Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapı malikinin kusursuz sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiş, hayatın olağan akışına ve binanın tahsis amacına göre zararın bina maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı irdelenerek böyle bir yangın söndürme sisteminin bulunmadığı tespitinden sonra, binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun yapılmış olmasının ve gerekli izin ve ruhsatların alınmış olmasının bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve davalının eyleminin, davacının sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede illiyet bağını kesmeyeceği gerekçesiyle davalı binamalikinin meydana gelen zarardan mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğu kabul edilerek karar verilmiştir....

    Somut olayda:; davacı uyuşmazlık konusu 505 parsel üzerine 154 m2’lik oturmaya müsait bir bina yapıp bitirdiğine göre TMK’nun 723. maddesi gereğince tazminat istemeye hakkının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne olacağı konusunun tespit ve değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Mahkeme hükmünde davacı kötüniyetli kabul edilmek suretiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, davacının TMK’nun 723/3 maddesi gereğince tazminat isteyemez duruma düştüğüne dair bir gerekçe gösterilmemiştir. Açıklanan gerekçe ile hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının endüstriyel yangın sigorta poliçesine dayalı olarak rücuen davalılardan tazminat talep etme hakkı ve davalı bina malikinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri, 818 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi, 3. Değerlendirme Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir. VI....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, Borçlar Kanunu'nun 58.maddesinde düzenlenen bir bina veya imal olunan şeyin malikinin o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmekle; temyiz inceleme görevi 2797 Sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi ile Başkanlar Kurulu'nun 23.2.2004 ... 3 sayılı kararı uyarınca Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kusursuz sorumluluktan (TBK'nun 69. maddesi uyarınca bina malikinin sorumluluğu) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. Durum ve koşulların haklı göstermesi şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile ... yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden somut olayı değerlendirdiğimizde, anılan madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, dava konusu bina Hazineye ait 1293 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı bayii ... ... tarafından yaptırılmıştır....

                İLGİLİ MEVZUAT: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun mükellef başlığını taşıyan 3. maddesinde bina vergisi yönünden, 13. maddesinde de arazi vergisi yönünden mükellef tanımlanmış, bina veya arazi vergisini, binanın veya arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği kurala bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 726. maddesinde; bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu, 826. maddesinde ise; bir taşınmaz malikinin, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabileceği, aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hakkın devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebileceği, en az otuz yıl...

                  Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle ... yıkılmadığı takdirde, arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir.Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. İnşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi iyiniyetli sayılır. Buna karşılık, üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir (Prof.Dr... Hukuku. ... 1978.sh.610). Malzeme maliki ve arsa sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir....

                    Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(26.500,00 TL maddi tazminat miktarından 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına), maddi tazminat davasının diğer davalılar yönünden reddine, manevi tazminat talebi yönünden ise; talebin kabulü ile, 5.000,00TL’nin 28/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm süresinde davacı taraf ile davalılar ..., ... Elektrik Dağıtım A.Ş ( ... Müessesesi) ile ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava; yangın nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Dava davalı ... varisleri yönünden bina malikinin sorumluluğuna dayalı diğer davalılar yönünden ise, haksız fiil sorumluluğuna dayalı olarak açılmıştır. davaya 28/10/2006 olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 41. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu