Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada davalı tarafın kabul beyanı doğrultusunda davanın kabul verilmiş olup taraflar arasında yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ihtilaf devam ettiğinden bu hususta yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, dava konusu icra dosyasında davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesinden davalının sorumlu olmadığı, davalının haciz ihbarnamesi tebliği talebi sonrasında tebliğ işlemlerinin icra memurunca yapıldığı bu nedenle birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun denetiminin icra memuruna ait olduğu, icra memurunca birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmiş ise üçüncü haciz ihbarnamesinin düzenlenmesi gerektiği açık olup ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/......

    Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, dava açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretini uhdesinde bırakılması gerektiğini, cari hesap ilişkisinde, borç-alacak durumunun birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın tebligat parçalarının icra dosyasında bulunmadığına yönelik itirazının doğru olmadığını, zira İstanbul Anadolu 7.İcra Ceza Mahkemesinin 2016/295 E. sayılı dosyasından istendiğini, icra dosyasında birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine cevap verilmiş olabileceği ihtimali düşünülerek arandığını, bulunmaması üzerine yasal hakları olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, nitekim üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine icra dosyasına 2.505,14 TL ödendiğinden bahisle davanın ve tazminat talebinin reddiyle davacının % 20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir...

    Mahkemece;"Davacı tarafın 1., 2., 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin ve haciz ihbarnamelerinin iptali taleplerinin derdestlik nedeni ile usulden reddine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/5256 Esas sayılı dosyasındaki 29/12/2021 tarihli kararın kaldırılması talebinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; davalı Küvetsan Yapı Malz. San. Ve T1 ise davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

    Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; davalı ... Ltd. Şti. ise davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

      Davalı vekili; kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin hiçbirine davacının itiraz etmediğini ve itirazsız olarak davaya konu tutarı ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; somut olayda davalının kötüniyetli hareket ettiğinin davacı yanca kanıtlanması gerekmekte olup, icra dosyasındaki birinci haciz ihbarnamesinde davadışı borçlunun soyadı sehven yanlış yazılmış ise de davacının borca itiraz etmediğinin saptandığı, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde borçlu isminin doğru yazılmış bulunması ve davacının ihbarnameler sonunda tereddütsüz şekilde doğru şahıs adına borcu yatırdığının belirlenmiş olması ve böylece davalının kötüniyetli bulunduğundan bahsedilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        O halde, şikayetçinin, tebliğ yapılan kişinin çalışanı olmadığına yönelik beyanı karşısında, şikayetin niteliği gözetilerek bu husus araştırılıp, konu ile ilgili tarafların delilleri toplandıktan sonra, mahkemece, şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmiş ise, artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, bir başka anlatımla ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri yok hükmünde olacağından, ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatını alan Serkan Balcı isimli şahsın, şirket çalışanı olmadığına yönelik iddiası değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İcra Müdürlüğünün 2019/46061 sayılı dosyası kapsamında başlattığı, bu takip sırasında vekil edenine İİK'nun 89/1 madde hükmü uyarınca 12/11/2019 günlü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye UYAP üzerinden 13/12/2019 tarihinde itiraz edildiği halde, alacaklı tarafından yapılan talep sonucunda müvekkili şirkete yeniden İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, itiraz edilmediğinden bahisle de 18/02/2020 tarihinde ikinci, 13/03/2020 tarihinde de üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ilk gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi nedeniyle yeniden birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinini usulsüz olması nedeniyle İstanbul 28. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/168 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini belirterek, vekil edeni şirketin İstanbul 24....

          Diğer bir anlatımla 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre beklenilmeden ve haciz ihbarnamesi kesinleşmeden 89/2 ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi yasaya aykırı olduğundan bu haciz ihbarnamelerinin iptali gerekir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin E: 2012/24896 , K:2013/1336 sayılı kararı) İcra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin öğrenilmesi tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içinde itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde alacaklının talebi halinde borçluya 89/2 ve şartları oluşması halinde 89/3 haciz ihbarnameleri gönderilmesi mümkün olup haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediğinden bahisle tüm haciz ihbarnamelerinin kesinleştiği ve bu nedenle hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

          İcra hukuk mahkemesinin 2020/386 Esas sayılı dosyasından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline kesin olarak karar verildiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, davacı tarafça aynı tarihte hem haciz ihbarnamelerinin iptali için hem de bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğu, derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiği, bu davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermemesi sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kendisine haciz ihbarnameleri gönderilen 3. kişi tarafından İİK.nun 89/3. maddesine dayalı açılan menfi tespit davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere davacı tarafından açılan ve Afyonkarahisar 2....

          UYAP Entegrasyonu