Maddesine göre 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmadığından bağkur sigortalısı olarak tescil edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Dairemizin 2013/ 17262 – 19322 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında, yapılan yargılama sonunda, davacının sigortalılık sürelerinin belirlenmesine ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine dair kabulü yerinde ise de; Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasasının 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup, infazda tereddüt yaratacak şekilde tarım bağkur sigortalılık süresinin başlangıç ve sonunun gösterilmemiş olması, yine 30.11.2012 tarihli tahsis talebine göre, yaşlılık aylığının hangi tarihten itibaren bağlandığının açıklanmamış bulunması isabetsizdir....
Davacının 04.10.2000 öncesi dönem yönünden dosya kapsamında bağkur hizmetine ilişkin herhangi bir prim ödemesi veya tescil işlemi olmadığından artık geriye dönük bağkur sigortalılık tespiti mümkün değildir. Yine, 1479 Sayılı Kanun'un Geçici 18. Maddesinin yürürlük tarihi olan 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içerisinde, ne de 5510 Sayılı Kanunun Geçici 8. Maddesinin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren 6 ay içinde kuruma sigortalılığının tespiti için bir başvurusu söz konusudur. Açıklanan nedenlerden dolayı davacı esnaf bağkurlu olma şartlarını taşımadığından davanın reddi yerindedir....
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı : Mahkemenin; davacının 04/10/2000 tarih itibari ile zorunlu bağkur sigortalısı olarak tescilinin olmadığı ve 4956 sayılı kanunun yürülüğe girdiği 02/08/2003 tarihinden itibaren 6 ay içerisinde yani en geç 02/02/2004 tarihine kadar davalı kuruma başvurusunun olmadığı, aynı şekilde 5510 sayılı yasanın geçici 8. Maddesi gereğince 01/10/2008 tarihinden önce bağkur sigorta tescil kaydı olmayan ve yasanın yürürlüüğe girdiği tarihten itibaren süresi içerisinde borçlanma imkanlarından yararlanmayan davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında vergi mükellefiyeti bulunmasına rağmen bu dönemlerin bağkur sigortalısı olarak tespitinin mümkün olmadığı gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aksine işlemin iptali ile 1479 sayılı kanun kapsamında olup iptal edilen tüm zorunlu sigortalılık süresinin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü ile yaşlılık aylığı bağlanması ve ödenmeyen aylıkların faizleriyle ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu davada davacı sigortalının şahsi sicil dosyasının tarım bağkur sigortalılığa ait tüm belgeleri ve prim ödemelerini de kapsar şekilde davalı Kurumdan celbi ile iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, başkaca bir geri çevirme kararına mahal vermeksizin, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 29.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bunlardan ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek-Geçici 13. madde hükmünde, tescilleri yapılmamış ancak sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Kanunun tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20/04/1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür. 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1'inci maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar....
04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemeleri, belgelenen bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını ödemeleri kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilebileceği, 1479 Sayılı Kanuna tabi tescilli zorunlu Bağ-kur sigortalılığının bulunmadığı bu nedenle söz konusu dönemi borçlanamayacağının tespit edildiği, 5510 Sayılı Kanunun Ek.8 geçici maddesine göre Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamına giren kişilerin sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların ‘Sigortalılık hak ve yükümlülüğü, kanunun yürürlük tarihinden (01.10.2008) itibaren başlatılır.’ ifadesi bulunduğundan davacının 28/04/2005 tarihi itibari ile tescil edilmesinin mümkün bulunmadığı, müvekkili Kurum işlemlerinin yasal mevzuata, mevcut Yargıtay kararlarına ve hukuka uygun olduğu, ve haksız ve yersiz olarak açılmış olan davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama...
süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler....
olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler....
süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler....