Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının ehliyeti bulunmayan arkadaşının kullandığı motorsiklete kask takmadan binen davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminatta indirim yapılması gerektiği itirazında bulunduğu görülmüştür. Somut olayda, hakem heyetince davacının ehliyetsiz sürücünün motosikletine binmesi ve kaska takmaması sebepleriyle hesaplanan maddi tazminattan her iki müterafık kusur yönlerinden ayrı ayrı %20 oranında indirim olmak üzere toplamda %40 indirim uygulandığı anlaşılmıştır. Dairemizin yerleşik kararları dikkate alındığında birden fazla müterafik kusur indirimi sebebi olsa dair tek bir indirim oranı uygulanacak olmasına ve müterafık kusur indirim oranı %20 olmasına göre maddi tazminattan %40 müterafık kusur indirimi yapılması göre eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece bu hususlar davacının müterafik kusuru olarak kabul edilmiş, .../... oranında indirim yapılmıştır. Ne var ki, yukarıda açıklanan özel durumlar ve davalının çalışma koşulları gözetildiğinde yapılan bu indirim oranı hak ve adalete uygun olmayıp azdır. Şu halde, yerel mahkemece BK'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca daha fazla oranda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde indirim oranının düşük tutulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (...) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 990.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/.../2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddesi gereğince yüklenicinin projede değişiklik yapma hakkı olduğunu, gayrimenkulun brüt alanında küçülme meydana gelmediğini, bu nedenle davacının bedel indirim talep etmesinin sözleşmeye aykırı olduğunu, kaldı ki süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, eksik ve hatalı inceleme sonucu oluşturulan bilirkişi raporuna itibar edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ederek istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacı ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasındaki 06/06/2013 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazdaki eksik ifa nedeniyle bedel indirimi talebine ilişkindir....

      Sayılı ilamında "Tüm bu verilere göre indirim tutarı; Satış bedeli X ( Satılanın ayıplı değeri = 83.000,00 TL/Satılanın ayıpsız değeri = 91.361,00 TL) 89.500,00 TL X 0,9085 = 81.309,31 TL (aracın gerçek değeri) Ödenen - Aracın gerçek değeri = İndirim tutarı 89.500,00 TL - 81.309,31 TL = 8.190,69 TL olmalıdır." İbarelerinin hüküm altına alındığı, dosyamız kapsamında da indirim oranını bu formül kullanılmak suretiyle bulunması gerektiği, yapılan hesaplama ile indirim tutarının 11.939,19 TL olarak bulunduğu, bilirkişi raporunda onarım bedelinin ise 23.000,00 TL olarak hesaplandığı, TBK madde 227/1 3. Bent gereğince aşırı bir masraf gerektirmediği halde alıcının onarım talep edebileceğinin düzenlendiği, onarım bedelinin satış bedeline çok yakın olduğu, Satış bedeli X (Satılanın ayıplı değeri=18.000/Satılanın ayıpsız değeri=37.000) 23.250,00 X (18.000,00 / 37.000,00) =11.310,81 TL =ARACIN GERÇEK DEĞİRİ 23.250,00- 11.310,81 = 11.939,19 TL İNDİRİM TUTARI....

      den satın aldığı dairenin ayıplı olması nedeniyle 30.000.00 TL bedel indirimi ile diğer davalı ... firmasından da 30.000.00 TL maddi tazminatın tahsili isteminde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dairedeki gizli ayıplar belirlenmiş ve dairenin toplam bedelinden % 7 indirim ile 13.400.00 TL hesaplanmış, mahkemece de, davanın kısmen kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremez (HUMK m. 74). Davacının davalı ... firmasından talebi sorumluluğa dayalı tazminat istemidir, dolayısıyla bu davalı yönünden inşaatta yapmış olduğu denetim ile sorumlu olduğu miktar ayrıca belirlenmelidir. Dairedeki gizli ayıp nedeniyle % 7 indirim sonucu bulunan miktar yönüyle sorumluluğu kabul ile bu miktara hükmedilmesi doğru değildir....

        davalı adına bankaya yatırılan bedel ile 19.6.2007 gün ve 2005/610-2007/209 sayılı kararı ile hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye geri ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu farkın yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesi yolunda karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          itibarla hüküm kurulması, 4-Yine mahkemenin ilk kararında saptanıp idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile 19.6.2007 gün ve 2005/611-2007/210 sayılı kararı ile hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye geri ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu farkın yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesi yolunda karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

            itibarla hüküm kurulması, 4-Yine mahkemenin ilk kararında saptanıp idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile 19.6.2007 gün ve 2005/611-2007/210 sayılı kararı ile hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye geri ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu farkın yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesi yolunda karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

                Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.Bu durumda mahkemece 2013 yılında ...İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 2)Taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olarak değer biçilen 973,61 m2'lik bölümüne bu kısımda olduğu tespit edilen verim çağındaki 1'er adet kayısı, armut, 2 adet dut, 3 adet şeftali, 2 adet ceviz, 13 adet zeytin ağacından sayıca baskın olanlarının net meyve gelirine göre ve bu ağaçların kapladığı alanlar oranlanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, bu yönteme uyulmadan ve taşınmaz üzerinde fiilen bulunmayan ağaçların net meyve gelirine göre hesap yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi...

                  UYAP Entegrasyonu