Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
Ancak; Bozma öncesinde tespit edilen bedel ile acele kamulaştırma farkına ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark bedele ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, bozma sonrası tespit edilen bedel ile acele kamulaştırma fark bedeline faiz işletilmesine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1 nolu bendinin 2. paragrafındaki (tespitine) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (bozma öncesinde tespit edilen bedel ile acele kamulaştırma bedeli farkı 6.056,25 TL'ye 27.06.2015'den ilk karar tarihi olan 06.07.2015 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark bedel 46.842,95 TL'ye 27.06.2015'den ikinci karar tarihi olan 23.02.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine...
Sözleşmede açık şekilde arsa sahibinin herhangi bir bedel almadığı, bu bedel yerine iki adet daire ile bir adet dükkan alacağı yazılıdır. Davacılara iki adet dairenin tapu kaydı verildiği halde, dava konusu dükkanın tapu kaydı devredilmediğinden bu dava açılmıştır. Davacılar murisleri ... ile ... arasında önce sözlü olarak kat karşılığı sözleşme konusunda anlaşma sağlandığını, bu nedenle dava konusu 163 ada, 34 parselin tapu kaydının devredildiğini, herhangi bir bedel almadıklarını iddia etmişlerdir. Tapu devrinden sonra noterde düzenlenen 30.09.1998 tarihli inşaat sözleşmesi içeriği de davacı tarafın herhangi bir bedel almadığını doğrulamaktadır. Davacılar murisi tarafından dava konusu taşınmazın yarı payı davalı ... adına, yarı payı da dava dışı kardeşi ... adına devredilmiştir. Davacılar ...’ın isteği üzerine taşınmazın yarı payını tapuda ...’a devrettiklerini söylemişlerdir. ...’ın sözleşmenin yüklenicisi ...’ın kardeşi olması da bu iddiayı doğrular niteliktedir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK.nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından 1997 yılında kamulaştırıldığı, taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 18. maddesi gereğince işlem yapılarak çekişmesiz kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiği, kamulaştırma evrakının 25.06.1997 tarihli yazıyla notere gönderildiği, mülkiyet ihtilafının çözümlenmesi üzerine taşınmazda pay sahibi olduğu tespit edilen davacılar tarafından süresi içerisinde bedel artırım davasının açıldığı anlaşıldığına göre dava bedel artırım davası olup, Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda...
-Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 365. maddesinde öngörülen "götürü bedel" eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Sözleşmenin bedeli konusunda uyuşmazlık varsa da, taraflar arasında imzası inkâr edilmeyen sözleşmede bedel götürü olarak 47.000,00 TL, ilave işler için de ....000,00 TL kararlaştırılmıştır. Öte yandan ayrıca hüküm bulunmadığından KDV'nin de sözleşme bedeline dahil olduğu anlaşılmaktadır. Götürü bedel sözleşmelerde yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin belirlenebilmesi için saptanan ayıp ve eksikler gözetilip fiziki oran kurulup, sözleşme bedeline uygulanması gerekmektedir....
Şöyle ki; 1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanununu 27.maddesi uyarınca açılan acele el koyma dosyasında m² birimi değeri 31,94 TL belirlenerek toplam 61.954,82 TL taşınmaz değeri tespit edildiği, Kamulaştırma Kanununu 10.maddesi gereği bedel tespit-tescil davası açılmadan önce idare tarafından hazırlanan kıymet takdir raporunda ise m² birim değeri 32,00 TL belirlenerek 29.067,64 TL bedel takdir edildiği, 01/07/2014 tarihli celsede davalıların "biz acele el koyma dosyasında tespit edilen bedeli kabul ediyoruz" şeklinde beyanda bulundukları gerekçesiyle, mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....