WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu karar yukarıda da belirtildiği gibi, davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti, reddedilen tazminat talepleri, velayet ve nafakalar yönünden istinaf edilmiştir. Son kararın davacı-davalı erkeğin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemesinde; boşanma davaları içerisinde TMK'nın 169....

Her nekadar Mahkemesince davalı anne Saliha ve davalı baba Hüseyin'den velayetin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; velayet yalnız annede olup, baba yönünden velayet kaldırılması kararı yerinde değildir. Babanın kısıtlı olması nedeniyle velayet görevini yerine getiremeyeceği bu sebeple babaya velayet verilmesinin uygun olmadığının kastedildiği anlaşılmıştır. Ne var ki davalı anneden velayetin kaldırılmasına karar verilirken yeterli araştırma yapılmamıştır. Dosyada 07/06/2012 tarihli bir sosyal inceleme raporu mevcut olup, çok eski tarihlidir. Aradan geçen 8 yıl boyunca değişen durumlar dikkate alınmamış çocuğun ve annenin durumunu tespit eden yeni bir sosyal inceleme raporu alınmamıştır. 8 yıl önce düzenlenen rapora dayanarak velayetin kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Geçen süre içinde idrak çağına gelen 17 yaşını dolduran çocuğun velayet konusunda görüşü de alınmamıştır....

Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle, istinaf başvuru dilekçesinin içeriğine göre, velayet ve kişisel ilişki süresine yönelik istinaf başvurusunda bulunulduğu, kusur tespiti, boşanma kararına yönelik erkeğin istinaf başvurusunda bulunmadığı, bu hususlarda verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Öte yandan, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası (TMK.m.166/1) olduğu, yerel mahkemece yargılamanın bu şekilde yapıldığı ve gerekçe oluşturulduğu anlaşılmış olup, hüküm fıkrasında TMK'nın 166/1 maddesi yerine 166/3 maddesi uyarınca boşanma kararı verildiğinin yazılması yerinde düzeltilebilir maddi hata (yazım yanlışlığı) niteliğinde olduğundan bu husus sonuca etkili görülmemiştir....

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/404 ESAS, 2022/133 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA VE TENFİZ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiklerini, aralarında çıkan geçimsizlikler nedeni ile Ahlen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 15/12/2015 tarihli, 34 XX 841/15 sayılı, 26/01/2016 tarihinde kesinleşmiş olan kararın tanımasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı'ya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı incelenmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20.04.2021 NUMARASI : 2021/191 ESAS, 2021/286 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA VE TENFİZ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalının 20.07.1989 tarihinde İstanbul'da evlendiklerini, tarafların karşılıklı anlaşarak Almanya/Besigheim Sulh Hukuk (Aile) Mahkemesinin 04.11.2019 tarih ve dosya işlem No:4 F 350/19 sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 19.12.2019 tarihinde kesinleştiğini, boşanma ilamının Türkiye'de hüküm ifade etmesi için tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir....

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2020/173 ESAS, 2021/7 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA VE TENFİZ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Essen Sulh-Mahkemesi Aile Mahkemesi'nin 24/09/2019 tarihli, 104 F 12/19 sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiğini ve bu kararın 05/11/2019 tarihinde kesinleştiğini, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir....

, hüküm fıkrasından TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması ve hükümden 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Mahkemece; yaşı gereği idrak çağında bulunan çocuğun velayet konusunda ve kişisel ilişki konusunda görüşlerine başvurulmamış olduğu görülmüştür....

      bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi ve hürriyeti bağlayıcı cezaların toplanmasıyla ilgili kısmın çıkartılması ,suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; 1-Yakınana yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle yapılan soruşturmada somut olaya suçun konusu dışında elde edilen; bir miktar para, altın ve kıyafetlerin bizatihi bulundurulması ve taşınmasının suç teşkil etmediğinin anlaşılması karşısında; sahibinin tespiti ile iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, 2-Sanıkların, 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1.fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması, 3-) Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı...

          UYAP Entegrasyonu