WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davalı tarafından başlatılan icra takibine konu 08.01.2005-08.01.2009 nafaka alacağı döneminden 08.01.2005-08.09.2008 tarihleri arasında davacının nafaka yükümlüsü olmadığı, zira, müşterek çocuğun 2003-08.09.2008 tarihleri arasında davacı baba yanında kaldığı, takibe konu olup davacının nafaka yükümlülüğünün bulunduğu (müşterek çocuğun davalı anne yanında olduğu) 08.09.2008-08.01.2009 tarihleri arası nafaka alacağı için davacı tarafından davalı adına açılan banka hesabına, nafaka borcuna ilişkin olduğu havalelerde belirtilen toplam 1.200 TL lik ödeme yapıldığı hususları dikkate alınmak suretiyle hüküm oluşturulması gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....) Gerekçesiyle bozulmuştur....

    KASKO SİGORTASIMENFİ TESPİT DAVASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın, müvekkilinin gözetimindeki ineğe çarpması sonucu hasara uğradığını, davalının,sigortalısına ödediği 8.382.00 YTL’nin faiziyle birlikte ödenmesi için müvekkiline rücu yazısı gönderdiğini bildirerek,davalı sigorta şirketine borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

      DAVA AÇMA EHLİYETİMENFİ TESPİT DAVASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 38 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü. Davacı, davalıdan kalorifer yakıtı aldıklarım, alınan yakıt bedelini ödediğini, teminat olarak davalıya verilen senedin icra takibine konulduğunu ileri sürerek Borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, icra takibinin icra hukuk mahkemesince, İcra takibinde borçlu olan yönetim kumlunun hükmü şahsiyeti olmadığından iptaline karar verildiğinden bahis ile davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Yani işçilik alacakları ile nafaka alacaklarından sadece bu alacak sahiplerinin haciz talebi tarihinden önceki bir yıllık alacakları rüçhanlı kabul edilmelidir. Bu durumda İİK'nın 206/4 fıkrasının 1. Sıra (c) bendinde iflasın açılmasından önceki son 1 yıl her türlü nafaka alacakları ibaresinin “ hacizden önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş nafaka alacakları” şeklinde anlamak gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın bu açıklamalar çerçevesinde çözülmesi gerekirken nafakanın mahiyeti incelenmeden tüm alacağın rüçhan alacak olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir. ../.. S.2. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

          Ancak; Dava, Türk Medeni Kanununun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti, nafaka, doğum giderleri ile manevi tazminat istemine yöneliktir. Davacı kadının manevi tazminat istemi Türk Medeni Kanununun 24. ve Borçlar Kanununun 49.(TBK 58.) maddesine dayanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Davacı kadının 50.000 TL. manevi tazminat talebi aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkemelerin görevi dahilindedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önüne alınır....

            Kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince yeniden verilen 07.06.2018 tarihli kararda boşanma davasının kesinleşmesinden bahisle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının tam kusuru nedeni ile tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve yargılama giderleri yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahekmesince kadının yoksulluk ve yargılama giderleri istinaf talebi kabul edilmiş sair talepleri ise esastan reddedilmiştir. Davacı kadın tarafından bölge adliye mahekmesinin kusur belirlemesine yönelik esastan ret kararı temyiz edilmeyerek kadının boşanmaya dair olaylarda tamamen kusurlu olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi belirlemesi kesinleşmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m.175)....

              Bunun yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir"Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır....

                Aile Mahkemesinin 2013/325 Esas 2013/800 Karar sayılı ilamı ile dava tarihinden itibaren kaldırıldığını, bu nedenle icra dosyasında birikmiş nafaka da olmadığını, sadece Bilal Ahmet yönünden cari nafaka olduğu, ancak bu nafaka miktarının müvekkilinin emekli maaşından kesilebileceği, bu hususun mahkemece incelenmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuş olduğundan, istinaf dilekçesindeki hususların dava dilekçesinde de ileri sürüldüğü, mahkemece dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde belirtilen aile mahkemesi dosyası getirtilerek icra dosyasındaki birikmiş ve işleyecek nafakaların tespiti açısından bilirkişi incelemesi de yaptırılarak davacı borçlunun emekli maaşından kesilecek miktarın belirlenmesi gerekirken davacının her bir talebi konusunda karar verilmemiş olduğundan davacı vekilinin istinaf talebi bu yönlerden yerinde bulunduğundan diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının dava dilekçesinde nafaka talebi bulunmadığı gibi, 01.12.2011 tarihli duruşmada da nafaka istemediğini beyan ettiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.10.2012 (Salı)...

                  TMK'nun 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabileceği, takibe konu nafaka alacağı ara kararında hükmedilen tedbir nafakası alacağı olup ilam niteliğinde bulunmadığı, bu nedenle genel yetki kuralları çerçevesinde borçlunun ikametgahında veya TMK 177....

                  UYAP Entegrasyonu