Davalının davacı hazineye ayrıca bedel ödemesi gerekmeyeceğinden mahkemece davalıya bedel ödemek üzere mehil verilmesi ve bunun sonucunda da bedel ödenmediğinden söz edilerek davanın kabul edilmesi yersizdir. Gerek dava konusu taşınmazın belediye adına tescil işlemleri ve gerekse belediyenin gerçek kişiye satışı yasaya uygun işlemlerle yapıldığından yolsuz tescilden de söz edilemez. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddi yerine yazılı bazı gerekçelerle kabulü doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 28.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Acele el koyma ile ödenmesine karar verilen bedel ile ilk kararla ödenmesine karar verilen bedel arasındaki fark bedel olan 4.433,03 TL’ye faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (İlk kararla tespit edilen bedel ve acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedel arasındaki fark bedel olan 4.433,03 TL’ye 14.12.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.11.2017 tarihine kadar faiz işletilmesine) yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan ... ve ...'...
Ancak; 1-Emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın her ikisinin de kadastral parsel oldukları görülmekle raporda emsal taşınmazın imar parseli dava konusu taşınmazın ise kadastral parsel olduğundan bahisle dava konusu taşınmazın metrekare alanı üzerinden %40 düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle düşük bedel tespiti, 2- Bozma öncesi belirlenen bedel ile acele kamulaştırma farkına ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası belirlenen bedel ile bozma öncesi belirlenen bedel farkına son karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken, faizin yanlış uygulanması, 3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmediği gibi, 4-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07...
Davacı vekili, 4234 ada 6 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, davalının 09.07.2014 tarihinde 85.000TL bedel ile taşınmazdan 29/131 oranında pay satın aldığını, bu satışın davalı tarafından kendisine ihbar ile bildirildiğini ancak satışa konu hisse gerçek değerinin 40.000TL olduğunu, müvekkilin alım hakkını engellemek için bedelin yüksek gösterildiğini, davalı eşinin bu taşınmazdan altı ay önce 116/524 oranında payı 40.000TL bedel ile satın almasının bedelde muvazaa yapıldığının göstergesi olduğunu, altı ay içerisinde taşınmazın iki katı artmayacağını beyanla, davalıya ait 29/131 paya yönelik tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin eşinin pay satın aldığı tarihten sonraki bir tarihte ve daha yüksek bedel ödeyerek pay satın aldığını, müvekkilince davacı tarafından kullanılan önalım hakkını ancak 85.000,00TL bedel üzerinden kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ancak; 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirilmiş olup bu düzenleme nedeniyle dört aylık sürenin bittiği tarihten ilk karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması ile yetinilmesi gerekirken hüküm fıkrasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde "ilk karar tarihinden itibaren ilk kararla hüküm altına alınan bedel davalıya ödenmiş olduğundan karar tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte tespit edilen bedelin davalıya ödenen bedelden mahsup edilmesine" karar verilmesi ve mahkemenin ilk kararında tespit edilip davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı...
Asliye Hukuk Mahkemesine 1955/59E- 139K sayılı dosyasında bedel artırım davası açıklanan idarece bildirildiğinden; dava konusu 1795 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tüm geldi kağıtları ile ilgili Tapu Müdürlüğünden bedel artırım davası konusu Kamulaştırma krokileri idareden getirtilerek taşınmaz başında fen bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılıp, 'bedel artırım davasının konusu taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı olup olmadığı, tamamını kapsayıp kapsamadığı kesin olarak tespit edilip, kapsadığının kabulü halinde kesinleşmiş bir kamulaştırma olduğu bu nedenle de kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemeyeceğinden davanın reddi, yerine eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şubesi'ne ait, zrt 0258890 numaralı, çek üzerine bedel yazılmamış; .... Şubesi'ne ait, zrt 0280714 numaralı, çek üzerine bedel yazılmamış; Ziraat Bankası Amasya Şubesi'ne ait, zrt 0288508 numaralı, çek üzerine bedel yazılmamış çeklerin iptaline karar verilmiştir. Kararı, davacı şirket temsilcisi temyiz etmiştir. Dava, çek iptali istemine ilişkin olup, TTK’nın 651.maddesi uyarınca çek iptali davasını ancak hamil açabilir, keşideci açamaz. Bu hüküm karşısında mahkemenin davayı kısmen red gerekçesine itibar edilemez ise de, davanın kısmen reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan HMK'nın 3. madde delaletiyle mülga HUMK'nın 438/son madde ve fıkrası uyarınca sonucu itibariyle doğru bulunan kararın onanması gerekmiştir....
Mahkemece belirtilen esaslar doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dayanağı gösterilmeden taşınmaza 27,10 TL/m² değer biçilerek bedel tespit edilmiş olması, Kabule göre ise, 2-Acele el koyma sırasında depo edilen 31.032,17 TL ile ilk kararda hükmedilen bedel adasındaki fark bedel toplamı 34.028,97 TL nin davalılar adına depo edildiği ve bozma sonrasında 28.177,87 TL bedel tespit edildiği anlaşıldığından davalı yararına faize hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-İdarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı, yargılama sonucunda tezyidi bedel davasının kabulüne karar verildiği ve bedelin bankaya yatırıldığından bahisle davalılardan ...’in hissesi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 2-Davalılardan ...’ın dava konusu taşınmazdaki 1/64 hissenin muris tapu maliki ... ‘dan intikal ettiği, muris ... tarafınca ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/353E- 1998/564K. sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı, yargılama sonucunda tezyidi bedel davasının kabulüne karar verildiği ve bedelin bankaya yatırıldığından bahisle davalılardan ...’ın muris ... ‘dan intikal eden 1/64 hissesi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dosyanın incelenmesinde; 1-Davacı tarafça bedel artırım talebinde bulunulduğu anlaşılmakta ise de, dosya içerisinde bedel artırım dilekçesi ile harcının yatırıldığına dair ödeme belgelerinin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince bedel artırım dilekçesi ve harcının yatırıldığına dair ödeme belgesinin dosyaya eklenilmesi, 2-Dosya içerisinde bulunmayan, davalı nezdinde açılan hasar dosyasının (sigorta poliçesi, başvuru belgesi, hasar dosyasının açılış tarihi, ödemeye ilişkin hesap raporları ve ödemenin kime hangi miktarda yapıldığını gösterir ayrıntılı ödeme dekontları ile varsa davacıların imzaladığı ibranameler dahil) eksiksiz olarak dosyaya eklenilmesi, Yukarıda belirtilen eksikliklerin ikinci kez yazışmaya mahal verilmeksizin tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 28/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....