İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davacı tarafından davalıya dosyada mevcut banka dekontları ile 09.03.2017 tarihinde 50.000 TL(borç yazılı), 07.01.2017 tarihinde 20.000 TL (Beyazıt Hüseyin borç yazılı) ve 16.01.2017 yılında 30.000 TL parayı ayrı ayrı gönderdiği, davalının uhdesine geçen parayı borç olarak almadığını, davacının kardeşiyle ticaret yapmakta olduğu için parayı kendisine gönderdiğini ileri sürerek gerekçeli inkar ettiği, ancak davalının ileri sürdüğü bu hususu ispatlayamadığı, davalı tarafından davacıya 20.000 TL geri ödemenin yapılmış olduğu, bakiye 80.000 TL üzerinden davanın açılmış olduğu, dekont üzerinde yazılı "borç" ibareleri ve aksinin ispatlanamamış olması gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalının borca itirazının iptaline, Siverek İcra Müdürlüğü'nün 2018/121 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibinin devamına, davacının İcra İnkar Tazminatının kabulü ile; İİK'nın 67/2 maddesi gereğince takip...
TBK’nin 101. maddesi gereğince, birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir; borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır. TBK’nin 102. maddesi gereğince de kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2006 tarihli ve 2006/19-260 E., 2006/251 K.; 09.06.2010 tarihli ve 2010/19-262 E. 2010/304 K; 27.01.2016 tarihli ve 2015/15-1830 E.,2016/98 K.; 25.04.2018 tarihli ve 2017/19-903 E., 2018/974 K. sayılı kararları da bu yöndedir....
Asıl dava, peşin ortak olduğu kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili, birleşen dava ise, ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Davacının peşin ortaklığa alınmasına ilişkin yönetim kurulunun 14.08.2003 tarihli kararında;” ..kooperatif inşaatlarının imalatını yapan ......
Esas sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle takip tarihinden sonra borca itiraz tarihinden önce 22.12.2023 tarihinde ödenmiş ve davacının faiz yönünden itirazın iptali talebi haksız olduğundan takip konusu faiz alacağına ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, -Davacının 20.12.2023 takip tarihi itibari ile 51.049,00 TL borçlu olduğu ve borcun tamamının ödeme emrinin tebliğinden ve borcu itiraz tarihinden önce 22.02.2023 tarihinde ödendiği gözetilerek, takip tarihinden ödeme tarihine kadar işletilecek avans faizi, icra masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, -İcra inkar tazminatı hüküm altına alınan takip talebine konu alacak üzerinden takdir edileceğinden itiraz edilmeden ve itirazın iptali davası açılmadan takip talebine konu borç ödendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, -Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 871,78 TL karar ve ilam harcından...
Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/310 ve 2017/126 esas sayılı dosyalarında verilen itirazın iptali kararları üzerine dosya borcunun hesabına ilişkin sebeplerin bu şikayetin konusu olmadığı gerekçesi ile alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Alacaklı vekilince, istinaf dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takibinde mahkemece verilmiş tedbir kararına istinaden haciz ve bakiye borç muhtırası tebliğine ilişkin müdürlük işleminin iptali talepli şikayete ilişkindir. 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/580 E. sayılı dosyasında 371.856,23 TL asıl alacaktan kalan 351.856,23 TL bakiye alacak borçlu tarafından icra takibinden sonra ödendiğinden, bu kısma yönelik itirazın iptali hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı ve alacağa reeskont faizi uygulanması talebinin reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle işlemiş faiz dava konusu olmadığından, başka bir anlatımla dava sadece bakiye asıl alacak hakkında açılıp harcı da bu şekilde yatırılmış olduğundan davacı vekilinin işlemiş faiz ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava; takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme düşülerek bakiye asıl alacağın tahsili amacıyla bu kısma yönelik itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir....
Kabule göre de, İİK'nun 17. maddesinde düzenlenen " Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir." hükmü uyarınca, Mahkemece bakiye borç belirlendiği, bakiye borç miktarı üzerinden muhtıradaki miktarın düzeltilmesi gerekirken muhtıranın tamamen iptali yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin 16...2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlu tarafın iş bu takibe 17...2020 havale tarihli dilekçe ile itiraz etmiş olup haksız olan bu itiraz sebebiyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konu irsaliyeli faturalarda da görüleceği üzere her kesilen faturada bakiye borcun ayrıca belirtilmiş ve borçlu tarafından teslim alındığını, imza edilerek borç ve teslim hususunda mutabakat sağlandığını, takibe konu faturalardan da anlaşılacağı üzere borç ve teslim hususunda mutabakat sağlanmış olmasına rağmen borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, borç ilişkisinin likit olması ve faturaya dayanması sebebiyle az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine kârar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/04/2014 NUMARASI : 2013/301-2014/269 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından başlatılan kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin ilamlı takipte borçlu tarafça borcun ödendiği, ileri sürülerek bakiye borç muhtırasının iptali talep edilmiştir. Mahkemece, borcun ödendiği kabul edilerek bakiye borç muhtrasının iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde, “İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş; itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Tüm bu hususlar nazara alınarak raporda da davacı borçlu tarafından yapılan ödemeler de düşürüldüğünde şikayet konusu olan 17.09.2019 tarihinde bakiye dosya borcunun 36.767,77- TL olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle takibin ilama aykırı olduğu ancak bu durumun takibin iptali sebebi olmadığı anlaşıldığından Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2016/7149 esas sayılı dosyasında başlatılan takip yönünden 17.09.2019 tarihinde düzenlenen bakiye borç muhtırasının yeniden düzenlenerek fazla talep edilen kısmının çıkartılıp 36.767,77- TL üzerinden devamına'' karar verildiği görülmüştür....