Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi 05/11/2021 tarih 2020/33 Esas 2021/374 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "Yapılan yargılama,toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;davacı sigorta şirketi tarafından davalıya ait işyeri niteliğindeki taşınmazda 19.11.2018 tarihinde çıkan yangın nedeniyle dava dışı sigorta ettirene ödenen 79.972,80 TL'nin, bina malikinin sorumluluğu nedenine dayalı olarak davalıdan talep edildiği,yukarıda açıklandığı üzere bina malikinin sorumlu tutulabilmesi için yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zararın doğması gerektiği,yapılan keşif sonrası hazırlanan 17.05.2021 tarihli bilirkişi raporu ile ,davacı tarafın itirazları doğrultusunda alınan 01.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda yangının elektrik tesisatından çıkmadığının,davalının yangının çıkmasında bir kusurunun bulunmadığının tespit ve rapor edildiği,dolayısı ile yangının binadaki yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden çıkmadığı,yine bina malikinin zarardan sorumlu tutulabilmesi...

BK 58. ) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen ( olağan sebep ) sorumluluğudur. 6098 Sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

    Dava, bina malikinin sorumluluğuna dayanılarak açılmış tazminat istemine ilişkindir. B.K.nun 58 nci madde hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. İlliyet bağı sorumluluğun temel şartıdır. İlliyet bağının olmadığı bir olayın failinin, meydana gelen zarardan sorumlu tutulması düşünülemez. İlliyet bağı; mağdurun zararının zarar doğurucu eylemin sonucu olarak meydana gelmesini ifade eder. İlliyet bağını kesen eylemler mücbir sebep, zarar görenin ve üçüncü kişinin kusurudur....

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.04.2012 gün ve 45-217 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R - Dava ve birleşen davalar yüklenici ... mirasçıları tarafından bina sahibi ..., ... ve ... aleyhine açılmıştır. Davacılar... hakkında ölümün meydana geldiği yerde enerji nakil hatlarında gerekli güvenlik önlemlerini almaması, Belediye Başkanlığı aleyhinde denetim görevini yerine getirmemesi, ... aleyhinde de bina maliki olması hukuksal sebeplerine dayalı olarak talepte bulunmuşlardır. Davanın mevcut tarafları arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Eser sözleşmesi ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/92 Esas, 2008/140 Karar sayılı kesinleşen ilâmına göre ... ile davacıların murisi ... arasında kurulmuştur. Onun aleyhine eser sözleşmesi hükümlerine dayalı olarak talepte bulunulmamıştır....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil, birleşen dava ise Çaplı mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece temliken tescil talebiyle açılan davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davacı ve davalı kooperatifin 206 ada 18 parsel sayılı taşınmaza bina yaparak oluşan elatmasının kal suretiyle önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve birleşen davanın davalısı kooperatif temyiz etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, davalı ve davacı kooperatifin 206 a6a 18 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yaptığı sabittir. Gerçekten kayıt maliki davalı ve davacılar Türk Medeni Kanunun 683.maddesinden yararlanarak arazi üzerindeki her türlü haksız elatmanın kaldırılmasını isteyebilirler....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Öte yandan davacı ile sözleşme ilişkisi bulunmayan davalı ... hakkında bina malikinin sorumluluğuna dayanılarak dava açılmıştır....

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin Bandırma Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun...

                İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin Bandırma Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun...

                  Şti.’nin kira sözleşmesine göre hasardan sorumlu olduğunu, bina maliki müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, hasarın davalı bina malikinin sorumluluğunda bulunan parsel bacasında biriken suların geri tepmesi nedeniyle meydana geldiği gerekçesiyle 50.996.72 TL tazminatın 07/12/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı bina malikinin 818 Sayılı B.K.nun 58'nci maddesi (T.B.K. 69) madde hükmü uyarınca kusursuz sorumluluğunun bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.612,59 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 16.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu