Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı erkeğin açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine nafaka ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, hükmün her iki tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizce tarafların eşit kusurlu oldukları, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi ve maddi tazminat talebinin boşanmanın ferisi niteliğinde olmadığı, bu talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davalı kadının maddi tazminata yönelik talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine, davalı kadın yararına aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, taraflarca hüküm temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka ve Manevi Tazminat-Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka ve manevi tazminat" davası ile davalı (koca) tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, birleştirilen boşanma davası, nafaka davası ve tedbir nafakasının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (kadın)'ın boşanma davası süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre kendisi ve çocukları için tayin edilen tedbir nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; a)Mahkemece "evlilik birliğinin temelinden...

      Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

        karar kesinleşinceye kadar' denilmekle 'nafaka başlangıcının asıl dava tarihi mi yoksa birleşen dava tarihi mi olduğu' konusunda tereddüt hasıl olduğundan, 'asıl dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar' şeklinde düzeltilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının nafaka, maddi-manevi tazminat miktarları yönünden kaldırılmasına, nafaka, maddi-manevi tazminat taleplerinin aynen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Açıklanan nedenle, kadın eşin maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; kadın eş yararına TMK 174/1 maddesi uyarınca 15.000,00 TL maddi ve TMK 174/2 maddesi uyarınca 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Öte yandan, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuğun yaşı, bakım, sağlık ve eğitim giderleri, paranın alım gücü dikkate alındığında müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ve kadın eş yararına hükmedilen yoksulluk nafakası da azdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; "Davalı kadının süresinde verdiği cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davacıdan nafaka ve tazminat talep ettiğini bildirmesine rağmen miktar hususunda açıklama yapmadığı" gerekçesiyle, davalı kadın vekilinin ön inceleme duruşmasından sonra verdiği 15.12.2016 tarihli dilekçesi ile miktarlarını açıkladığı maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi gerekçe gösterilerek "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 30.01.2015 havale tarihli dava dilekçesinde davalıdan hiçbir nafaka ve tazminat talebi olmadığını belirtmiş fakat davacı kadın vekili 08.07.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının boşanmanın fer'i niteliğindeki maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....

            Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca nafaka ve tedbiren velayet düzenlemesi yapılması talebini içeren davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, davalı-davacı kadının daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek, davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının birleşen nafaka ve velayet davalarının kısmen kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. madddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarından ... ve Yusuf'un velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 300’er Türk lirası iştirak nafakasına, ortak çocuk Fadime’nin velayetinin ise davalı babaya verilmesine, davalı-davacı kadın için aylık 230 Türk lirası tedbir nafakasına, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı erkek yararına 3.000 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından asıl davada; nafaka , maddi manevi tazminat, karşı davada; boşanma, kusur belirlemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından asıl davada; boşanma, kusur belirlemesi, nafaka, maddi manevi tazminat, karşı davada; nafaka, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- İlk derece mahkemesinin verdiği hükme yönelik davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, davacı-karşı davalı kadının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir....

                UYAP Entegrasyonu