WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm ihale dökümanlarında işin anahtar teslim götürü bedel olduğu açıkca yazmakta olup ihaleye katılan çok sayıda katılımcı bu hususu bilerek teklif sunmuştur. Davacı da 28.12.2012 tarihli belgede işi anahtar teslim götürü bedel üzerinden yapmayı açıkça kabul etmiş ve sözleşmeyi imzalamıştır. Davacı daha sonra süre uzatım için yapmış olduğu 18.07.2014 ve 01.10.2014 tarihli başvurularda da sözleşmenin anahtar teslim götürü bedel sözleşme olduğunu vurgulamıştır.Yani davacı sözleşmenin feshine kadar sözlemenin anahtar teslim götürü bedel üzerinden yapıldığını kabul ederek ve benimseyerek sözleşmeyi ifa etmiştir. Her ne kadar davalı idare uygulama projesi vermeyerek ilgililerden uygulama projesi yapmasını iştemiş ise de işin teknik bir iş olması, katılımcıların bu hususta uzmanlığı bulunması,tüm katılımcıların anahtar teslim götürü bedel üzerinden teklif vermesi nazara alındığında bu hususun sözleşmenin türünü değiştirmeyeceği açıktır....

    İdari Dava Dairesi'nin 2017/1785 Esas, 2017/1829 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; istinaf incelemesine konu dava, 3194 sayılı Kanunun 17. maddesine göre belediyeye ait hissenin belirlenen bedel üzerinden satışına ilişkin kararda yer alan bedelin düşürülerek, düşürülen bedel üzerinden satış bedelinin tespit edilmesine karar verilmesi istemiyle açılan bir davadadır. 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca belediyelerin kendilerine ait olan hisseleri, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satabileceği, komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin edeceği, ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valiliklerin, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkili olduğu, bedel takdirleri...

    T2 ve T1 eli ürünü olduğunu, imza edilerken bononun sadece bedel kısmının dolu olduğunu, bedel olarak 3.000,00- TL yazıldığını, bedel kısmının imza anında alacaklı tarafından yazıldığını, düzenleme tarihi, ödeme tarihi lehtar gibi senet vasfını sağlayan tüm hususların imza anında boş olup sonradan doldurulduğunu belirterek; takip dayanağı bonoya, borca, faize, faizin başlangıç tarihine ve oranına ayrıca ve açıkca yaptığı itirazın kabulü ile sahte olarak tanzim edilen bonoya ayalı başlatılan takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

    ın dava konusu taşınmazlar hakkında tezyid-i bedel davası açmadığı gibi, ... dışındaki davacıların da bir kısım parseller yönünden tezyidi bedel davası açmadıkları anlaşıldığından, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının incelenerek davacıların veya murislerinin malik olduğu tespit edilen ve bedel artırım davası açılmamış bulunan taşınmazlar yönünden varsa kamulaştırma belgelerinin tümünün davalı idareden ve kamulaştırma tarihindeki malike kamulaştırma evrakının tebliğine ilişkin noter tebligatının ilgili noterlikten, bankaya bloke edilen bedel var ise bu bedelin kamulaştırma tarihindeki tapu maliklerine ödenip ödenmediğinin davalı idare ile ilgili banka şubesinden sorularak usulüne uygun kamulaştırma olup olmadığı belirlenip kamulaştırmanın usulüne uygun olması halinde davacılar yönünden tezyidi bedel davası açmadıkları parseller hakkında davanın reddine aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      Hal böyle olunca, davacının muvazaalı bedel iddiasının bu değer üzerinden hesaplanması gerekir. Bu durumda iddia olunan bedel (m2’si 150 TL’den hesaplanan bedel) ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli(184.474,42TL) arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açısından; mahkemece, davalının kabul beyanı gerekçe gösterilerek, ödenmesi gereken harcın 1/3’üne, vekalet ücretinin ise tarife üzerinden hesaplanan tutarının 1/2’sine hükmedildiği görülmüştür. Davalının beyanı HMK m 308’de belirtilen şekliyle kabul beyanı olarak dikkate alınamayacağından depo edilen bedel üzerinden harca hükmedilmesi gerekir....

        "B) Özel Bütçeli Diğer İdareler" bölümüne "42) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü" sırası eklenmiştir” hükmü uyarınca yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi hükmünden kaynaklanan yargı harçlarından muafiyetinin ortadan kalktığı gözetilmeden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi, mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmemesi ve maddi hata sonucu davacının 4394 parselde 3/16 (84,92 m²) hissesine karşılık gelen bedel 1.071,69 TL olduğu halde 88,07 m² üzerinden 1.111,00 TL bedel hesaplanması ve 4396 parselde 3/16 (69,38 m²) hissesine karşılık gelen bedel 875,57...

          , kıymet takdirinde idarece belirlenen bedelden düşük olduğundan ilk karar ile tespit edilen 3.301,83 TL'ye 17.11.2012 tarihinden ilk karar tarihi 13.12.2013'e kadar, kıymet takdir raporunda belirlenen bedel ile bozma öncesi tespit edilen bedel arasındaki fark olan 47.095,87 TL bedel ise ikinci karar tarihinde ödenebilir hale geldiğinden 17.11.2012 tarihinden 29.03.2019 tarihine kadar faiz işletilerek, 2942 sayılı Kanunun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesi uyarınca bu kısmın kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalıya ödenmesine, bozma sonrası tespit edilen bedel ile kıymet takdirinde belirlenen bedel arasındaki fark 387.584,30 TL bedelin ise, kesinleşen karara göre davalıya ödenmek üzere 3'er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinden ve fark bedel davalıya karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, 17.11.2012 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar faiz işletilerek kararın kesinleşmesi ile davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm...

            Davacı idare kamulaştırma oluru 1985 yılında alınan taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarını malikine usulüne uygun tebliğ etmeyerek taşınmaz hakkında 2004 yılında tezyidi bedel davası açılmasına sebep olmuştur. Bu husus olayda davacı idareninde kusurlu olduğunu gösterir. Bu itibarla, davacının kamulaştırma işlemlerini azami özen ve dikkat göstererek ve süresinde yapsa idi dahi açılacak tezyidi bedel davası nedeniyle bir fark doğup doğmayacağı belirlenerek sonuca gidilmesi zorunludur....

              Tarım Müdürlüğü resmi verilerinin ortalamasına göre değer biçilmesi ve ortalama verilere göre belirlenen bu bedel ile sadece 2015 yılı ... İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verileri esas alınarak hesaplanan bedel karşılaştırılarak 2015 yılı ......

                Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu bono üzerinde rakam hanesinde bedelin 4.000 TL olarak yazıldığı, başına 4 rakamının sonradan eklendiğinin tespit olunduğu, ancak bono bedelinin yazı ile “kırkdörtbin TL” şeklinde yazılmış olduğu, 6102 sayılı TTK madde 676 "bedel hem yazı hem rakamla gösterilip iki bedel arasında fark bulunması halinde yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur." hükmüne haiz olup aynı Yasa'nın TTK 778/2-c atfına binaen bonolara da uygulanmakta olduğu, rakam ile belirtilen bedelde tahrifat yapılmış olduğu tespit olunsa da yazı ile yazılan bedel esas alındığı, yazı ile gösterilen alanda tahrifatın olmadığı, davacı tarafından başkaca bir delil sunulmadığı ve davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava icra takibine konu kambiyo senedi bedelinden kısmen borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu