adresi bulunmamakta ise de, ikinci haciz ihbarnamesinde bu eksikliğin tamamlandığı, ayrıca ikinci haciz ihbarnamesindeki miktarın birinci haciz ihbarnamesindeki miktardan düşük olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğüne itirazda bulunduklarını, bu şekilde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK 89/2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyanla İİK m. 89/1 tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 29/07/2022 öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, İİK m. 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğinin öğrenildiği 29/07/2022 tarihinden sonra süresi içerisinde itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK m. 89/2,3 ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin hukuken sonuç doğuramayacağından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı üçüncü kişiye İİK'nın 89. maddesi gereğince birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, üçüncü kişinin itirazının bulunmadığını, bunun üzerine dosyaya borçlu olarak eklendiğini, adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, akabinde satış talep edildiğini, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamelerinde alacak miktarının farklı olduğu ve tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle satış talebinin reddine karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini talep etmiştir. CEVAP: Davalı üçüncü kişi cevap vermemiş, katıldığı duruşmada şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece haciz ihbarnamelerinin içeriğinin birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda borçlu şirketin ortağı olan şikâyetçiye çıkarılan İİK'nın 89. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre düzenlenen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinde haczin neye taalluk ettiği kısmına "borçlunun nezdinizdeki hak ve alacaklarının haczine" ifadelerinin yazıldığı ve ne miktar için haciz edildiği kısmının boş bırakılıp takip konusu alacağın ihbarnamelerde belirtilmesiyle yetinildiği, şikâyetçinin icra mahkemesine başvurarak borçlu şirketin ortağı olduğundan, borçlu şirket yönünden ortakların üçüncü kişi sayılamayacağından bahisle haciz ihbarnamelerinin iptali talep ettiği, bu talebin yerel mahkemece kabul edilerek haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği, alacaklı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece borçlu anonim şirketin ortağında olan alacağı ortaklık ilişkisi dışında başka bir hukukî ilişkiden kaynaklanıyor ise bu alacağın haciz için haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, mahkemece borçlu şirketin ortağında olan alacağının niteliği araştırılarak sonucuna göre karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, şikayetçi şirketin, iflas erteleme davasında hakkında tedbir kararı verildiğini belirterek, takibin ve icra dosyasından gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinin iptali ile 3. kişiler nezdindeki alacakları üzerine konulan hacizlerin fekki istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tedbir kararı gereğince takibin durdurulmasına ve icra dosyalarından gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline ve borçlunun 3.kişiler nezdinde bulunan alacakları üzerine konulan...
T.K'nun 21/2. mad. gereğince tebliği rica olunur." şerhli 66 barkod numaralı birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, gönderilen tebligatın müvekkilinin adresinden taşınmış olması gerekçesi ile muhtara tebliğ edildiğini, muhtara tebliğ edilen tebligatta haber alma kağıdının yapıştırılmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin tebligattan haberinin olmadığını, müvekkilinin aynı adresine 26/02/2020 tarihinde normal tebligat gönderilmeksizin aynı şerhle ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, bu tebligatlarında aynı şekilde müvekkilinin adresinden taşınmış olmasından dolayı muhtara tebliğ edildiğini, kapıya herhangi bir haber alma kağıdının yapıştırılmadığını böylelikle ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin de usulsüz tebliğ edildiğini, 03/08/2020 tarihinde müvekkilinin dosyaya borçlu sıfatı ile kaydedildiğini, haciz işlemlerinin uygulanmaya başlandığını, usulsüz tebliğ edilen haciz ihbarnamelerini müvekkilinin yeni öğrendiğini bu yüzden müvekkilinin öğrenme tarihinin...
İcra Müdürlüğü'nün 2013/1556 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve kesinleştiğini, üçüncü kişi olan müvekkiline 22.07.2013 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve ihbarnamenin müvekkili şirkete 24.07.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine sehven itiraz edilmediğinden haciz ihbarnamelerinin kesinleştiğini, ileri sürerek, müvekkili şirketin davalı takip alacaklısı ve davalı takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafın İİK'nun 89/1 ve 89/2 maddelerine göre gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine kendi kusurları ile cevap vermeyerek İİK' nun 89/3. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesine sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... cevap dilekçesi vermemiştir....
, müvekkilinin birinci haciz ihbarnamesinden hiçbir şekilde haberdar olmadığını, ikinci haciz ihbarnamesinin de mahalle muhtarınca 11/08/2021 tarihinde aranmakla haberinin olduğunu ve 12/08/2021 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesine müvekkilince itiraz edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu itirazla haciz ihbarnamesi sürecinin durduğunu düşünürken 13/09/2021 tarihinde kendisine üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, müvekkiline yapılan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine konu tebligatların TK'nın 21 maddesine uygun olmadığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresi ile birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi gönderilen adreslerin farklı olduğunu belirterek Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2020/13254 sayılı takip dosyasındaki birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine konu usulsüz tebligatların iptali ile tebliğ tarihinin müvekkilinin ikinci haciz ihbarnamesine muttali olduğu tarih olan 11/08/2021 tarihi olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ortadan kaldırmak olduğunu ileri sürerek haksız rekabetin tespitini, meni'ini, haciz ihbarnamelerinin iptalini, yeni haciz ihbarnamesi gönderilmemesini ve 20.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
aleyhine kambiyo senedine özgü yolla takip başlattığını ve bu bağlamda dava dışı şirkete ödenmemiş sermaye borçları bulunduğu gerekçesiyle müvekkillerine birinci , ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderdiğini, bu ihbarnamelerin birinci ve ikincisinin usulsüz tebliğ edildiğini, dava dışı şirkete borçları bulunmadığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; ilk iki haciz ihbarnamelerinin tebliğinde usulsüzlük bulunmadığı ve davanın da ikinci ihbarnamenin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....