Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, katılma yoluyla, kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

    Davalı dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında ara sıra şiddet uyguladığını ve bunun süreklilik arz etmediğini, davacıya pılını pırtını topla git dediğini, biletini alıp otobüse bindirdiğini, kendisinin de boşanmak istediğini, davacının aylık 300 TL nafaka ödemesini istediğini beyan etmiştir. Davacı ön inceleme duruşmasında eşinden aylık 700 TL nafaka ve 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat istediğini açıklamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma, velayet, nafaka, 80.000 TL manevi tazminat ve eşyaların iadesi talebi ile 25.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, ancak TMK 174/1 kapsamında maddi tazminat talebinde bulunmamıştır. Davacı kadın tarafından yasal süre geçtikten sonra 31/03/2016 tarihli son celsede TMK 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebinde bulunmuştur....

      DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, maddi tazminat ve tedbir nafakası miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesine karşın hüküm kısmında TMK m.166/3 maddesinin yazılmasının maddi hata niteliğinde olup, mahallinde her zaman için düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan...

        Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın kadın olduğunu, bu nedenle kadın yararına maddi manevi tazminat ve nafaka takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, karşı tarafın mal rejimi talebi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Bu nedenle davalı kadına talebini açıklaması için uygun bir süre verilmesi ve talebi dikkate alınarak nafaka miktarının belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Açıklanan sebeple, davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            Hukuk Dairesinin 04.11.2015 tarihli ve 2015/4535 E., 2015/20260 K. sayılı kararı ile; “…Hüküm davacı erkek tarafından; manevi tazminatın miktarı ve reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, davalı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ile reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece 22.12.2014 tarihli ek karar ile; davacı erkeğin süresinde verilmeyen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de; gerekçeli karar davacı tarafa 17.11.2014 tarihinde, davalının temyiz dilekçesi ise 19.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davacıda 22.12.2014 tarihinde 10 günlük süre içinde katılma yoluyla kararı temyiz etmiştir (HUMK.m.433/2)....

              Karar düzeltme aşamasında davacı-karşı davalı kadın vekili Av. ... 19.03.2019 tarihli dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden, davacı-karşı davalı kadının maddi tazminat isteği dışında kalan boşanmanın fer’ileri bakımından verilen hükümlerin yukarıda açıklandığı üzere kesinleştiği de gözetilerek, davacı-karşı davalı kadının maddi tazminat talebi hakkında feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere, davalı-karşı davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 24.05.2018 tarih, 2016/19027 esas ve 2018/6670 karar sayılı ilamının 2. nolu bendinin kaldırılmasına ve hükmün açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir. .../......

                Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki Hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md. 174/1) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-davacı yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md. 174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu