İMAR DÜZENLEMESİTAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 35 ] "İçtihat Metni" Taraftar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca imar düzenlenmesi sırasında malikinin muvaffakatı ile yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerler için eski maliklerce mülkiyet iddiasında bulunulmaz ve karşılığı da istenilmez. Davalı idarenin yol olarak ayrılan bölümü sonraki imar plânı değişikliği ile iskana açması eski maliklere mülkiyet iddiasında bulunmalar konusunda yeni bir imkan vermez. Davanın reddine karar verilmesi bu nedenle sonuç itibariyle doğrudur....
SAYILI DAVASI BAKIMINDAN; Asıl davada davacı Kurum, icra dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı birleşen davanın davacı ise, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar vermiştir. Hükmün, asıl davanın davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/14 E. 2018/9 K. 05/01/2018 Tarihli ilamı dayanak gösterilen ilamların icrasına dair icra emri düzenlendiği, icra emrinin davacıya 06/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği davcının şikayet yoluna başvurmadığı, dava dilekçesi ile kendisinin nafaka borcu olmadığını iddia ettiği, davalının da cevap dilekçesi ile ve duruşmada verdiği beyanlarında davacıdan nafaka alacağı olmadığını beyan ettiği, takibinin protokol gereği kararlaştırılan toplamda 100 gr altın karşılığı tazminata ilişkin olduğunu belirttiği, icra dosyasının incelenmesinden takip talebinde borç dayanağının "birikmiş nafaka alacağı" olarak bizzat davalı tarafından belirtildiği ve icra emrinin de takip talebi doğrultusunda düzenlendiği, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunulan dekontlardan ve davalının bizzat kendisinin davacıdan nafaka alacağı olmadığını yazılı ve sözlü olarak beyan etmesinden dolayı davacının davalıya karşı nafaka alacağı ve Perşembe İcra Müdürlüğü'nün 2018/40 E....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendinin reddedilen tazminat talebi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının, nafaka isteklerine faiz talebi bulunduğu halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...
karar verilmediği, o halde duruksama yaratmayacak şekilde erkeğin maddi ve manevi tazminat talebi hakkında (TMK 174/1-2) olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde herhangi bir nafaka talebinde bulunmamış, 29.04.2010 tarihli celsede de "davalıdan nafaka istemediğini" bildirmiştir. Bu beyan nafaka haklarından feragat niteliğindedir. Boşanma davasında, feragat edilen tedbir nafakasının (TMK. md. 169) daha sonra tekrar talep edilmesi mümkün ise de; davacının bu yönde yeni bir talebi de yoktur. Bu husus gözetilmeden davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Sigorta Anonim Şirketi vekilinin, vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE, MAHKEMEMİZİN 2014/692 ESAS SAYILI DOSYASININ KARŞI DAVASI YÖNÜNDEN; 1-Mahkememizin 2014/692 Esas sayılı dosyasının karşı dava yönünden tefrik edilerek, mahkememizce yeni bir esas numarası alınarak, karşı dava yönünden yargılamanın yeni alınacak esas üzerinden yürütülmesine, Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 29/11/2022 Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır...
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yoksulluk nafakasına dönük taleplerinin davacı lehine geçerli bir nafaka kararı bulunduğundan nafaka artırımı talebi niteliğinde olduğunu, nafaka artırımında TMK 169. maddesi kapsamında tedbir nafakasına hükmedilemeyeceğini, aksinin ise dava sonucuna yönelik ihsas-ı rey anlamına geldiğini, taraflar arasında geçerli ve icra edilebilir bir yoksulluk nafakası kararı bulunduğundan davacının nafaka talebinin aslında nafaka artırımı talebi niteliğinde olduğunu, bu nedenle nafaka artırımı taleplerinin mahkeme nihai kararında sonucu bağlaması gerektiğini ve dava sürerken tedbir nafakası niteliğinde ara kararda hükmetmemesi gerekirken ara karar ile tedbir nafakası verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkili hakkında SED raporu alınmadan nafaka kararı verildiğini, bu yöndeki itirazları incelendiğinde 13/04/2023 tarihli celsede eksiklik fark edilerek davalı müvekkili hakkında SED raporu alındığını, önemli bilgilerin yer aldığı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve eşya talebi yönünden; davalı koca tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının 29.12.2012 tarihli oturumda nafaka ve eşya taleplerinden feragat ettiğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, kendi tazminat talebi ve birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası ve takdir edilen nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu...