Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.08.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....
Temliken tescil talebi ile ilgili olarak davacının kök tapu maliki ... ölünce geriye mirasçı olarak oğlu ... ve kızı ...'in kaldığı ve ... adına hareket eden ... isimli şahıstan miras paylarını satın ve teslim aldığı, üzerine 5 katlı iki adet bina yaptığı şeklindeki iyiniyet iddiasının ispatına ilişkin olarak göstermiş olduğu tanıkları dinlenerek ve delil olarak gösterilen dava dosyaları incelenerek iyiniyetli olduğunun anlaşılması halinde yukarıdaki ilkelere göre TMK'nın 724. maddesine dayalı temliken tescil şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, temliken tescil şartlarının gerçekleşmemesi durumunda; davacı iyiniyetli ise dava tarihi itibariyle belirlenecek muhik tazminata, iyiniyetli olmadığı sonucuna varılırsa asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
MÜMİN EROL DAVALI : 5- T6- DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin paydaşı oldukları 274 parsel sayılı taşınmaza davalıların yapı inşa etmek suretiyle müdahalede bulunduklarını, davalıların hukuki ve haklı bir gerekçe olmadan olmadan yaptıkları elatmalarının önlenmesine, yapıların yıkılmasına ve 500 TL ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın müvekkillerinin murisi tarafından davacıların mirasbırakanından 50 yıl önce satın alındığını, ancak tapuda devir yapılmadığını, davalıların da taşınmaza bina inşa ederek kullandıklarını, taşınmazın satın alındığının çevrede bilindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Davacının talebinin temliken tescil isteğine ilişkin olduğu, davacı tarafından yapılan binanın, paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı bir taşınmaza harici satış sözleşmesine dayalı olarak inşa edildiği, taşınmazda paydaşlar arasında bir paylaşmanın bulunmadığı, yukarıdaki emsal ilamlar dikkate alındığında, davacının binanın inşasında ve inşaatın devamında iyi niyetli sayılamayacağı, iyiniyetli olmadığından temliken tescile ilişkin diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından temliken tescil davasının reddine" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanmakta olduğu, binasının arsa değerinden açıkça fazla olduğunu bu sebeple M.K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleşen davada davacı ... tarafından 13.04.2010 günlü dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın ve birleşen 2010/170 esas sayılı davanın reddine dair verilen 08.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...'nın dava konusu taşınmazı, temliken tescile konu inşaatların yapılmasından dokuz yıl sonra satın aldığını belirtmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ve birleşen 2010/170 esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....
Somut olayda, maktu harç yatırmadan savunma yolu ile temliken tescil talebinde bulunduğu anlaşıldığına göre, öncelikle başvuru harcının ikmal edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece bu yönlerden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmiş değildir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle maktu başvuru harcının yatırılması için davalılara süre ve imkan tanınması, verilen süre zarfında eksikliğin giderilmesi halinde tespit edilen zemin değeri üzerinden nispi harcın da ikmal edilmesi suretiyle taşkın yapı nedeniyle davalılar yararına temliken tescil koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda harç alınmadan ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru değildir. (Bknz. Yargıtay 8....
Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz Somut olayda; Davacı, davalılar adına kayıtlı 3271 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü şekilde yaptığı bina nedeniyle tecavüzlü kesimin kendisine devri için davalılar ile 9.6.2003 tarihli adi yazılı protokol yaptığını, ancak davalıların devirden vazgeçerek aleyhine elatmanın önlenmesi istemiyle dava açtıklarını ileri sürerek, tecavüzlü kesimin Medeni Kanunun 725. maddesi uyarınca 3272 parsel sayılı taşınmazına katılmak suretiyle temliken tescilini, mümkün olmadığı taktirde bu kesim üzerinde 3272 parsel sayılı taşınmaz lehine irtifak hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir....
Davacı, yargılamalar sırasında davasını kısmen ıslah ederek tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmediği taktirde tazminat istemiştir. Davalı, 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, temliken tescil isteminin inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona karşı ileri sürülebileceğini, belediyenin sonradan malik olduğunu ve binanın davacı tarafından değil halk tarafından kur'an okuma evi olarak yaptırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, belediyenin pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcut ise malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK'nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK'nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazı komşu parselden davalının taşkın bina yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve taşkın binanın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaza iyi niyetle bina yaptığını belirtip davanın reddini savunmuş, müdahalenin varlığı belirlendiğinde ise bedeli karşılığında taşan kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının davacının taşınmazına taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği ve davalı lehine temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....