Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalar hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda asıl davanın reddine, birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK'nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK'nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır....

    Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olması, b) İkinci koşul ise yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması, c) Üçüncü koşul, yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir. Somut olaya gelince; TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil istenebilmesi için öncelikle sübjektif iyiniyetin, daha sonra da diğer koşulların gerçekleşmesi gerekir. İyiniyet koşulunun kanıtlanamaması halinde artık diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Dosya içerisindeki belge ve delillere göre Hazineye ait taşınmazda bina inşa eden davacının iyiniyetli olduğunun kanıtlanamadığı anlaşıldığından TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescile karar verilemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.7.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal birleşen dava temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi, kal davasının kabulüne temliken tescil davasının reddine dair verilen 28.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... maliki olduğu 30 parsel sayılı taşınmazına davalı ... 'ın bina inşaa ederek elattığını bunun önlenmesini ve inşaatın kalini istemiştir. Birleşen davada ise ... ve ... 30 parsel sayılı taşınmazda kullandıkları 1050 ve 900 m2 lik yerleri davalı ...'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/449 ESAS- 2021/113KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle)|Haksız İşgal Nedenli KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin, İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Başıbüyük Mahallesinde kain, 15415 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın sahibi olduğu ve bu taşınmazın üzerinde yapılmış müvekkile ait bir bina bulunduğu; davalıların müvekkilin binasının bitişiğinde bulunan 4 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduğu, müvekkilin binasının inşaatı sırasında davalıların, "iki bina arasına pislik birikmesin" diyerek kendilerine ait arada kalan ve atıl durumdaki 8,54 m2'lik yerlerini bağımsız bölüm başına 500 TL olmak üzere toplamda 5.000,00 TL bedelle müvekkile vereceklerini beyan etmiş oldukları, müvekkilinin de bu öneriyi kabul ederek, tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılması için gereğini yaptığını, davalılardan sadece T8 sonradan fikir değiştirerek taahhütte...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 61 ada, 152 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki olan davalının bina, dam kümes gibi yapılar yaparak müdahale ettiğini ileri sürüp yıkım suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, iyiniyetli olarak yapıları 26 yıl önce yaptığını, davacının taşınmazına tecavüzlü olup olmadığını bilmediğini, davacının TMK'nun 725/2. maddede öngörülülen yasal süre içinde bir dava açmadığını, davanın reddi gerektiğini, dava reddedilmez ise taşkın kısmın uygun bir bedel karşılığında adına tesciline, bu mümkün olmazsa adına irtifak hakkı tesisine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalının temliken tescil ve irtifak hakkı tesisi isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi, yıkım isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1690 KARAR NO : 2022/1343 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YAYLADAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2018/308 ESAS, 2021/23 KARAR DAVA KONUSU : Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle Temliken Tescil, Olmazsa Tazminat, Olmazsa Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.01.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, karşı davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 22.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı - davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2054 sayılı parselin maliki davalının 2052 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü duvar yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Birleşen davada ise , davalı-davacı taşınmazlar arasında kot farkı olduğunu, çekişmeli yere iyiniyetle ağaç diktigini ve duvar yaptığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724 ve 729. maddeleri hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir....

            Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece, davalı taşınmazının 7 m2'lik kısmının davacı taşınmazına tecavüzlü olduğunun anlaşıldığı, temliken tescil talebinin ancak taşma zamanındaki malike, onun külli haleflerine karşı ileri sürülebileceği, dava konusu tarihi yapının yaklaşık 100 yıllık olduğu, aynı sınırlarına inşa edildiği, davacının taşma konusu yeri 04.04.1994 tarihinde satın aldığını, taşınmazı taşmadan sonra edinen davacı-karşı davalı malike karşı temliken tescil talebini ileri süremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere söz konusu olayda, taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını arazinin yeni maliklerine karşı da kullanabilir. Ancak dairemizin yukarıdaki ilkelerinde de açıklandığı üzere bu tür davalarda TMK'nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi için öncelikle taşkın inşatı yapan kimsenin iyiniyetli olması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2014 gününde verilen dilekçe ile taşkın bina nedeniyle temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ayrı ayrı davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşkın bina nedeniyle açılan temliken tescil istemine ilişkindir. Davacılar, dava konusu 9248 ada 19 parselde bulunan bağımsız bölümlerin maliki olduklarını, davalının taşınmazının kendi taşınmazlarına bitişik olduğunu, binanın yapımı sırasında kasıtlı olmaksızın davalının arsasının bir kısmının kullanıldığından bahisle tecavüzlü kısmın bulunduğu bölümün davacılar adına tescilini istemiştir....

                Asıl dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal, karşı talep ise temliken tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise kabulüne karar vermiştir. Öncelikle bir karşı davadan bahsedebilmek için usulüne uygun verilmiş bir karşı dava dilekçesi olması ve harcının yatırılması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde mahkemece davalıya 6 nolu celsede temliken tescil taleplerinin olup olmadığı sorulmuş ve davalının 7 nolu celsede temliken tescil talebimiz vardır, beyanı üzerine yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur. Davalı tarafından temliken tescil talebine ilişkin usulüne uygun tanzim edilmiş dava dilekçesi sunulmadığı gibi bu talebe ilişkin dava harcı da yatırılmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu