Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idarece, davalının Devlet Ormanı sınırları içinde kalan ormanlık yerde işgal ve faydalanma eylemi gerçekleştirdiği belirtilerek ağaçlandırma giderinin tazmini talep edilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; 12/10/2011 tarihinde tanzim edilen suç tutanağı uyarınca, davalının orman arazisinde mısır ekmek suretiyle işgal ve faydalanma fiilini işlediğinin tespit edildiği, ceza dosyasına sunulan 27/05/2013 tarihli ziraat bilirkişisi raporuna göre, anılan yerde uzun süreden beri tarımsal faaliyet yürütüldüğünün belirtildiği, ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu eylem "işgal ve faydalanma" olarak değerlendirilerek maddi bir zarar oluşmadığının kabulü ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/529 esas, 2013/546 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda 6831 sayılı Kanun'un 93/1. maddesi uyarınca işgal ve faydalanma suçundan mahkumiyetine hükmedildiği, aynı Kanun'un 93/2 maddesi uyarınca da eylemin kesinleşmiş orman sınırları içinde gerçekleşmesi nedeni ile artırım uygulanarak verilen cezanın temyiz edilmeden kesinleştiği, artırım maddesinin yeniden açma sureti ile işgal ve faydalanmadan dolayı olmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu orman alanında davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Ceza dosyasında yapılan keşif sonucunda; davaya konu yerde ağaç kesme ve diri örtü sökme olmadığı, davalının açma yapmaksızın işgal ve faydalanmada bulunduğu belirlenmiştir. Şu halde; davalının 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez....

      Bilindiği üzere; olay tarihi itibariyle yürürlükte 6098 Sayılı TBK'nun 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK un 50/1. fıkra gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 6831 Sayılı Yasa'nın 112.maddesi gereğince bu kanunla yasaklanan dikiliden ağaç kesilmesi nedeniyle meydana gelen zarar için genel hükümlere göre hukuk mahkemesinde gerçek zarar üzerinden tazminat talebinde bulunulabilir. 113.madde gereğince bu kanunla yasaklanan fiilin dikiliden ağaç kesilmesine taalluku halinde ağaç müsadere edilmiş olsa dahi talep halinde hükmolunacak tazminat mahalli rayiçe göre hesaplanır. 114.maddeye göre, her türlü oran suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca (...) ağaçlandırma masrafına da hükmolunur. 6098 Sayılı TBK'nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir...

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6831 Sayılı Yasa'nın 114.maddesi gereğince açma nedeniyle hesaplanıp ödenen ağaçlandırma giderinin açma eyleminin işlenmediğinden bahisle istirdadına ilişkin davadır....

      Şu halde, işgal ve faydalanılan alandan davalının 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Mahkemece, davalının sadece devlet ormanından ağaç kesmesi nedeniyle tazminata hükmedilmesi yerine, işgal ve faydalanılan alan için de bilirkişiye hesaplattırılan 24.652,79 TL ağaçlandırma bedelinin hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Kırklareli 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Keşif sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda dava konusu yerin eski açma olduğundan tazminat ve ağaçlandırma gideri hesabı yapılmadığı belirtilmesine rağmen, kamunun uğradığı zararı gidermediğinden bahisle CMK'nin 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına başka bir gerekçede gösterilmeden karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan, suça konu ağaçlandırma sahasındaki fidanların sökülmesinden sonra yerlerine 500 adet kiraz fidanı dikilip bir kısım yerde de ekin ekili olduğunun, sanığın eyleminin devlet ormanından açma ve fidan sökme ile kesme olarak tesbit edildiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamede yazılı bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede ; Sanığın temyiz itirazları, oluşa, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçeye ve uygulamaya göre yerinde görülmediğinden, reddiyle hükmün ONANMASINA, 12/4/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; Davanın dayanağını oluşturan suç tesbit zaptında sanığın 3528 m2 orman alanı üzerindeki çam ağaçlarını keserek ve boğarak açma yaptığı tesbit edilip 9.2.2001 tarihli iddianame ile de 3528 m2'lik sahayı açmaktan orman Kanununun 93/2. maddesinin uygulanması talebiyle kamu davası açılmış olup olay yerinde yapılan kesife katılan gerekli incelemeleri yapan teknik bilirkişi Orman Mühendisi Oğuzhan ibraz etmiş bulunduğu 30.7.2001 kabul tarihli raporunda "toprak ve bitki örtüsüne bakılarak toplam 11.928 m2 lik alanda açma yapıldığı, ancak 3528 m2 lik alanda orman tahribatının yapıldığı görülmüştür" şeklindeki tesbiti karşısında keşifte belirlenen ve iddianamede dava konusu yapılmayan 8670 m2 lik alan için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunup dava açılması sağlanıp fiili ve hukuki irtibat nedeniyle her iki dava birleştirmek suretiyle ve bilirkişiden orman tahribatı yapılmadığı anlaşılan 8670 m2 orman alanının 3528 m2 lik orman tahribatı yapılan alanla aynı zamanda açılıp açılmadığı, orman...

              Ancak; Davanın dayanağını oluşturan suç tesbit zaptında sanığın 3528 m2 orman alanı üzerindeki çam ağaçlarını keserek ve boğarak açma yaptığı tesbit edilip 9.2.2001 tarihli iddianame ile de 3528 m2'lik sahayı açmaktan orman Kanununun 93/2. maddesinin uygulanması talebiyle kamu davası açılmış olup olay yerinde yapılan kesife katılan gerekli incelemeleri yapan teknik bilirkişi Orman Mühendisi Oğuzhan ibraz etmiş bulunduğu 30.7.2001 kabul tarihli raporunda "toprak ve bitki örtüsüne bakılarak toplam 11.928 m2 lik alanda açma yapıldığı, ancak 3528 m2 lik alanda orman tahribatının yapıldığı görülmüştür" şeklindeki tesbiti karşısında keşifte belirlenen ve iddianamede dava konusu yapılmayan 8670 m2 lik alan için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunup dava açılması sağlanıp fiili ve hukuki irtibat nedeniyle her iki dava birleştirmek suretiyle ve bilirkişiden orman tahribatı yapılmadığı anlaşılan 8670 m2 orman alanının 3528 m2 lik orman tahribatı yapılan alanla aynı zamanda açılıp açılmadığı, orman...

                Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen orman yüksek mühendisi bilirkişinin raporunda; dava konusu yerin orman bitki örtüsü gelmeden ve gelmesine mani olunmadan sanık tarafından sürüldüğünün, eylemin işgal ve faydalanma olduğunun belirtilmesine; mahkemenin kabulünün de bu doğrultuda olmasına karşılık bilirkişi tarafından ağaçlandırma gideri tesbit edilmesine göre; bilirkişiden yemini verdirilerek sanığın orman diri örtüsüne zarar verip vermediği hususunda ek rapor alınması ile diri örtüye zarar vermediği veya tahrip etmediği, takdirde ağaçlandırma giderine de hükmolunamayacağı gözetilmeden bilirkişi raporunda belirtilen zararı karşılamadığı gerekçesiyle CMK 231 maddesinin uygulanmamasına ve müdahil idarenin Hukuk Mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde...

                  UYAP Entegrasyonu