Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken bu bedelden taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, 2) Kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, 3) Dava konusu taşınmaz ... Mahallesinde bulunduğu halde; hüküm fıkrasında ......

    Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespiti yöntem itibari ile doğrudur. Bu nedenle davacı...idare vekilinin tüm, davalı...vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir....

      Davacı vekili 07/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini ayıp oranında bedelden indirim talebi olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir....

      KDV Kanununun (30/c) maddesinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir."...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece davanın bedelde indirim olarak kabulüne karar verildiği, tarafların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Öncelikle araç alma işleminin 4077 sayılı kanun döneminde olduğu, bu sebeple uyuşmazlığın çözümünde 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği tespit edilmiştir....

        Somut olaya gelince ;Davacının dava dilekçesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme veya satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme ve bedel iadesi veya satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim yapılmasını isteme" isteklerinin davalı tarafça yerine getirilmediğini iddia ettiği, dilekçesinin devamında, ayıplı malın satın alınırken ödenen bedelin ,ayıbın tespitinden sonra satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi İle ödenmesi için iş bu davayı açtığını belirttiği, netice-i talep kısmında, "satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim veya imkan varsa satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıplı çıkan malın ayıp miktarı olan 23.728,00 TL 'nin satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini" talep ettiği görülmüş olup; dava dilekçisindeki talep sonucunun açık olmadığı nazara alınarak,mahkemece davacı vekiline 6502 Sayılı TKHK'nın 11....

          Dava konusu araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, sözkonusu gizli ayıp sebebiyle araçta 7.287,60- TL değer kaybı oluştuğu nazara alınmış, davacının bedel indirimi talebinin bulundu da değerlendirilerek, bu bedel üzerinden davanın satıcı Özön Petrol, Petrol ürünleri Otomobil Nakliye İnşaat Tic. San. Taah. Ltd. Şti. yönünden kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı TKHK. 11/2. maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur....

          Bu nedenle mahkemece yapılacak iş teknik bilirkişiden ek rapor almak suretiyle TBK 475/1. madde uyarınca eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda değerlendirilme yapılmalı, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa dönme hakkını kullanamayacağı nazara alınmalı ve bu halde TBK 475/2. maddesi uyarınca ayıp oranında bedelden indirim konusunda inceleme yapılmalıdır. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre bedel indiriminde ise “nisbi metod” uygulanmalıdır. Nisbi metod; kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlanması suretiyle indirilecek bedelin belirlenmesidir. İş bedeli 13.000,00 TL olarak kabul edilerek belirtilen ilkelere göre ayıp nedeniyle indirim bedeli belirlenmelidir....

          Yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporları ve toplanan delillere göre, davalı tarafından hazırlanan verilerin davacı tarafça kabul edilemeyecek derece de eksik olmadığı, eksikliğin bedel de indirim yapılmasını gerektirecek derece de olduğu, eksiklik nedeniyle toplam bedelden 15.178,34-TL indirim yapılması gerektiği, davacı tarafından 75.891,70-TL'nin davalıya ödendiği, indirim miktarı kadar davacının alacak talebinde haklı olduğu kanaatine varılarak, davacının davasının kabulüne..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kendisinden talep edilen verileri eksiksiz olarak teslim ettiğini, gecikmiş teslimin söz konusu olmadığını, taraflar arasında dataların konsolide edilmesine ilişkin anlaşma olmadığını, davanın reddi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür....

            Davacı, dava dilekçesinde 28.09.2009 tarihinde taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki ceza-i şartın davalıdan tahsilini istemiş olduğu gözetilip, mahkemece, sözleşmede taşınmazın bedeli olarak kararlaştırılan 140.000,00 TL bedel üzerinden istenen %6 oranında ceza-i şartın hesaplanıp Borçlar Kanunu 160/son maddesi uyarınca hesaplanan bu bedel üzerinden indirim 2012/7050-2012/9950 yapılarak karar verilmesi gerekirken, gerekçede yazılı şekilde yanlış oranlar üzerinden hesaplama yapılıp yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yerolmadığına, SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yerolmadığına, peşin...

              UYAP Entegrasyonu