Katılım Bankasında hesabının bulunup bulunmadığına ilişkin olarak yapılan araştırmalarda, 31,12.2008 tarihinde açılmış olan 1 adet cari mevduat hesabının bulunduğunun, 31.12.2008 tarihinde açılmış olan 1 adet DEBİT kartının bulunduğu, 15.10.2015 tarihinde açılmış olan 1 adet kredi kartı hesabının bulunduğu, 31.12.2008 tarihinde açılmış, 11.08.2012 tarihinde ise kapatılmış olan 1 adet cari mevduat hesabının bulunduğu, 13.02.2009 tarihinde açılmış, 01.07.2010 tarihinde ise kapatılmış olan 1 adet maaş hesabının bulunduğu, 24.02.2009 tarihinde açılmış 01.03.2013 tarihinde kapatılmış olan 1 adet kredi kartı hesabının bulunduğu, 01.03.2013 tarihinde açılmış 15.10.2015 tarihinde kapatılmış olan 1 adet kredi kartı hesabının bulunduğu, şüphelinin kredi kartı ve vadesiz mevduat hesabını 17/25 Aralık sürecinden sonraki dönemde aktif olarak kullanmaya devam ettiği, bu vadesiz mevduat hesabı üzerinden değişik tarihlerde para çekme ve kredi kartı borucunu ödeme işlemlerini yaptığı, sanığın eşi olan...
Şti'nin yetkilisi olan şüpheliye mahkemece ulaşılamadığı bu kişiye yakalama emri çıkartıldığı, henüz savunmasının alınmadığı ve ağır ceza mahkemesinin dosya içerisinde bilirkişi raporunun bulunmadığı ve dosyanın derdest olduğu görülmüştür. Dosya içerisine sunulan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde dava dışı ...'nun davalı bankadan kredi kullandığı, kredi borcu bulunduğu, ayrıca dava dışı ...'nun davalı bankada mevduat hesaplarının bulunduğu, söz konusu mevduat hesabına, bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 31. Maddesi ile rehin sözleşmesinin 1 ve 2.maddeleri gereğince davalı banka tarafından rehin konulduğu, dava dışı ...'...
, mevcut ve ileride doğabilecek Banka alacaklarına karşı teminat teşkil ettiğini ve bu sebeple de rehinli olduğunu kabul ettiğini, ayrıca Müşterinin emekli maaşının ödendiği 9126- 9059313- 351 no’lu hesabında Banka adına işlenmiş bir bloke bulunmadığını.Davacının maaşının (1.400,00- TL) her ayın ondokuzunda hesabına yatırılmakta olup 25.09.2014 Tarihli Bireysel Kredi ve Bireysel Kredi Ödeme Tablosu gereğince her ayın yirmiüçünde kredi taksitleri aynı hesaptan (1.123,00- TL) tahsil edilmekte olduğunu, ödemelerin ilk taksitten itibaren aynı şekilde tahsil edilmiş olduğu ve müşterinin de altı aydır aynı şekilde yapılan taksit ödemelerine hiç bir itirazda bulunmadığını, Sözleşme ve ödeme tablosu davacının hür iradesiyle kendisi tarafından imzalanmış olduğunu ve davacıya her müşteriye yapıldığı gibi, sözleşmeyi okuyup anlaması için gerekli ortamın sağlanmış olduğunu, sözleşmenin imzalanması için davacıya herhangi bir süre sınırlaması getirilmediği ve davacının imzalanmış halde sözleşmeyi...
Şubesinde 24 ay vadeli 5.000 TL limitli tüketici kredisi çektiğini, 06/05/2009 tarihinden, 14/03/2011 tarihine kadar 21 seferde toplam 8.782 TL geri ödeme yaptığını, borcunun tamamını ödediğini zannederken davalı bankanın çağrı merkezinden aranarak 6.000 TL borcu olduğunun söylendiğini, müvekkilinin kredi aldığında aynı zamanda vadesiz tasarruf mevduat hesabı ile kredili mevduat hesabının (KMH) açıldığını öğrendiğini, kredi taksiti gecikince de taksitlerin KMH den çekildiğini, kredi hesabının aylık faiz oranının %1.43 iken KMH'nin faiz oranının aylık %5.25 olduğunu, bu şekilde 6.000 TL borçlandırıldığını, müvekkili tarafından 9 kez nakit para çekildiğini ve bunun tutarının ise 1.250 TL olduğunu, müvekkiline kredili mevduat hesabı açıldığının bildirilmeyerek ayıplı hizmet sunulduğunu, müvekkiline 2.5 yıl bilgi verilmediğini, bu şekilde kredili mevduat hesabı limiti doluncaya kadar tefecilik mertebesinde faiz işletildiğini, yapılan ayıplı hizmetin sadece tüketici mevzuatı ve bankacılık mevzuatına...
maaşı var diye kötü niyetli olarak kredi ve kredi kartı veren banka olduğunu ,tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşının, davalı bankadan kullanılan kredi borcu ile kredi kartı borcunun ödenmediğinden bahisle bloke edildiğini, işlemin haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek; blokenin iptali ile kesintilerin iadesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının maaşından yapılan kesintinin kullanılan tüketici kredisine ilişkin olduğunu, sözleşme ve ayrıca alınan taahhütname kapsamında davacının rızası ile kesintilerin yapıldığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 5.686,42 TL'nin tahsiline, maaş hesabına konulan blokenin iptaline karar verilmiş; davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması/alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 1.Tüketici Mahkemesince verilen 2016/1109 esas 2018/179 karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/1915 E. 2019/156 K. sayılı kararının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankadan 2013 ve daha öncesinde kullandığı kredi ve kredi kartlarından dolayı icralık olduğunu, Ocak 2016 ayında emekli olduğunu, maaşlarının Denizbank’a yattığı ve maaşlarından 1/4 kesinti yapıldığını, maaşının kesilmesi için icra dairesine muvafakatinin bulunmadığını ileri sürerek; emekli maaşına uygulanan blokenin, haciz işleminin kaldırılmasına ve kesilen paranın faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiştir. Davalı banka, davaya cevap vermemiştir....
KARAR Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, ekonomik durumunun bozulması nedeniyle borcunu ödeyemediğini, kamu emeklisi olması nedeniyle almakta olduğu emekli maaşına bankaca bloke konulduğunu ve maaşının tamamının banka tarafından kesildiğini, bankanın yaptığı işlemin haksız olduğunu belirterek hesabına konulan blokenin kaldırılmasını ve şimdiye kadar maaşından yapılan 22.881,37 TL kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini işlemiştir. Davalı, davacının muvafakati ile maaş hesabına bloke konulduğunu ve emekli maaşından kesinti yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 22.881,37 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nun 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar....
çek yapraklarından doğan sorumluluk bedellerinin 25.08.2010 tarihli sözleşmeyle rehin alındığının bildirildiğini, belirtilen sözleşme hesap açmak üzere imzalatılan sözleşme olduğunu, çeklerin veriliş tarihi itibariyle 17 yıl geçmiş olması nedeniyle bankanın bir sorumluğu bulunmadığı gibi, çek hesap sahibinin de müvekkili değil, müvekkilinin çalıştığı şirket olduğunu ileri sürerek, çek yaprakları bakımından bankanın sorumluluğunun bulunmadığının ve müvekkilinin şahsi hesabına konulan blokenin kaldırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....