Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KABULE GÖRE DE; Mahkemece davalı tarafın yasal süre içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmediği kabul edildiği halde, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi, Boşanma veya ayrılık davasında geçici tedbir nafakası (TMK m.169) verilirken kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Başka bir anlatımla geçici tedbir nafakası isteyen tam kusurlu olsa bile gereksinimi varsa kendisine geçici tedbir nafakası verilmelidir. Kanun koyucu boşanma hukukunda nafaka kurumu için kusur unsurunu sadece yoksulluk ve bağımsız tedbir nafakasında öngörmüştür. Belirtilen yasal düzenleme dikkate alınmaksızın davalı için TMK 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının davalının boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle kaldırılması da doğru görülmemiştir....

Aile Mahkemesi’nin 2013/639 Esas sayılı dosyası üzerinden tedbir nafakaları mevcut olduğundan, yargılama sonunda davacı için 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ve her bir çocuk için 600,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın derdestlik nedeniyle reddini savunmuş, iddiaların ise asılsız olduğunu, davacının 2013 yılında çocukları ve kendisini terk ettiğini ileri sürerek boşanma talebinin kabulüne, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir....

ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek dava tarihi olan 13/12/2018 tarihinden itibaren boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 350,00TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, 5.bent yerine geçmek üzere: Müşterek çocuklar Eda Oğuz ve Efe Oğuz için ilk derece mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek üzere 13/12/2018 dava tarihinden kararın kesinleşinceye kadar ayrı ayrı aylık 350,00şer TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı aylık iştirak nafakası olarak devamına, 6.bent yerine geçmek üzere: Boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile birlikte 14.000TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, 7.bent yerine geçmek üzere: Boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile birlikte...

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı-davacı kadının, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 KISMEN KABULÜNE, B-) Davalı-davacı kadının, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5 ve 6. Bentlerinin KALDIRILARAK, bu bentlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Hüküm fıkrasının 5....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalı-karşı davacı kadın tarafının karşı davada boşanma talebinin bulunmadığı halde karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, davalı kadının karşı davada aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ve 2 çocuk için aylık 750,00'şer TL tedbir-iştirak nafakası ve ayrıca 100.000,00 TL maddi- 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, karşı davanın münhasıran tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi manevi tazminata yönelik olduğu, karşı davada boşanma talebinin olmadığı, dolayısıyla nafakaların 1 yıllık tutarı esas alındığında 102,42 TL nispi harç, tazminatlar için ise 3.415,50 TL harç olmak üzere toplam 3.517,92 TL peşin harçtan başta yatırılan 35,90 TL peşin harcın düşülerek kalan 3.482,02 TL peşin harcın Harçlar Kanununun 32. ve devamı maddeleri uyarınca kadına yatırması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı-davalı erkek vekilinin istinaf...

Bu karar davalı-karşı davacı erkek tarafından ”kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatlar ve kadın yararına takdir olunan yoksulluk nafakası” yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce “kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden” bozulmuştur. Müşterek çocuk yararına takdir olunan 200 TL tedbir ve iştirak nafakası temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiği halde, iştirak nafakası 300 TL'ye çıkartılmak suretiyle yeniden hüküm tesis edilmiştir. Usulü kazanılmış hak gözetilmeden, temyiz edilmeksizin kesinleştiği halde müşterek çocuk yararına 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

    Davalı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise, velayetin anneye verilerek her bir çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için de 180.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde özetle; öncelikle TMK 161. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, bu talep kabul edilmediği taktirde TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 2.000 TL tedbir - iştirak nafakası, 250.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir....

    Erkek lehine tedbir-iştirak nafakası verilmemesi açısından: Genelde müşterek çocuğuna anne yanında ikamet etmesi ve halen de anne yanında kalması, velayetin anneye verilmesi karşısında erkek lehine tedbir-iştirak nafakası verilmemesi doğru olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Ancak, davada boşanma ve velayetin değiştirilmesi davaları ile velayetleri davacı anneye verilmiş olan müşterek çocuklar ... ve... için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar iştirak nafakası niteliğindedir (TMK. md. 328/1, md 329/1). Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının TMK 162.maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının reddine, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, davacı tarafça talep edilen tedbir / iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 50.000 TL maddi, 32.500 TL manevi tazminatın hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TMK 162 maddesi uyarınca açılan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takdir edilen tazminat miktarları yetersiz olduğu gibi velayetin babaya verilmesinin de doğru olmadığını, beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu