Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, temliken tescil isteminde bulunan davalı-karşı davacının, harici satış sözleşmesine dayalı olarak dava konusu yerin bedeli karşılığında kendisine teslim edilmesi nedeniyle mülkiyetin ileride kendisine devredileceğine inandırılmış olduğundan, iyi niyetli olduğunun kabulü gerekmektedir. Bunun yanı sıra, iki katlı binanın tecavüzlü kısmı ile depo niteliğindeki yapının değerinin, tecavüz edilen arsa değerinden fazla olduğu bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden, somut uyuşmazlıkta temliken tescilin kabulü için aranan subjektif ve objektif koşulların gerçekleştiği anlaşılmaktadır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, davalılar miras bırakanı ...’den aldığı borcun teminatı olmak üzere maliki olduğu 984 parsel sayılı taşınmazı 26.07.1999 tarihinde tapudan davalılar miras bırakanına devrettiğini, onun muvafakati ile üzerine iyiniyetle bina yaptığını ve borcunu ödediğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, inanç sözleşmesinin ve taşınmazın teminat olarak davalılar devredildiğinin kanıtlanamadığı, temliken tescil koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.01.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil birleştirilen dava temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne dair verilen 05.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Birleştirilen dava da ise TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen tapu iptali tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/90 KARAR NO : 2021/200 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/46 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; İlgili 3. kişi Urgancıoğlu Otom. Nak. Zirai Alet Isı Sis. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusu üzerine Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/46 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 24/12/2020 tarihli ara kararı incelendi....
Eldeki davanın davalısı ..., ... adına kayıtlı 78 ada 85 sayılı parsel üzerine taşkın binasını iyiniyetle yaptığını ileri sürerek temliken tescil istemiş, ayrıca binanın üzerinde bulunduğu tescil harici bırakılan yer için de zilyetlik iddiası ile tescil talep etmiştir. 27.10.2005 tarihinde açılan 2005/143 Esas sayılı bu dava görülmekte iken ... tarafından da 14.06.2006 tarihinde ...'ın çaplı taşınmazına elattığı iddiasıyla 2006/53 Esasta kayıtlı elatmanın önlenmesi ve kal davası açılmıştır. ...'ın açtığı dava tapu iptali ve tescil davası ile birleştirilmiş, 31.07.2008 tarihinde ise elatmanın önlenmesi, kal davası 2005/143 Esas sayılı davadan ayrılarak 2008/132 Esasa kaydedilmiştir. Bu arada tapu iptali ve tescil istemli davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, karar düzeltmeye konu olan dava ... tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi ve kal davasında davalı ...'...
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Davalı-karşı davacı ... vekili 27.06.2013 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde, müvekkilinin kendisine ait 1138 ada 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 1992 yılında belediyeden gerekli izinler alındıktan sonra 25.03.1994 tarihinde yapı kullanma izin belgesi aldığını, belediyenin denetim ve kontrol altında yapılan işlemler nedeniyle davalının herhangi bir kast ve kötü niyetinin olmadığını davalının inşaatı yaptığı sırada davacının dava konusu parselde hak sahiplerini söz konusu olmadığını davalının tüm işlemlerini ilgili belediyenin denetiminde yapmış olması nedeniyle iyi niyetli olduğundan TMK'nın temliken tescil hükümleri gereğince müvekkilinin müdahalesi olan kısım var ise bedeli ödenmek şartıyla müvekilli adına tesciline karar verilmesini talep etmiş davacının davasının ise reddini savunmuştur. Davalı ... 25.03.2014 tarihli ilk celsedeki beyanında imar müdürlüğünün yaptığı tespite göre kendi taşınmazına bina inşa ettiğini, kötüniyetli olmadığını söylemiştir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 30 ada 9 sayılı parsel, 03.05.1984 tarihinde yapılan kadastro tespiti sonrası 25.07.1990 tarihinde hükmen davalı adına tescil edilmiştir. Taşınmazın kadastro tutanağında üzerindeki kargir dükkanın ... ...’a ait olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmiştir. Davacı da dava dışı ... ... isimli kişiden dava konusu dükkanı satın aldığını ileri sürerek temliken tescil isteminde bulunmuştur. TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil isteme hakkına sahip kişi iyiniyetli yapı maliki olup bu hak binayı bizzat yapan kişiye tanınan bir haktır. Binayı haricen satın alan davacının bu kişisel haktan yararlanması söz konusu olamaz. Ayrıca taşınmazda muhdesat şerhi sahibi ... ...’ın bu yolda Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/168 esas, 2008/21 karar sayılı dosyasında açmış olduğu dava da reddedilerek 09.05.2008 tarihinde kesinleşmiştir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 30 ada 8 sayılı parsel, 3.5.1984 tarihinde yapılan kadastro tespitinin 20.12.1984 tarihinde kesinleşmesi üzerine davalı adına tescil edilmiştir. Taşınmazın kadastro tutanağında üzerindeki kargir dükkanın ... ...’ya ait olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmiştir. Davacı da dava dışı ... ... isimli kişiden dava konusu dükkanı satın aldığını ileri sürerek temliken tescil isteminde bulunmuştur. TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil isteme hakkına sahip kişi iyiniyetli yapı maliki olup bu hak binayı bizzat yapan kişiye tanınan bir haktır. Binayı haricen satın alan davacının bu kişisel haktan yararlanması söz konusu olamaz. Ayrıca, taşınmazda muhdesat şerhi sahibi ...’nın bu yolda açtığı Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/53 esas, 2008/20 karar sayılı dosyasında açmış olduğu dava ise reddedilerek 09.05.2008 tarihinde kesinleşmiştir....
reddi hâlinde dava tarihi itibari ile bina sahibi olan davacı lehine bina değerinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....