Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, ayıca tebliğ zarfından muhatabın kalıcı mı yoksa geçici mi oradan ayrıldığı da net bir şekilde anlaşılmadığını, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinin hepsini iş bu dava tarihi olan 03.05.2021 tarihinde öğrendiğini, müvekkile yönelik icra işlemlerinin tedbiren durdurulması taleplerinin kabulü ile, müvekkile yapılan İİK m.89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerini içerir 11.08.2020, 09.11.2020 ve 16.12.2020 tebliğ tarihli tebligatların usulsüz olduğunun tespitine, iş bu şikayete konu İİK m.89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerini içerir 11.08.2020, 09.11.2020 ve 16.12.2020 tebliğ tarihli usulsüz tebligatları müvekkilin öğrenme tarihi olarak iş bu dava tarihi olan 03.05.2021 olduğunun tespitine, dava harç ve masrafları ile karşı vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemeden, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin iptalinin talep edilmesine rağmen mahkemece birinci haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 20.01.2021 olarak düzeltilmesine, ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiğini, müvekkilinin yurtdışında olduğunun komşusu tarafından belirtilmesine ve bu hususun imza altına alınmasına rağmen, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğinin tesvik edilmediği, bu sebeple Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tesvik edilmeden, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğunu kararın hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, müvekkiline gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin de iptalini, aksi görüşe varılması halinde, birinci haciz ihbarnamesinin öğrenildiği tarihin 13.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2020/4615 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi uyarınca müvekkillerine İİK'nun 89. maddesine istinaden gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkillerinin tüm haciz ihbarnamelerinden 13.08.2021 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

İİK'nın 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligatı almaya yetkili olmayan kişiye yapıldığını, bu hususun Tebligat Kanun'un 28. maddesine ve Tüzüğün 28. maddesine aykırı olduğunu belirterek haciz ihbarnamelerinin öğrenme tarihinin 05/04/2021 olarak tespitine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ve 2. Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak ihbarnamelerinin kanuna aykırı bir biçimde tebliğ edildiğini, müvekkilinin ihbarnamelerden sonradan haberi olduğunu, bu arada müvekkiline 3. Haciz ihbarnamesini gönderildiğini, müvekkilinin takip borçlusu olan davalı ... A.Ş.ye hiç bir borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, haciz ihbarnamelerinin iptaline ve davalı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; Davanın süresinde açılmış ise davayı kabul ettikleri, davacının 1 ve 2. Haciz ihbarnamelerine süresinde cevap vermemesi üzerine, 3. Haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davacının kendi kusuru ile ihbarnamelere yasal süresi içerisinde itiraz etmeyerek 3. Haciz ihbarnamesinin gönderilmesine ve bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını ve davacının tazminat talebinin reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/15764 Esas sayılı dosyasından haciz işlendiğini öğrendiklerini, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinden hiç haberi olmadığını, öğrenme tarihi olan 10/05/2019 tarihinden itibaren yedi gün içerisinde davayı açtıklarını, dosyadaki 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, özellikle de 89/2, 89/3 ve 103 davetiyesinin doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebliğ edildiğini, 89/1 açısından da öncelikle 21/1' e göre tebligat yapıldığını, tebligat iade olunca aynı adres olan mernis adresine 21/2'ye göre tebligat yapıldığını, ancak 21/1'e göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ nedeni ile iptaline, itirazların reddine ilişkin icra memur işleminin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına, haciz ihbarnamelerinin öğrenme tarihinin 10/05/2019 tarihi olarak kabul edilerek süresinde 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine yaptıkları itirazlarının geçerliliğine ve bu nedenle 3...

    Dosya kapsamından; davalı alacaklı tarafından, davacıların eş ve babası olan .....Kansu aleyhine icra takibi yapıldığı, dava dışı borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının alacaklı lehine sonuçlandığı ve takibe devam edildiği, davalı alacaklının talebi üzerine davacılara birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, süresinde itiraz edilmemesi neticesinde üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği ve 15 günlük hak düşürücü sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından, dava dışı borçlunun birinci derecede yakını oldukları ve borçluya herhangi bir borçları bulunmadığı iddia edilerek eldeki dava açılmış, davalı alacaklı tarafından ise; davacılar ile dava dışı borçlunun..... ve .... Şti.'nin ortak ve yöneticileri oldukları, bu şirketlerden dolayı davacıların icra dosyası borçlusuna borçlu bulundukları savunulmuştur....

      No:3/1 Bayındır/İzmir" adresine gönderildiğini, bu tebligatların usulsüz olduğunu ve davacının ihbarnamelerden 21/12/2020 tarihinde haberdar olduğunu, ayrıca 1. haciz ihbarnamesi tebliğ zarfında mühür bulunmadığını, 3. haciz ihbarnamesinin de içeriğinin yasaya aykırı olduğunu belirterek davacıya birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, davacının mal, hak ve alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun dava dışı şirket olduğu, dava dışı şirket tarafından keşide edilen 109.007,64 TL miktarlı çek dayanak gösterilerek toplam 119.924,56 TL üzerinden takip başlatıldığı, birinci haciz ihbarnamesinin 04.06.2013 tarihinde düzenlendiği ve davalıya 04.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin ise davalıya 26.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise davalıya 01.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve İcra İflas Kanunun 89. maddesi uyarınca süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemekle borcun müflis şirket zimmetinde sayıldığı, müflis şirketin 29.03.2016 tarihinde iflasına karar verildiği, bu hali ile müflis şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile iflas tarihi itibari ile kesinleşen 119.924,56 TL asıl alacak, 12.343,96 TL icra vekalet ücreti, 33.621,48...

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/433 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açmalarına karşılık, takibin diğer borçlusu ... yönünden borcun belediyenin zimmetinde sayıldığını ve belediye mallarına haciz konulduğunu belirterek, takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması istemlerinin reddine dair icra müdürlüğü kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 89/3. maddesi uyarınca; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir....

          UYAP Entegrasyonu