı davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlaması ve tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 12.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 350 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, davalı davacı kadın için aylık 400 TL tedbir nafakası takdirine, davalı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraflar eşit kusurlu bulunduklarından tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Tedbiren Babaya Verilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından boşanma ve fer'ileri ile birleşen davada velayetin tedbiren babaya verilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2015 (Çrş.)...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 150,00 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili için ise aylık 200,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı duruşma sırasında, davacının başka bir şahıs ile nişanlandığını, velayetin tarafına verilmesine karar verilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu