Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden yazılı yargılama usulü kapsamında teati gerçekleştirilmiş, heyetten rapor alınmış,tanıklar dinlenmiş, neticeten ve özetle"...velayet değişikliği talebinin kabulüne velayetin anneye verilmesine-çocuk için ara karar tarihi olan 23.12.2021 tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere aylık 1.000 TL.tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar kesinleştiğinde bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamı ile her yıl üfe-tüfe oranında artırılmasına,çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tekrar istinaf başvurusunda bulunmuştur....
anneye verilerek çocuklar için aylık 750 TL tedbir/ iştirak nafakası, davacı için aylık 750 TL tedbir/ yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "Evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırma şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Almanya Federal Cumhuriyeti Heilbronn Sulh Mahkmesinin 19.9.2018 kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların yabancı mahkeme nezdinde boşandığı, boşanma kararının İstanbul 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tedbir nafakası talebi ile davalının tasurruf yetkisinin sınırlandırılması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 12.07.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayetin ve tedbir nafakalarının tedbiren düzenlendiğinin ve kararın kesinleşmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaharetten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmayan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Kırmıtlı hüyüğü 57 parsel, Osmaniye Kırmıtlı köyü Kırmıtlı hüyüğü 56 parsel sayılı taşınmazlarda satımı ve diğer konularda tasarruf yetkisinin sınırlandırılması tedbirinin kaldırılmasına, davacı yararına yargılama giderine karar verilmiştir....
Her ne kadar dava dilekçesinde davacı yanın nafaka talebi bulunmamakta ise de çocuk için nafaka fiili bakım karşılığı belirlenen miktardır ve velayetin düzenlenmesine yönelik davalarda bu davaların ferîsi niteliğindedir. Bilindiği üzere ferî talepler asıl talebin sonucuna bağlıdır. Diğer bir ifade ile iştirak nafakası eğer bir boşanma davasında velayete tabi çocuklar var ise, boşanma kararının varlığına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan velayetin düzenlenmesine yönelik davalarda ise velayet talebinin kabulüne bağlıdır.Dolayısıyla velayet ve iştirak nafakası talebi arasında bir öncelik ya da sonralık ilişkisi bulunmayıp aslilik ve ferîlik ilişkisi söz konusudur(HGK.2017/2- 2444 E,2019/51 K.sayılı 31.01.2019 tarihli kararı).Bu niteliği itibarı ile dava dilekçesinde istenmesi şart olmadığı gibi müstakil harç yatırılması da gerekmez....
korktuklarını söylemeleri hep birlikte değerlendirildiğinde velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin ise HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 01/06/2021 tarihli ara karar gereği; Çocukların tedbiren velayetlerinin anneye verilmesi ve tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Tedbiren velayet ve tedbir nafakasına ilişkin taleplerin reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : HMK'nın 341- 1 maddesi istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar içerisine ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararları da dahil etmiştir. Bu itibrala dosyanın esası hakkında henüz karar verilmeden yargılama sırasında ara karar şeklinde verilen mezkur kararlar istinaf kanun yoluna konu edilebilecektir. İlk Derece Mahkemesince 01/06/2021 tarihli müşterek çocukların geçici velayetlerinin anneye verilmesine ve tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Birleşen davanın reddi açısından; Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin az kusurlu, kadının ağır kusurlu olduğu, evliliğin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, birleşen davanın reddinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ayrılık döneminde çocukların baba ve ailesi ile yaşaması, SİR raporunda velayetin babaya verilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin babaya verilmesine, ağır kusurlu kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, müşterek çocukların fiilen baba yanında yaşamaları ve velayetlerinin babaya verilmesi karşısında kadının tedbir-iştirak nafakası talebi ile, tarafların gelir durumlarının bir birine yakın olması nedeniyle kadının tedbir nafakası taleplerinin reddine, ağır kusurlu kadın lehine yoksulluk nafakası koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....