Maddesine göre ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olacağını, alacak talebine konu 17.11.2016 tarihli, ....... seri numaralı ve 16.267,24 TL tutarlı fatura bedeli verilen banka çekleri ile ödendiğini, bahse konu faturaya istinaden başlatılan icra takibine itirazları üzerine ikame edilen itirazın iptali davasının bu yönden reddi gerektiğini, dolayısıyla huzurdaki itirazın iptali davasında Sayın Mahkemece araştırılması gereken hususun 17.11.2016 tarihli, ....... seri numaralı ve 16.267,24 TL tutarlı fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin tespiti olduğunu, 17.11.2016 tarihli fatura bedelinin ödendiğini, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinde müvekkilinin borç hanesinde ödenmemiş bir bakiye borcun mevcut olmadığını, müvekkili eksik, kusurlu ve gecikmeli ifa nedeniyle davacıya yönelik farklı zamanlarda reklamasyon faturaları düzenlediğini, bu reklamasyon faturaları davacı tarafa usulünce tebliğ edildiğini ve müvekkilinin ticari defterlerine kaydedildiğini, davacı tarafın...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Öncelikle görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, hem müvekkile hem de eşine borç para gönderilmiş olduğu iddialarının dava dilekçesinde belirtildiği üzere SGK kayıtlarından da sabit olduğu üzere davacının sigortalı çalışanı olduğu müvekkilin gerçek ücreti yerine eksik prim ödemek maksadıyla kuruma eksik bildirimde bulunulduğu ve bildirilen ücret üzerinden sigorta primleri yatırıldığı, bakiye maaş alacağının ise T5 hesabına bir keresinde de eşinin hesabına yatırıldığı, davacının hem müvekkilin maaşını tam olarak kuruma bildirmeyerek eksik prim ödediği hem de söz konusu bakiye maaş alacaklarının borç olarak söz konusu bakiye maaş alacaklarının borç olarak verildiğini iddia ederek kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı ve haklı itirazları üzerine mezkur davayı ikame ettiği, davacının her ay düzenli olarak çalışan personeline borç para vermiş olduğunu iddia etmesinin mantıksız ve hayatın olağan akışına aykırılık...
Ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2006/19- 260 E., 2006/251 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, alacağın sebebinin itirazın iptali davasında değiştirilme olanağı yoktur. Eldeki davada takip talebinde alacağın sebebi olarak "Ereğli İcra Müdürlüğü'nün 2016/2845 Esas sayılı dosyadan ödenmeyen borç nedeniyle alacak" açıklamasına yer veren davacının alacağın sebebini itirazın iptali davasında 60 adet koyun ve kuzu satışından bakiye kalan alacak olarak değiştirmesi mümkün değildir. Davacı takip talebinde belirttiği alacak sebebiyle bağlı olduğuna göre takip talebinde belirtilen alacak sebebine hasren değerlendirme yapılması gerekmektedir....
nın 102 maddesine göre; “kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır . Birden çok borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmış ise ödeme vadesi önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Bir den çok borcun vadesi aynı zamanda gelmiş ise mahsup orantılı olarak; borçlulardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” Usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil edeceğinden, bir açıklama yapılmadığı sürece yapılan ödemenin 6098 sayılı TBK'nun 102.maddesi gereğince muaccel olan borç için yapıldığının kabulü gerekir....
Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Dava; ödünç sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince de açıklandığı üzere, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin temel dayanağının davacı tarafından ibraz edilen, tarihsiz olarak düzenlenen ve davalıca imza edilen "... Cari Hesabı ($)" başlıklı belge olduğu, belgede taraflar arasındaki ilişkiyi gösteren en son işlemin davacıya yapılan 17/02/2017 tarihli 15.000,00-$ ödemesi olduğu, iş bu belgede 17/02/2017 itibari ile borç miktarının 62.207,34-$ olarak belirtildiği yine davalı tarafından sunulan 29.4.2017 tanzim tarihli "... Cari Hesabı ($)" başlıklı belgede borç miktarının 59.800,00 $ olarak belirtildiği, yine davalı tarafından ibraz edilen "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının, davalı ile aralarındaki ticari ilişki gereği sattığı mallara ilişkin 14.9.2013 tarihli 58.690 TL’lik fatura düzenlediğini, davalının teslim aldığı faturaya itiraz etmediğini, fatura bedelinin 10.000 TL'sinin ödenmediğini, bakiye borç için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının hakkındaki icra takibine haksız itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, borç muhtırasının iptali istemine ilişkin olup bu durumda mahkemece muhtıra veya hesap tarihine göre bilirkişiye hesaplama yaptırarak borçlunun bakiye borcunun bulunup bulunmadığı tespit edilerek şikayetin incelenmesi gerekmektedir....
Davacı taraf aralarındaki ticari ilişki gereği bakiye borç bulunduğu iddiasını yukarıda açıklandığı suretle ispatlamış olmasına rağmen davalı taraf bakiye borç bedelinin ödendiğine dair herhangi bir kayıt ve belge sunmamıştır. Bu durumda davalının takibe itirazının haksız olduğu, ancak davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği, bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı, alacağın likit olması ve yargılamayı gerektirmediği gözetilerek yapılan itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye amaçladığı kanaatiyle itirazın kısmen iptaline karar verilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....
Anılan madde de “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış olur. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Davacı defterlerine göre dava ve takip konusu 11/03/2016 tarihli, 24.856,11 TL bedelli faturadan sonra davalının bakiye borcunun 1.670,53 TL olduğu, 21/05/2016 tarihli borç kaydı sonrasında davalının bakiyesinin 13.225,09 TL olup davalının 31/05/2016 tarihinde 35.000 TL tutarında ödemede bulunduğu ve davacı kayıtlarına göre bakiyesinin -21.774,91 TL olduğu görülmektedir....
in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti borç miktarı ile tasarrufun değeri karşılaştırılarak az olan üzerinden hesaplanmalıdır. Somut olayda tasarrufun değeri (tasarruf tarihi itibarıyla 8.000.00.-YTL olduğundan) borç miktarından (aciz belgesine göre 51.479.45.-YTL) daha az olduğundan tasarruf değerine göre hesaplanan bakiye 297.00.-YTL karar ilam harcı ile 960.00.-YTL vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı olduğu şekilde fazla harç ve vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2.fıkrasındaki "...bakiye kalan 330.75.-YTL karar ilam harcının..." cümlesinin çıkarılarak yerine "...bakiye kalan 297.00.-YTL karar ilam harcının...", 3.fıkrasındaki "...1.800.00.-YTL vekalet ücreti takdirine..." cümlesinin çıkarılarak yerine "960.00....