WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/589 KARAR NO : 2022/1105 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : KABUL BEYANININ İRADE FESADI NEDENİYLE İPTAL KARAR : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/09/2020 tarih 2019/262 Esas 2020/144 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T3 davacının halası olduğunu, taraflar arasında İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/285 esas sayılı dosyasıyla tapu iptal ve tescil davasının görüldüğünü, 06/11/2017 tarihli yapılan celsede davacının davayı kabul ettiğini, anılan irade beyanının sakat olup geçersiz olduğunu, davacı müvekkilinin halasının beyanları doğrultusunda İzmir 8....

Davacı ... nafaka, tazminatlar ve velayet isteminden feragat ettiğine dair dilekçe vermiş ancak 8.4.2009 tarihli bu dilekçede kimlik tespiti yer almamıştır. 8.4.2009 tarihli dilekçenin davacı ...’a ait olup olmadığı tespit edildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2009 (Pzt.)...

    Davacı anne açmış olduğu dava ile; 13.10.2010 tarihinde kesinleşen boşanma hükmüyle müşterek çocukların velayetinin babaya verildiğini, babanın 10.11.2012 tarihinde öldüğünü beyan ederek çocuklar hakkında velayet düzenlemesi yapılarak velayetlerin anneye verilmesini talep etmiş, mahkeme verilen ret kararının davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 2014/22102 esas, 2015/8427 karar sayılı ve 27.04.2015 tarihli ilamı ile "anne yanında kalmalarının çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi sebep ve delillerin mevcut olmadığı görülmediğinden babanın üvey kız kardeşinin yanında yaşamakta olan çocukların velayetinin anneye verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Haklarında velayet düzenlemesi talep edilen çocuklardan Merve'nin 27.06.2004, Mevlüt Kağan'ın ise 15.03.2006 doğumlu oldukları ve yargılama sırasında idrak çağında bulundukları halde mahkemece velayet konusunda çocukların görüşüne başvurulmadığı temyiz incelemesinde gözden kaçmıştır....

      Ancak; 1- TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, 2- 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine göre iştirak halinde suç işleyen sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği düşünüldüğünde, hüküm kısmında “müştereken ve müteselsilen” denilmek suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan hangi oranda tahsil edileceğinin belirtilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'...

        Ancak; 1- TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, 2- 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine göre iştirak halinde suç işleyen sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği düşünüldüğünde, hüküm kısmında “müştereken ve müteselsilen” denilmek suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan hangi oranda tahsil edileceğinin belirtilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'...

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakalara ilişkin temiz itirazları dışındaki temyiz itirazları ile davalı erkeğin velayetler ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakalar dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakkında velayet, tedbir ve iştirak nafakası düzenlemesi yapılan müşterek çocuk ... ... 04.05.1997 doğumlu olup, temyiz incelemesi sırasına ergin olduğu anlaşılmaktadır. Velayet yönünden dava konusuz kalmıştır. Bu çocukla ilgili olarak velayet ve nafakalar yönünden yeniden hüküm oluşturulmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3-Müşterek çocuklardan inceleme tarihinde henüz ergin olmayan ... 10.5.2001, ... ise 16.5.2003 doğumlu olup idrak çağında oldukları anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin ......

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2016/836 2019/615 DAVA KONUSU : Velayetin Annede Olduğunun Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı anne hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE: Dava; velayetin annede olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla nüfusa işlemleri yapılan çocuklar Yağız Tekeoğlu ile Bedirhan Kayra Tekeoğlu'nun M.k nun 337 maddesi gereğince velayetininin annede olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince ise anne ve babanın velayet koşullarını taşımadıkları gerekçesiyle anne ve babalarının velayet haklarının kaldırılarak, çocuklara vasi tayini için Nöbetçi Sulh hukuk Mahkemesinde Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Vatandaşların hırsız kovaladıklarının bildirilmesi üzerine olay yerine gittiği anlaşılan kolluk görevlilerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek olayla ilgili görgü ve bilgilerinin ayrıntılı bir biçimde saptanıp; 15.07.2005 tarihli tutanakta sanıkları kovaladıkları belirtilen kişilerin kimler olduğu hususunun da sorularak, sözkonusu kişilerin tespiti ile onların da tanık sıfatıyla beyanlarının alınması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayın ve tespiti gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...

              'nın anne ve babasının boşandığı ancak velayet düzenlemesi yapılmasının unutulduğu anne ve babanın hayatta bulunduğu anlaşılmaktadır. Anne ve babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan öncelikle anne ya da babaya velayetin tevdi edilip edilmeyeceğinin tespiti gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin anne ve babaya velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde ancak, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir. Öncelikle sorun velayetin anne ve babaya tevdi edilip edilmeyeceği olduğundan Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Keşan 1.Asliye Hukuk ( Aile M.S.) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuklar ...11.09.2005, ....ise 15.09.2006 doğumlu olup yargılama sırasında idrak çağında oldukları anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu