Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Mahkemece, davacı tarafından alınan 12 grup ve 22 adet mobilya ürününden ...Yemek Masası denilen parçaların kesin ayıplı olduğu, davacı tarafından son celse ürünün ayıplı misli ile değiştirilmesi talebi de iyi niyet kurallarına uygun görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de de; davacının iddiası leke tutmaz kumaş olarak verilen malların leke tuttuğu ve bu sebeple maldan yararlanamadığına ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi bu konuda üretimden kaynaklı ayıp olmadığını belirtmiş, ayrıca taraflar arasında düzenlenen sipariş sözleşmesinde de kumaşın leke tutmaz kumaş olacağı belirtilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
, koltuk takımının rengi solduğu, orta kısımları ayrıldığı, koltuk açıldığında zımbalarının çıktığı, müvekkiline teslimatı yapılan ayıplı ürünlerin iadesi ile, davalıya ödenen 9.000,00 TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, taraflar arasındaki mobilya alışverişinden kaynaklı çıkan uyuşmazlığa ilişkin verilen Tüketici Hakem Heyeti karının iptaline dair olup, Hernekadar hakem heyeti kararının miktar itibariyle bağlayıcı olmayıp, verilen karar tespit niteliğinde bir karar ise de davacının talepleri arasında davalının haksız olarak çıkardığı muarazanın giderilmesi ve satılan malın ayıplı olup olmadığının tespiti istemi de olduğundan mahkemece, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 20.06.2009 tarihinde davalının mobilya mağazasından 5 parça yataklı kanepe ve koltuk takımı aldığını, koltukların bir kısmının ...'taki annesinin evine teslim edildiğini, kanepelerin pimlerinin kırıldığını ve kırlentlerin boyasının koltuk üzerine çıktığını, ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek ödediği 3.300 TL bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığını, mobilyaların ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davacının davalıdan mobilya aldığı, mobilyanın ayıplı olduğu iddiasıyla dava açtığı, mahkemece sözleşme bedelinin iadesine karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında ilk derece mahkemesince davaya konu mobilyalar üzerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırıldığı, bilirkişi raporu ile mobilyanın ayıplı olduğunun tespit edildiği, raporun somut olayla uyumlu ve denetime elverişli olduğu, mahkemece raporun hükme dayanak yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olması sebebiyle davanın süresinde açıldığı, bu haliyle ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirme ve varılan sonucun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yapılan açıklamalar karşısında ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; 13.395,01 TL ödenen bedelin iadesi istemi ile başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; şimdilik 100,00 -TL ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil T1 davalı şirketten almış olduğu ürünlerin teşhir çıkması, ürünlerinin söylenen özelliklere sahip olmaması sebebi ile ayıplı mal bedelinin iadesi için açılan davada davanın reddine karar verildiğini, Avrupa menşeili olduğu ileri sürülerek müvekkile satılan ürünlerin Hindistan'dan ithal edilmiş ürünler olduğunu, bu ürünler için davalı firma tarafından talep edilen rakamın fahişliğinin bu ürünlerin kaliteli ve değerli bir ürün iddiası ile müvekkile satıldığının göstergesi olduğunu, yerel mahkeme kararının bozulmasına, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel iadesine istemidir. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarihinin 26/09/2018 olduğu dikkate alınarak uygulanacak yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu tartışmasızdır....
Davacı vekili, müvekkilinin Titanic Mobilya isimli şirketten bir kısım mobilya ürünleri aldığını, bir kısım ölçülü yapılaması gereken ürünleri de o tarihte bu şirkte çalışan davalılara haricen sipariş verdiğini, iş bedelini davalılara ödediğini, işin ayıplı ifa edildiğini belirterek bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı Titanic Mobilya şirketiyle yapmış olduğu ilişki nedeniyle değil, davalılara sipariş vermiş olduğu işler ve ilişki nedeniyle eldeki davayı açmıştır. Dilekçesi ekinde de Koos Dekor isimli işletmeye ait 16.03.2021 tarihli sipariş fişi sunmuştur. Sipariş fişinde yapılacak mobilya işlerinin adet ve ölçüleri yazılı olup iş bedelinin 2.250 E olduğu, elden 500 E alındığı yazılıdır. Sipariş fişi davalı T4 ve davacı T1 tarafından imzalanmıştır....
Mahkemece, "...Talep, cevap, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı şirketten bir takım mobilyalar aldığını ancak teslim edilen bir kısım mobilyalar ile sipariş verilen mobilyaların aynı olmadığı, yine teslim edilen bir takım mobilyalarda ayıpların bulunduğundan bahisle sözleşmeden dönerek bedel iadesi ve manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Mahkememizce mobilya alanında uzman bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılmış, mobilyalar incelenmiş, tanıklar dinlenmiştir....