Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yapı malikinin sorumluluğu nedeniyle rücuen tazminata dayalı yapılan icra takibinin iptali ve takibin devamına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, Mordern Çarşı yangını nedeniyle uğranılan zararın bina sahibinin sorumluluğuna ilişkin tazminat hükümleri gereğince davalı mal sahibinden tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyaın incelenmek üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bununla birlikte malzeme sahibinin tescil istemi reddedilmişse taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat vermesi gerekir. Malzeme maliki iyiniyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği, aynı yasanın 723.maddesinde düzenlenmiştir. Eldeki davada, mahkemenin yeterli inceleme yapmadan davacıyı iyiniyetli kabul etmiş ve taşınmazdan ayrılarak tescili istenilen kısmın ifrazının mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verdiği halde ikinci kademedeki istem olan bina bedellerinin tazmini konusunda olumlu ya da olumsuz bir karaR vermemiştir. Somut olayda; malzeme malikinin ikinci kademe istem olarak Türk Medeni Kanunun 723. maddesi uyarınca tazminat talep etmiş olması nedeniyle davacının iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi önem arz etmektedir. Dosyadaki deliller davacının iyiniyetli olduğunun kabulüne yeterli değildir....

      Bu durumda, davacı sigortacının TTK’nın 1481. maddesi dairesinde, sigortalısının halefi sıfatıyla, bakım eksikliğine dayalı olarak meydana geldiği anlaşılan zarardan ötürü davalı yapı malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat isteminde bulunamayacağından davanın bu yönden de reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin yapı maliki olarak sorumlu olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının somut olayla bağdaşmadığını, davalı şirketin kiraya veren olarak sorumlu olduğunu, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir....

        Bu durumda, temel ilişkide bina ve esar malikinin sorumluluğuna dayanan davanın, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari dava olarak kabul edilmeyeceği, yine davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinin de olmadığı anlaşılmakla, HMK 2 md. gereğince görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmıştır. HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....

          Somut olayımıza gelince; dava haksız fiile dayalı sorumluluk ve bina yapı malikinin kusursuz sorumluluğu hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkin olup görevli mahkemenin HMK'nın 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davaya Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken Alanya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2022 tarih ve 2022/295 Esas 2022/272 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına ve yargı yeri olarak Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin belirlenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir. H Ü K Ü M/: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Davaya Alanya 7....

          Uyulan bozma ilamında;ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle, davalının savunmalarının incelenmesi, elektrik tesisatındaki kısa devreden kaynaklanan sorumluluğun bina malikine ait olup olmadığının değerlendirilmesi, bu değerlendirmede kısa devreden bina malikinin sorumlu olduğu sonucuna varılması halinde, yangın olayı ile davalının fiilleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tartışılması gereğine değinilmiştir....

            ın olayda bir kusurunun olmadığı, bina maliki davalı ... BK’nun 58. maddesi gereğince sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın reddine, 41.513,00 TL’nin 13.05.2004 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalı... İdaresinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir....

              Ancak bunun için arazi üzerinde onunla sıkı sıkıya bağlı bir inşaatın bulunmaması, yapının arazi sahibinin rızası dışında yapılmış olması, inşaatın sökülmesinin aşırı bir zarara sebebiyet vermemesi, arazi malikinin de malzemenin sökülerek arsanın inşaattan evvelki haline getirilmesini istemesi gerekir. (TMK.m.722/3) Bunun dışında arazi malikinin haksız inşaattan dolayı uğramış olduğu zararlar varsa haksız fiile dayanarak bunların da malzeme malikinden istenmesi olanaklıdır. Diğer taraftan, yapının yıkımının aşırı zarara yol açması arazi sahibinin de malzeme ile ilgili tazminat miktarını ödeyemeyecek durumda olması halinde arazi maliki arsanın mülkiyetini, bedeli karşılığı malzeme malikine geçirilmesini isteyebilir (TMK.m.724). Somut olayda ; davacının çapa bağlı taşınmaza bina yaparak elattığından kötü niyetli kabul edilmesi ve temliken tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir yanılgı yoktur. ....

                UYAP Entegrasyonu