Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat ile nafaka ve maddi tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddine karar verildiği halde, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında manevi yerine, maddi tazminat yazılmasının mahkemece yerinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaheretten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş...

    Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK. md. 141/1). Davalı, ön inceleme duruşmasından sonra 13.10.2014 tarihli davanın esasına ve tanık beyanlarına ilişkin dilekçesi ile yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacı tarafın bu talebe açık bir muvafakati olmamıştır. Davalının bu talebi savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır....

      Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine, mevcut ÜFE artış oranlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine takdir edilen maddi manevi tazminat miktarı ile tedbir - iştirak - yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Düzce 1....

      Davacı kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        gerekli desteği sağlamadığı, işlemleri tamamlamadığı, şiddet uyguladığı, tarafların evliliğin temelinden sarsılmasında kusurlu oldukları, ancak davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek, davanın kabulüne tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. madddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velayetinin davalı bayaya verilmesine, davacı kadın lehine 600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 3.000 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir....

          Hukuk Dairesi kararının 31/12/2018 tarihinde kesinleştiği, davacı kadın tarafından maddi manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden işbu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesi tarafından davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından toplanan delillere ve dinlenen tanık beyanlarına göre, taraflar arasında görülen Silifke 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2016/106 Esas 2017/262 Karar sayılı ilamında davacı erkeğin davalı kadını evden kovduğu, fiziksel ve manevi şiddet uyguladığı, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri ihmal ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı, tarafların kusur durumlarının Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2....

          İcra Müdürlüğünün 2009/8229 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar olan süre için nafaka talep edebilecek iken fazladan 13.705,59 TL tahsilat yaptığını, icra takip dosyasından iki kez davalının evine gelinip haciz yapıldığını, davalının boşanma dosyası ve icra dosyaları nedeniyle toplam 4.701,05 TL masraf ve vekalet ücreti ödediğini belirterek; davalıya ödenen 13.705.59 TL'nin istirdadı ile 4.701.05 TL maddi tazminat ve 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; iddiaların ve talebin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından fazla ödenen 469.79 TL'nin 14.02.2009 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

            Yukarıda açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu ve kadının boşanma sonucunda en azından erkeğin maddi desteğini yitireceği, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu, kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md. 174/1- 2) şartlarının oluştuğu ancak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu anlaşılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Karar, davalı koca tarafından; kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat ile nafaka yönünden istinaf etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Davalı kadın vekili Av. T2 26.04.2023 tarihli dilekçesiyde; maddi ve manevi tazminat ile nafakaya ilişkin taleplerinden feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı koca vekili Av....

            Davacı erkek istinaf itirazında bulunmamış, davalı kadın boşanma, kusur belirlemesi, boşanma hükmüne bağlı olan yargılama gideri ve vekalet ücretini istinaf kapsamı dışında bıraktığından, hüküm anılan yönlerden usulen kesinleşmiştir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davalı kadın süresinde olmayan cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile aylık 1.000,00 TL nafaka talebinde bulunmuş, davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde 1.000,00 TL nafakanın tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiştir....

            UYAP Entegrasyonu