Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı, davalı İSKİ'nin, okulun hemen yanında çalışma yaptığını, yine yağan yoğun yağmur nedeniyle sorumluluğunda olan atık su hattında çökme olduğu ve bu çökme nedeniyle oldukça fazla miktarda geri tepen suya maruz kalan binayı su basması nedeniyle oluşan zarardan haksız fiil hükümlerine ve yapı malikinin sorumluluğuna, davalı .. İnş. Tic. San. AŞ' de suya karşı yeterli yalıtım yapmadığı ve her türlü su basmasına karşı, su basmasını engelleyecek ve tahliye edecek her türlü tedbir ve önlemi almadığından dolayısıyla kiralanan taşınmazın yapımındaki bozukluktan dolayı zararın meydana geldiği iddiasıyla kiraya veren bina malikinin sorumluluğuna dayanmıştır. Her ne kadar, binanın yapımdaki bozukluktan dolayı zararın meydana geldiği iddiasıyla bina malikinin sorumluluğuna dayanılmış ise de bina maliki aynı zamanda kiralayan olup bina malikinin sorumluluğu temelde kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Nitekim Yargıtay 17....

    Somut olayda, davacıların dayandığı 19.1.1989 tarihli sözleşmede açık olarak dava konusu yapıldığı anlaşılan 15207 parsel malikinin davalılardan ... olduğu arazi üzerindeki binanın ise tarafların babaları olduğu anlaşılan ... tarafından yapıldığı yazılıdır. Bu sözleşme inanç gösterilene bir hakkın kullanılmasında davranışlarını inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcu diğer bir anlatımla inanç gösterilen kişinin inanç gösteren namına yapılacak işlemden sonra taşınmazın mülkiyetini ona yani inanç gösterene geçirilen yükümlülüğü yazılmadığından 19.1.1989 tarihli sözleşmeyi bir inanç sözleşmesi olarak nitelemek olanaklı değildir. Şayet bu sözleşmeden kaynaklanan bina sebebi de tazminat davası açılırsa sözleşmenin içeriği kuşkusuz tazminat davasında değerlendirilebilir. Mahkemece bütün bu olgular gözetilerek davanın reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalı işyeri malikinin sigortalı işyerinde oluşan hasar nedeniyle bina maliki sıfatı ile kusursuz sorumlu bulunduğunu, Borçlar Kanunu'nda yer almış olan objektif kusursuz sorumluluk olarak yapı malikinin sorumluluğuna değinilen ilgili kanun maddesi ile giderim yükümlülüğü olarak yapı malikinin kusursuz sorumluluk hali değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, teknik bilgiyi gerektiren bir konuda eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, zararın kiracının olağan kullanımından kaynaklandığına yönelik açıklamalara da katılmanın mümkün olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, İşler Rayında Kobi Sigorta Poliçesi nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkindir....

        Bundan başka, yine yukarıda bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenler sayılmış olup, illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda da ilk derece mahkemesince konusunda uzman bilirkişi eli ile inceleme yapılmadığı görülmektedir....

        Maddesinde belirtilen yapı malikinin sorumluluğu uyarınca araçta oluşan zarar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine yöneliktir. Mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde verilen karara karşı davacı sigorta vekilince kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna bulunulmuştur. 634 sayılı Kanunun 19/3. maddesinde "Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur." hükmüne, diğer yandan aynı Kanunun Ek 1. maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Binadan düşen karın verdiği zarardan dolayı davalının sorumluluğu 6098 Sayılı TBK' nın 69.maddesinde düzenlenen bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanmaktadır. (Bu yönde bknz. Yargıtay 3. HD 2013/20672 E.-2014/902 K., Yargıtay 17.HD 2016/7746 E.-2017/209 K....)...

        Öte yandan anılan Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 818 sayılı BK'nun 58/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın BK 58. maddesine dayalı bina sahibinin kusursuz sorumluluğuna ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine .../.../2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, HUMK' nun 275.maddesi gereğince uyuşmalığın çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği kabul edilerek bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmiştir. Hükme esas alınan 15.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı bina maliki Nurol İnş.AŞ’nin %50 oranında, kiracı konumundaki davalının da %50 oranında kusurlu bulunduğu bildirilmiştir. Bu rapora karşı davacı vekili 03.08.2011 tarihli dilekçesi ile davalı vekili ise 14.10.2011 tarihli dilekçesi ile hasarın meydana geliş şekli, kusur durumu, sigortalının müterafik kusuru, dava dışı bina malikinin sorumluluğu, kira sözleşmesi hükümleri gibi hususları içerir ciddi itirazlar ileri sürerek ek rapor alınmasını ya da yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmişlerdir. Mahkemece, bu itirazları karşılayacak ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınmadan karar verilmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanı, yangın öncesi iş yeri fotoğrafları ve delil tespit dosyasının dikkate alınmadığını, sigortalının iç tesisata müdahale etmediğini, yangın başlangıç yerinin elektrik sigorta panosu olduğunu, bina malikinin depoda açıktan dolaşan kabloları sıva üstünden geçirdiğini, açılan davanın Türk Borçlar Kanunu'nun bina malikinin sorumluluğuna ilişkin hususi sorumluluk kurallarına dayandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf eden davalı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmü sadece vekalet ücreti yönünden istinaf etmiştir. HMK'nun "İncelemenin Kapsamı" başlıklı 355. maddesinde "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." düzenlemesi bulunmaktadır....

              maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açamadıklarını, bina maliki olarak müvekkillerinin de ortaklığın giderilmesi davası açmaları mümkün iken bu hakkın ortadan kaldırıldığını, öte yandan bina maliki şerhinin usûlsüz olarak silindiği ve müvekkillerine ait olan binanın terkin sonrasında bedeli ödenmeksizin yıkılarak yerine başka bina yapılmış olmasından doğan zararın da tazmini gerektiği, müvekkillerinin binadan yararlanma haklarının elinden alındığını, bu şekilde 16 dairelik bir kayıp oluştuğunu, davalının bu zararı tazmin etmek zorunda olduğunu, faiz taleplerinin ilk dava tarihinden itibaren olduğunu belirterek TMK'nın 1007. uyarınca Tapu Müdürlüğünün yaptığı usûlsüz işlemler neticesinde irtifak tesisi öncesinde bahçeli kagir bina vasıflı taşınmazın bina maliki olan davacıların murisinin haklarının zayiinden oluşan toplam 16 dairenin dava tarihindeki değeri hesaplanarak en az 7.000.000....

                UYAP Entegrasyonu