Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/27 ESAS - 2021/896 KARAR DAVA KONUSU : TAZMİNAT (BİNA SAHİBİNİN SORUMLULUĞUNDAN KAYNAKLANAN) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Giresun ili Eynesil ilçesi Gümüşçay mah. Şehit Aydın Bebek cad....

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı sigorta şirketinin sigortalısının, davalı İl Özel İdaresine ait ........ adlı iş merkezinde 402, 404, 405, 407 nolu dükkanlarını işlettiği, çarşıda çıkan yangın nedeniyle sigortalıya ait işyerinin de zarar gördüğü, davacının sigortalısına yaptığı ödemeyi, bina maliki davalıdan da talep ettiği, yangının iş merkezinde 66-67 nolu işyeri kiracısının çalışanı tarafından elektriklerin kesildiği bir anda işyerindeki jeneratöre benzin doldurmaya çalışılırken çıktığı hususları dosyada bulunan bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davayı, bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanarak açmıştır. ........adlı iş merkezinin malikinin davalı İl Özel İdaresi olduğu, yangın sonucu davacı sigortalısının zarara uğradığı mahkeme ile Özel Daire arasında tartışma konusu değildir....

    Bu durumda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Somut olayda, davacıların iyiniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı arsa sahibinden bina bedeli değil, malzemenin kendisi yönünden taşıdığı en az değeri tahsil edilmelidir. Bu itibarla mahkemece davalının, davacılara ödemesi gerekli olan tazminat miktarının, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinin hakime tanıdığı takdir yetkisinden yararlanılarak hesaplanması ve her bir dava konusu yapı yönünden hesaplanan tazminat miktarının ayrı ayrı 1/2 oranında o binanın yapımına katkıda bulunan davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

      Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna ” ilişkin olarak kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. TBK’nun 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. maddesi) yapı malikinin giderim yükümlülüğü düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında; "Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür" denilmektedir. Burada, yasa koyucu bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenlere mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkanı sağlayarak onları korumaktadır. Bu anlamda sorumlu olabilecek malik gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi, kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır....

        Asıl ve birleşen dava yönünden davacının davalıdan halefiyet hakkına dayalı tazminat talepleri, TBK md 69 kapsamında yapı malikinin binanın yapımındaki bozukluk veya bakımındaki eksiklikten kaynaklanan kusursuz sorumluluğuna dayalı talep niteliğinde olmayıp, davalının yangın sigortası genel şartlarına göre düzenlediği işyeri paket poliçesinde ek teminat olarak komşuluk mali sorumluluk klozu bulunması ve alınan uzman bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacının bu klozdan tazminat talep hakkının açıklanmış olması nedeniyle, uyuşmazlığın TTK sigorta hukuku hükümleri ve ihtiyari zarar sigortası çeşitlerinden olan Yangın Sigortası Genel Şartları ile davalının poliçesinde yer alan özel şartlar çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.(emsal Yargıtay 17.HD 2016/6345 E 2019/6773 K sayılı ilamı)....

          TMK’nun 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyi niyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Davacı 11.04.1984 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak iyiniyetli olarak dava konusu taşınmazda bina yaptığını belirterek mülkiyet aktarımı olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan dava konusu 4969 ada 1 parsel (eski 2770) sayılı taşınmzın tapu kaydı incelendiğinde davalıların murisi... adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Davacı ise 11.04.1984 tarihli harici satış sözleşmesini davalılardan sadece ... ile yapmıştır....

            Mahkemenin hükmüne esas aldığı 31.12.2019 tarihli rapor ile 25.03.2020 tarihli ek rapor incelendiğinde; yangının çıkış sebebiyle ilgili hiçbir değerlendirme yapılmadan, sadece bina elektrik tesisat projesinin muhafaza edilmemesi nedeniyle BEDAŞ'ın (% 37,5 oranında), gerekli denetimi yapmayan BEDAŞ personelinin (% 12,5 oranında), bina elektrik tesisatını yapan kişi ya da şirketin (% 25 oranında) ve kaçak akım rölesini içerir tesisatı yaptırmayan bina malikinin ( % 12,5 oranında) kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirildiği ve mahkemenin de bu görüş doğrultusunda, taşınmazı kiracı olarak kullanan davalı ... Paz. Ltd. Şti'nin kusursuzluğunu kabul ederek davanın reddine karar verdiği görülmektedir....

              BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

              Somut olayda, toplanan delillerle, tazminat istemine konu zararın davalı yapı malikinin, maliki olduğu yapının bozukluğundan kaynaklandığı ispatlanmış değildir. Her ne kadar, davalı yapı maliki, maliki olduğu gaz tesisinin bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan da sorumlu ise de, bu sorumluluğu üçüncü kişilere karşı olup, TBK’nın 69/2. maddesi de gözetildiğinde, davacıya ait yapı eserini onunla yaptığı sözleşmeye istinaden kullanan ve tesisin bakımını da sözleşme ile üstlenmiş olan davadışı sigortalının, kanunda belirtilen anlamda üçüncü kişi sıfatı bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı sigortacının TTK’nın 1481. maddesi dairesinde, sigortalısının halefi sıfatıyla, bakım eksikliğine dayalı olarak meydana geldiği anlaşılan zarardan ötürü davalı yapı malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat isteminde bulunamayacağı açıktır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, depremde yıkılan binanın yapım hatasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dava binanın projesini ve fenni mesullüğünü yapan davalı ... Kazancı ve diğerlerine karşı açılmış iş bu dosya Murat Kazancı yönünden tefrik edilerek davalı olarak yalnızca Murat Kazancı kalmış ve hakkında hüküm tesis edilmiştir. Somut olayda bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu