Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 89/1, 2, 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle haciz ihbarnamelerinin iptali talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 89/1, 2, 3 üncü Tebligat Kanunu 21/1 inci madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Şile İcra Müdürlüğünün 2016/3523 esas sayılı dosyasından müvekkiline birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, alacaklı tarafın talep dilekçesinde miktar belirtilmediğini ancak ihbarnamelerde farklı miktarların olduğunu, miktarlar arasında çelişkilerin olduğunu, müvekkilinin haciz ihbarnameleri ile ilgisinin olmadığını, bu sebeplerle çelişkili miktarlarla müvekkiline gönderilen usulsüz haciz ihbarnamelerinin tamamının iptalini aksi halde ilk haciz ihbarnamesinin miktar yönünden düzeltilerek yeniden müvekkiline tebliği ile diğerlerinin de bu nedenle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İcra dosyası incelendiğinde; şikayetçi T1 89/1 ihbarnamesinin o tarihteki MERNİS adresi olan ''Bağlarbaşı Mah. Karanfiller Sok....

    Davacı 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 89/1 haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz edilmiş bulunmakla, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilemez. Buna rağmen gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemi istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Bu durumda üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından 89/2 ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi usulsüz olup, iptali gerekeceğinden davacının şikayette bulunmakta hukuki yararı mevcuttur. O halde, şikayetin kabulü ile 89/1. haciz ihbarnamesine itirazın geçerli olduğunun tespitine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir....

    Mahkemenin 27.11.2015 tarihli kararı alacaklı tarafından temyiz edilmiş olup, 23.02.2016 tarih ve 2015/111-148 sayılı ek kararın, alacaklı yönünden hüküm doğurmayacağı sonucuna varılmakla alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi ... vekili, icra mahkemesine başvurarak; müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu, zira; - Müvekkilinin yabancı uyruklu olmasına rağmen haciz ihbarnamelerinin Türkçe olarak gönderildiğini, - 1. ve 2. haciz ihbarname tebliğlerinin usulsüz olduğunu, - İcra müdürlüğünce, alacaklının, 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin reddine rağmen bu karardan dönülerek müvekkiline 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, - Müvekkilinin, takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, - Müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinde, haczin neye mümas olduğu ve haczin hangi miktar için yapıldığı hususunda bilginin yer almadığını ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep...

      Borçlunun üçüncü kişideki alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Üçüncü kişideki alacak, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi (HGK'nin 01.12.1999 tarihli ve 1999/12-1003/1017 sayılı kararı), İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerinde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılmaz. İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine ve ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi nedeniyle, icra dairesince, anılan ihbarnamede yazılı paranın üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmelidir....

        Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay ilamına da izah edildiği üzere, şikayetçi 3. kişinin KEP adresinin birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin çıktığı icisleribakanligi@hs01.kep.tr adresi olmadığı, icisleriafad@hs01.kep.tr adresi olduğu, icra dosyasında ve UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede söz konusu KEP adresine haciz ihbarnamesinin gönderilmediği, bu halde icisleribakanligi@hs01.kep.tr adresine çıkartılan tebliğler sebebi ile haciz ihbarname tebliğinin usulsüz olduğu, davacının İİK 89. maddede belirtilen usule uygun olmayacak şekilde çıkartılan ikinci haciz ihbarnamesinin iptali yönündeki şikayetinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında şikayetin kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü itiraz tarihi, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmayıp dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Her ne kadar şikayetçi 3. kişi şikayetinde, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini ileri sürmüş ise de; icra dosyasının incelenmesinde şikayetçi 3. kişinin itiraz dilekçesi verdiğine ilişkin icra tutanağı kaydı olmadığı gibi, UYAP sistemine taranmış bir itiraz dilekçesine de rastlanmamıştır. Yine İcra müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 26.04.2017 tarihli yazıda, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin hangi tarihte dosyaya girdiğinin tespit edilemediğinin bildirildiği görülmektedir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı bankaya e-tebligat sisteminde yaşanan sorunlardan ve ihbarname cevaplarının UYAP sisteminde görünmediğinden ve taranmadığından sehven ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenle takip dosyasında üçüncü haciz ihbarnamesinin ortadan kaldırılarak gereken işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, ayrıca ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptali için İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Es. Sayılı dosyasından yapılan şikayete taraflarınca takip dosyasındaki üçüncü haciz ihbarnamesinin ortadan kaldırıldığını ve şikayetin konusuz kaldığına dair beyanda bulunulduğunu, davacı bankanın davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı bankanın 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine cevap verdiğini bile bile menfi tespit davası açtığını, hem hukuki yarar bulunmayan hem de konusuz kalan davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            Şahıslara 1 yılı aşkın bir süre sonra yeniden bu sefer farklı bir alacağın doğmuş olma ihtimaline karşılık 29.06.2020 tarihinde İİK m. 89/1 ihbarnameleri gönderildiğini ve yine 3. şahıslarca itirazda bulunulduğunu, davacı taraf birinci haciz ihbarnameleri gönderildikten sonra 3. şahıslarca itiraz edildiğinden artık aynı maddeye dayalı başkaca herhangi bir ihbarname gönderilemeyeceğinden bahisle işbu davayı açtığını, oysa hiç bir kanuni temelinin bulunmadığını, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra, borçlunun üçüncü kişide yeni bir alacağı doğmuşsa, İİK m.89’a uygun olarak bu (yeni) alacağın haczini sağlamak amacıyla, üçüncü kişiye (yeni) birinci haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini, ikinci sefer gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinde yeni bir alacağın doğmuş olma ihtimaline dayandıklarını, bu durumda herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. III....

              E. sayıyla başlattığı takipte, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini; duruma üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ üzerine muttali olduğunu; takip borçlusunun müvekkili şirket nezdinde 2.505,14 TL cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, bu tutarın da icra dosyasına ödendiğinden bahisle birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usule uygun tebliğ edilmeden doğrudan üçüncü ihbarname gönderilmesinin dava dışı takip borçlusu şirketin müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığı tespitiyle davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, dava açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretini uhdesinde bırakılması gerektiğini, cari hesap ilişkisinde, borç-alacak durumunun birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın tebligat...

                UYAP Entegrasyonu