Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davaya bakmaya yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin --- Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, davalı müvekkili tarafından verilen hizmetin kesinlikle ayıplı ve eksik olmadığını, davacının ödediği hizmet bedelini geri alabilme için ortada bir ayıplı eksik hizmet ifası var gibi algı yaratmak istediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır. DELİLLER *Davacı ve davalının ------kayıtları, *---------müzekkere cevabı, *Tüm dosya kapsamı İNCELEME VE GEREKÇE : Dava Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası olduğu anlaşılmaktadır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı ve ayıplı hizmet ifası iddialarına dayalı araç tamir bedeli ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi istemlidir. Davacı vekili; davalılardan T3 tarafından davacıya gizli ayıplı araç satışı yapıldığını, aracın satın alınmadan evvel diğer davalı Bilgiye Afşin'e ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ancak satıştan sonra ayıpların öğrenildiğini, ayıbın giderilmesi ve ikame araç bedeline karşılık 20.230,00 TL gerektiğini ileri sürerek davalılardan bu bedelin müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı T3; dava konusu aracın ayıplı satılmadığını, araçtaki sorunun davacının kullanımından kaynaklandığını, ayıbın süresi içerisinde ileri sürülmediğini ve talebin de zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
hizmet niteliğinde olduğu, faturalandırılmasına rağmen verilmeyen hizmetlerin toplamının KDV dahil 6.286,22 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmiş oldukları görülmüştür....
hizmet verildiğini ve tüm bu olumsuzluklar bildirilerek TKHK 13.maddesi ve devamı maddeleri gereği maddi telafi istendiğinde, taraflarına yapılan ihtarname ile her şeyin usulüne uygun olduğunun beyan edilmesi üzerine mahkemeye başvuru zorunluluğunun doğduğunu beyanla, davanın kabulü ile ayıplı hizmet nedeniyle ödenen bedelin en az 12.000,00- TL'lik kısmının düğün tarihinden itibaren birikecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalı ile yaptığı 15.11.1998 tarihli ve 40 yıl süreli devre tatil sözleşmesi gereğince, tatil hakkını 2002 yılına kadar kullandığını, 2002 yılından itibaren davalının edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, ayıplı hizmet vermeye başladığını belirterek, sözleşmenin feshi ve bundan sonraki süreye isabet eden sözleşme bedelinin tahsili talepli bu davayı açmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/A maddesi gereğince, tüketici hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Davacının bu sözleşme gereğince 2002 yılından sonra da tatil hakkını kullanmaya devam ettiği ve yasal süresi içinde ayıplı hizmet nedeniyle ihbarda bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Davalı, ayıplı hizmet iddiasına ilişkin olarak fotoğraf, yaptığı kısmi ödemeye ilişkin dekont ve diğer evrakı dosyaya ibraz etmiştir. Davacı ile davalı arasındaki ihtilafın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 05/05/2021 tarihli raporunda özetle; "Uyuşmazlık halinde, faturanın verilmesine neden olan iş/hizmetin veya fatura içeriğine ait durumun yapılmış/gerçekleşmiş olduğunun veya gerçekleşmemiş/eksik ve ayıplı olarak yapılmış/gerçekleşmiş olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 03.02.2020 tarihi itibariyle ve 24.09.2020 takip tarihinde 23.610,23 TL alacaklı olduğu" mütalaa edilmiştir. Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında eksik ve ayıplı iş iddialarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı taraf davacının verdiği hizmetin ayıplı olduğu hususunu tarafınca düzenlenen ceza faturası ile ispatlamak istemiş ise de cezai şarta ilişkin taraflar arasında sözleşme bulunmaması nedeniyle davalı tarafın düzenlendiği ceza faturası ile ayıplı hizmetin ispatı ve bedelinin mahsubu mümkün değildir. Kaldı ki davacı tarafça, davalı tarafından düzenlenen ceza faturaları davalıya iade edilmiştir....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında araç satım sözleşmesi bulunduğu, davacı satılan aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek zararının tazminini talep etmiştir. Davalının ticari ve mesleki anlamda profesyonel mal ya da hizmet satan kişi tanımına uymadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Servis olan OTO HOSPİTALİN arka diskleri değiştirdiğinin faturalardan görüldüğü, davalı firmanın yapmış olduğu ve değiştirdiği parça ve işçiliklerden arka balata 175 TL+KDV, ön sol salıncak 230 TL+KDV arka disk torna 75 TL+KDV olan işçiliklerin OTO HOSPİTAL tarafından 2. kez yapıldığı, toplam değeri 175 +230 +75 =480 TL+KDV=566,40 TL hizmetin davacının belirttiği OTO HOSPİTAL den alınan hizmet faturasındaki kalemler ile karşılaştırıldığında davalıdan alınan hizmet faturasındaki kalemler arasına da 566,40 TL lik mekanik parça değişim işinin tekrar yapıldığı, OTO HOSPİTAL den alınan hizmet faturasındaki diğer kalemlerin davalının yapmış olduğu hizmet ile ilgisi olmadığı , davacının belirttiği OTO HOSPİTAL den alınan hizmet faturasındaki masraf kalemlerinin , davalının yapmış olduğu hizmet ile ilgisi olmadığı, aracın 141.810 km’de ve 2012 model bir olduğu, bu nedenle 20.08.2020 ve 11.08.2020, 13.08.2020 tarihlerinde değiştirilen motor ve mekanik parçalarının, aracın yaşı ve kilometresi...
Ayıplı hizmet sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları ise; aynı yasanın 15.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre; "(1) Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir."...