den olan alacağının tahsili için Afyonkarahisar İcra Dairesinin 2017/15355 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, takip dosyasında borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olan T1 89/1, 89/2 ve 89/3 Haciz İhbarnameleri gönderildiğini, T1 haciz ihbarnamelerine itiraz etmediğini ve dosyaya borçlu sıfatıyla eklenildiğini, devamında menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, bu işlemlerden sonra davacı T1, haciz ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatlardan 14.12.2022 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek tebliğ tarihinin 14.12.2022 olarak tespitine karar verilmesi istemiyle dava açtığını, açılan davayı kabul etmediklerini, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin davacı T1'ın mernis adresinde kayınvalidesi Nazmiye Yeşilyurt'a 21.11.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, birinci haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine, ikinci haciz ihbarnamesinin...
Bu durumda tebligat mazbatasında beyanı sorulan ve haber bırakılan kişinin adı soyadı ve sıfatı ile imzadan imtina ettiği ve muhatabın geçici olarak işe gittiği hususlarının açıkça yazıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir....
davacı tarafından itiraz edilmediğini, bu nedenle söz konusu bu davanın usulen reddi gerektiğini, davacı tarafça süresinde itirazda bulunmadan haksız usulsüz ve hukuka aykırı açılan bu davanın yargılama gideri ve vekalet ücretinden de davacı tarafın sorumlu tutulması gerektiğini belirterek kararın sadece kısmen kabul edilmiş olan "davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 26/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesine ve bu nedenle İİK'nun 89/2- 3 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerin iptali" kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacı tarafın İİK’nın 89/3 maddesi gereğince menfi tespit davası açtığı, davalı tarafın, davacıya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmediğini beyan ettiği, mahkemece üçüncü şahıslara gönderilen haciz ihbarnamelerinden feragat edildiği gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına karar verildiği görülmüştür, Oysa, İİK’nın 89/3 maddesine göre menfi tespit davası açılması için, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği, bu ihbarnameler gönderilmeden İİK’nın 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunmayacağı, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi durumunda, davalı lehine AAÜT’nin 7/2 maddesine göre vekalet ücretine karar verileceği, eğer birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmiş ise işbu davayı açmakta hukuki...
Diğer taraftan usulüne uygun tebliğ edilmeyen 89/1 haciz ihbarnamesine dayalı olarak şikayetçiye 89/2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi ve şikayetçinin adrese kayıt sistemindeki adresine daha önce bir tebligat gönderilmeksizin bu ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi de usulsüz olacağından şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir…) gerekçesi ile oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Şikayet, usulsüz tebligat nedeniyle haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir....
, davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade edildiği, MERNİS adresinde daha önce tebligat yapıldığından TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, 89/3 haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esastan reddine, davacı üçüncü kişi ayrıca İİK'nın 89. maddesine göre gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebligatlarının da usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de, üçüncü haciz ihbarnamesi usulüne uygun olarak davacıya 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğine göre, davacının en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 28.10.2019 tarihinde şikayete konu ikinci ve birinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerektiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 28.10.2019 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığı gerekçesi ile 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayetin süre...
Yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; ----- dosyasında alacaklı ----tarafından borçlu ----- karşı icra takibinin başlatıldığı, takip dosyası kapsamında üçüncü kişi durumunda olan davacı şirkete birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacının birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmediği ancak ikinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiği, alacaklı tarafından davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmediği, İİK 89.madde kapsamında açılacak menfi tespit davasının ancak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesi sonrasında açılabileceği ve davada bu durumun gerçekleşmediği anlaşıldığından, henüz üçüncü haciz ihbarnamesi kendisine tebliğ edilmeyen davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı görülerek davanın bu sebeple usulden reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2015/46147 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkiline İİK'nun 89. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilince bu haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmesine rağmen, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, müvekkiline gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi sonrasında borçluya ait paranın icra dosyasına ödendiğini, bu doğrultuda müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra dosyasında müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkilinin bu hususta icra müdürlüğüne yapmış olduğu başvuruya istinaden verilen 16.02.2022 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin icra dosyasını öğrenme tarihleri olan 07.02.2020 tarihi olarak kabul edilmesine, her üç haciz ihbarnamesinin iptaline, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacının icra dosyasında kendisine gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği nedeni ile her üç haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği, dava dilekçesinde 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İİK. m. 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunu, ihbarnamelerin 4949 sayılı Kanun ile 6352 sayılı Kanundaki değişiklikleri içermediğini ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, mahkemece haciz ihbarnamelerinin İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İİK.m. 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....