Mahkemece, davanın her iki davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4077 Sayılı Yasanın 10/5 maddesi uyarınca, kredi veren kuruluşun verdiği kredinin bağlı kredi sayılabilmesi için, kredi verenin tüketici kredisini belirli marka, bir mal veya hizmet satın alması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi gerekir. Bu koşulları taşımayan tüketici kredisinin bağlı kredi olarak kabulü olanaksızdır. Davacının konut satın almada kullanmak üzere davalı bankadan kredi kullandığı sabittir. Davacı ile davalı arasında yapılan kredi sözleşmesinde satın alınacak malın herhangi bir özelliği belirtilmediği gibi, satıcı ismi de belirtilmemiştir. Konut satış sözleşmesi ve broşürlerde de davalı bankanın adı hiç geçmemiştir. Öyle olunca bankanın davacıya kullandırdığı kredinin bağlı kredi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır....
Öte yandan, açıklanması geri bırakılan karar, CMK.nun 223. maddesinde belirtilen hükümlerden olmaması ve ceza miktarı bakımından 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesine konu edilememesi gözönüne alındığında; başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde, daha önce kanuna aykırı olarak temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle oluşan hükümdeki çelişkinin giderilerek hükmün açıklanmasında zorunluluk bulunması ve her iki hükümde etkin pişmanlık nedeniyle cezada yapılan indirim oranının hakimin takdirine bağlı olarak 2/3 olarak belirlenmiş olması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1- Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile TCK.nun 142/1...b maddesi yürürlükten kaldırılıp aynı maddenin 2/h fıkra ve bendinde yapılan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın; mağdurun kimlik bilgilerini kullanarak bir bankadan aldığı sahte kredi kartını değişik zamanlarda birden çok kez kullanma eyleminin, sahte kredi kartı üretme ve kullanmanın birbirinden bağımsız ayrı suçları oluşturduğu ve kredi kartının birden fazla kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek TCK.nun 245/2, 245/3 ve 43/1. madde ve fıkraları uyarınca cezalandırılması gerekirken, TCK.nun 245/3. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre;01.10.2013 tarihinde katılanın kullanmış olduğu GSM hattını ... nolu telefondan arayan kişinin katılana ... kredi kartından 200 TL para puan kazandığını, bu paranın aktif hale getirilebilmesi için kredi kartı bilgileri ve kimlik bilgilerini kendisine vermesi gerektiğini belirttiği, katılanın da bu bilgileri telefonla görüştüğü şahsa verdiği,ardından bu şahsın kol saatini 200 TL indirim ile alabileceği hususunda ısrar ettiği ve katılanın bu teklifi kabul etmediği ancak kredi kartı ekstresinin gelmesi üzerine kredi kartından bilgisi ve rızası dışında 17.06.2013 tarihinde C5 Elektronik San.Tic. A.Ş'den 12 taksitle 1.195 TL'lik harcama yapıldığını ve bu işlemi yapan şahsın C5 Elektronik San.Tic....
Davacı yanca asıl davada ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkı kullanıldığından dolayı birleşen davanın reddine karar verilmiştir. (...)" gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; asıl dava açıldıktan sonra ihtiyadi tedbir kararı verilene kadar davalı bankaya 4 taksit ödemesi daha gerçekleştirdiğinden bunların ve ödenen tapu harcının iadesi için birleşen davanın açıldığını, Yargıtay kararlarına göre seçimlik hakların ıslah yoluyla değiştirilmesinin mümkün olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı Albaraka Türk Katılım Bankası Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesi ile özetle; kredinin bağlı kredi olduğu yönünde bir tespite mahkeme kararında yer verilmediğini, kredinin bağlı kredi olarak nitelendirilemeyeceğini, bağlı kredi olarak kabul edilse bile davalı Banka'ya karşı talepte bulunulması için gereken 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
olmadığı, bağlı kredilerde konut finansman kuruluşunun sorumluluğunun kullanılan kredi miktarı ile sınırlandırılmış olduğu, davalı bankanın, kullanılan kredi miktarı ve 6502 sayılı Kanun'un 11 ......
Başsavcılığının bozma-onama isteyen 14.09.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Sahte kredi kartı üretme, satma, devretme, satın alma veya kabul etme suçunun unsurları, sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suçunun yasal tanımında yer almadığı gibi nitelikli hali olarak da düzenlenmediği, kullanma suçunun oluşması için üretme, satın alma veya kabul etme suçunun işlenmesi şart olmadığından sanık hakkında sahte kredi kartı kabul etme suçundan dolayı mahallinde dava açılması mümkün görülmüş, sanığın sahte kredi kartı kullanma suçunun tüm icra hareketlerini tamamlamasına karşılık bakiyenin yetersiz olması nedeniyle haksız çıkar sağlayamaması ve işlenen fiilin doğurduğu zarar nazara alındığında, suça kalkışmadan dolayı cezasından yarıdan daha az oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde yarı oranında indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
finansmanı kuruluşu”nun iade yapabilmesi, ancak satıcının satış bedelinin bağlı kredi kullandıran konut finansmanı kuruluşuna iade etmesine bağlı olduğunu, avans faizine hükmedilmesinin doğru olmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
Şubesi ile kredi borçlusu ...Müm.San.Tic.Ltd.Şti'ne 26/11/2010 tarih ve ....500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, ... ile ...'nun imzalanan sözleşmelerde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığını; bu sözleşmeye istinaden davalı şirket lehine 4 adet toplam 646.000,00 TL bedelinde teminat tutarlarının ve 25 adet çek yaprağının verildiğini borçlulardan davalı şirket ve ...'nun borcun tamamından müteveffa ... mirascısı ...'nun ise vefat tarihinden önce kullandırılan 354.000,00 TL tutarındaki mer-i teminat mektubu tutarı olan 354.000,00 TL'den sorumlu bulunduğunu ileri sürerek davalı şirket ve ...'nun halen mer-i olan 646.000,00 TL tutarındaki 4 adet teminat mektubunun ve 25 adet çek yaprağının iade edilmesine, teminat mektuplarının ve çek yapraklarının iade edilmemesi halinde bedelleri toplamı olan 671.000,00 TL için depo kararı verilmesine, müteveffa ... sıfatıyla ...'...
in nüfus cüzdanına kendi resmini yapıştırdığı, bu nedenle içeriği itibariyle sahte olan ve ele geçmeyen nüfus cüzdanını kullanarak, ilk olarak 05/06/2013 tarihinde İng Bank Karşıyaka Girne Bulvarı şubesine kredi başvurusunda bulunduğu, özel evrak niteliğindeki kredi sözleşmesini imzalayarak 20.000 TL kredi kullandığı ve ödemede bulunmadığı;daha sonra aynı nüfus cüzdanı ile 06/06/2013 tarihinde Denizbank Bostanlı şubesine kredi başvurusunda bulunduğu, özel evrak niteliğindeki kredi sözleşmesini imzalayarak 15.000 TL kredi kullandığı ve ödemede bulunmadığı; yine aynı tarihte ...ye kredi başvurusunda bulunduğu, özel evrak niteliğindeki kredi sözleşmesini imzalayarak 20.000 TL kredi kullandığı ve ödemede bulunmadığı; bu kez sanığın katılan ...'...