Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava konusu 11 sayılı parselin tapulama işlemleri sırasında davalıların mirasbırakanı adına tespit ve 15.06.1976 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ise, 11 sayılı parsel üzerindeki binayı 1993 yıllarında yani taşınmaz çapa bağlandıktan sonra inşa etmiştir. Dairemizin ilke kararları uyarınca, bir taşınmaz çapa bağlanarak tapuya tescil edildikten sonra o taşınmaz üzerinde kendi malzemesiyle bina yapan kişi kural olarak iyiniyetli kabul edilemez. Davacı, her ne kadar taşınmaz maliki ...’ın yaptığı harici satışa dayanmakta ise de mirasçılardan biri tarafından yapılan satış işlemi diğer mirasçıların onayı olmadan onu iyiniyetli hale getirmez. Dolayısıyla, iyiniyet unsuru gerçekleşmediğinden Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil davasının da reddi gerekir....

    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

      Mahallinde keşfin yapıldığı, bilirkişilerden raporlar alındığı, mahkemece usule uygun değerlendirme yapıldığı, davacı lehine temliken tescil şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Temliken tescili istenilen kısmın zemin değeri 40.000 TL civarında olup üzerindeki yapının bedeli çok daha fazla ise de, dava konusu yerin çapa bağlı taşınmaz olması, iyiniyet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı tarafın istinafta ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir. Reddine karar verilmesi gerekir....

      Asıl davada; davacı vekili, müvekkilinin 885 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu 884 parsel maliki olan davalının kötüniyetli olarak müvekkilinin taşınmazına taşırarak inşaat yaptığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, inşaatin kal’ine, bunlar mümkün olmazsa arsa bedelinin ve arsanın bütünlüğünün bozulması nedeniyle kaybettiği değerin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.04.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. Maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulü ile 12.500,00 TL arsa bedelinin davalı ... mirasçılarından, 85.699,60 TL bina bedelinin ...'...

          Karşı dava yolu ile temliken tescil isteyen davalı karşı davacılar, dava konusu binanın babaları tarafından iyiniyetle yapıldığını, 36 yıl önce inşa edildiğini, ölçümün o zamanki tekniğe göre yapıldığını yıkım isteğinin binnın tümden yıkımına neden olacağını ise de davacılar elattıkları taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmediğini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilebilecek durumda olmadığını ispatlayamamıştır. Çaplı taşınmaza elatılması durumunda iyiniyetin varlığı kabul edilemeyeceğinden TMK'nın 725. maddesindeki temliken tescil şartları gerçekleşmemiştir. Elatmanın önlenmesini isteyen davacıya ait çaplı taşınmaza, bina yapılmak suretiyle tecavüzde bulunulduğu anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne karar verilmesinde istinaf nedenlerine göre usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş bu sebeple istinaf itirazlarının reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, başkasının arazisine bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve temliken tescil isteğine ilişkindir. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2037 ada 37 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki gecekonduyu 1967 yılında haricen satın alarak yerine iyiniyetli olarak bina yaptığını, ıslah imar uygulamaları sırasında binanın bulunduğu taşınmazın 36919 ada 5 parsel numarası ile davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın kendisine ait olduğuna dair tapu kaydına şerh verildiğini, taşınmazın 1/10 payının tapudan davalı ...’a satıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....

            Hukuk Dairesinin 14.02.2019 tarihli, 2018/5478 Esas ve 2019/2283 Karar sayılı ilamıyla; "Davacının kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüz'i (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapmasını haklı kılacak neden ispatlanamamıştır. Davacının iddiaları herhangi bir belgeye dayanmamakta ve soyut kalmaktadır. Temliken tescil talebinin kabul koşulları oluşmamış olmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekmesine karşın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına karşı, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14....

              Başka bir deyişle bina değeri arsa değerinden fazla olduğundan Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanılarak açılan tescil davalarında aranan bir diğer koşul da gerçekleşmiştir. Öte yandan; taşınmaz imar hudutları dahilinde bulunduğundan 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi uyarınca ifrazı imar açısından olanaksız olsa bile paylı tescil suretiyle mülk edinilebilir....

                UYAP Entegrasyonu