Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü itiraz tarihi, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmayıp dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Her ne kadar şikayetçi 3. kişi şikayetinde, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini ileri sürmüş ise de; icra dosyasının incelenmesinde şikayetçi 3. kişinin itiraz dilekçesi verdiğine ilişkin icra tutanağı kaydı olmadığı gibi, UYAP sistemine taranmış bir itiraz dilekçesine de rastlanmamıştır. Yine İcra müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 26.04.2017 tarihli yazıda, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin hangi tarihte dosyaya girdiğinin tespit edilemediğinin bildirildiği görülmektedir....
Borçlunun üçüncü kişideki alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Üçüncü kişideki alacak, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi (HGK'nin 01.12.1999 tarihli ve 1999/12-1003/1017 sayılı kararı), İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerinde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılmaz. İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine ve ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi nedeniyle, icra dairesince, anılan ihbarnamede yazılı paranın üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmelidir....
Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay ilamına da izah edildiği üzere, şikayetçi 3. kişinin KEP adresinin birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin çıktığı icisleribakanligi@hs01.kep.tr adresi olmadığı, icisleriafad@hs01.kep.tr adresi olduğu, icra dosyasında ve UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede söz konusu KEP adresine haciz ihbarnamesinin gönderilmediği, bu halde icisleribakanligi@hs01.kep.tr adresine çıkartılan tebliğler sebebi ile haciz ihbarname tebliğinin usulsüz olduğu, davacının İİK 89. maddede belirtilen usule uygun olmayacak şekilde çıkartılan ikinci haciz ihbarnamesinin iptali yönündeki şikayetinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında şikayetin kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Şahıslara 1 yılı aşkın bir süre sonra yeniden bu sefer farklı bir alacağın doğmuş olma ihtimaline karşılık 29.06.2020 tarihinde İİK m. 89/1 ihbarnameleri gönderildiğini ve yine 3. şahıslarca itirazda bulunulduğunu, davacı taraf birinci haciz ihbarnameleri gönderildikten sonra 3. şahıslarca itiraz edildiğinden artık aynı maddeye dayalı başkaca herhangi bir ihbarname gönderilemeyeceğinden bahisle işbu davayı açtığını, oysa hiç bir kanuni temelinin bulunmadığını, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra, borçlunun üçüncü kişide yeni bir alacağı doğmuşsa, İİK m.89’a uygun olarak bu (yeni) alacağın haczini sağlamak amacıyla, üçüncü kişiye (yeni) birinci haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini, ikinci sefer gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinde yeni bir alacağın doğmuş olma ihtimaline dayandıklarını, bu durumda herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun 12.02.2019 tarih ve 2017/12-369 Esas 2019/130 Karar sayılı ilamında doğrultusunda davacının hukuki yararının bulunduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 42, 43 ve 44. maddelerinde birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ihtiva etmesi gereken hususların açıkça belirtildiği, öte yandan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 06.02.2020 tarih ve 2018/1278 Esas 2020/126 Karar sayılı; "İİK'nın 89. maddesi hükmü ve anılan Yönetmelikteki açık düzenlemeler karşısında, yazılı şekil şartlarını içermeyen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin geçersiz olacağı tereddüde yer vermeyecek kadar açıktır....
E. sayıyla başlattığı takipte, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini; duruma üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ üzerine muttali olduğunu; takip borçlusunun müvekkili şirket nezdinde 2.505,14 TL cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, bu tutarın da icra dosyasına ödendiğinden bahisle birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usule uygun tebliğ edilmeden doğrudan üçüncü ihbarname gönderilmesinin dava dışı takip borçlusu şirketin müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığı tespitiyle davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, dava açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretini uhdesinde bırakılması gerektiğini, cari hesap ilişkisinde, borç-alacak durumunun birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın tebligat...
şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağını ileri sürerek ayrıca her üç haciz ihbarnamesi tebliğinin de usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerden 11...2014’de haberdar olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne, davacıya takip dosyasından gönderilen İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin iptaline hükmedildiği, Kararın, alacaklı tarafın temyizi üzerine, Dairemizin 24.09.2018 tarih ve 2017/8269 Esas – 2018/8499 Karar sayılı ilamı ile; "....şikayet eden şirket ortağına haciz ihbarnameleri çıkarılabileceği nazara alınmak suretiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine..." işaret edilerek bozulduğu, Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek; " 1-Şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddi ile İİK’nun 89/1-89/2-89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğünün tespitine, 2-Haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin ıttıla tarihi 11/.../2014 olarak düzeltilmesine, 3-....
Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından esas sayılı dosyalarıyla dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı belediyeye davalı alacaklı tarafından her iki takip dosyasında, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak, ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden davacı ... malları üzerine haciz uygulandığını iddia ederek, borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Davalı, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek, süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ikinci haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ayılı dosyası kapsamında davacı ...'ye gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemiyle açılan davada 2013/468 esas ve 2013/632 karar sayılı ilamıyla davayı reddettiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/46061 sayılı dosyası kapsamında takip başlattığını, bu takip sırasında vekil edenine İİK'nun 89/1 madde hükmü uyarınca 12/11/2019 günlü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye UYAP üzerinden 13/12/2019 tarihinde itiraz edildiği halde, alacaklı tarafından yapılan talep sonucunda müvekkili şirkete yeniden İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, itiraz edilmediğinden bahisle de 18/02/2020 tarihinde ikinci, 13/03/2020 tarihinde de üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ilk gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi nedeniyle yeniden birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin usulsüz olması nedeniyle İstanbul 28. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/168 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini ileri sürerek vekil edeni şirketin İstanbul 24....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/13981 Esas sayılı takip dosyasıyla davalı alacaklı T3 tarafından davalı T5 aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce davacı 3.kişiye haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin gönderildiği, davacı 3.kişi tarafından haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ işlemi ile borçlu olarak takip dosyasına eklenme kararının iptali için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....