nin ithal ettiği kamyoneti satıcı olan diğer davalı şirketten satın aldığını, aracın garanti süresi içinde, şanzımanının ve vites kutusunun değiştiğini ancak sorunun giderilmediğini, aracın hayati organlarının kusurlu olduğunu, davalılara ihtarname gönderilmesine rağmen sorunun çözülmediğini belirterek kamyonetin ayıpsız misli ile değiştirilmesini olmadığı takdirde araç bedeli olan 39.800,00 TL'nin 28.05.2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, araç için 3.000 TL periyodik bakım ve diğer servis giderlerinin ödenmesini, ihtarname tebliğ tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Şti.vekili, süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığını, aracın satıcısı olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının tercih hakkını aracın tamiri yönünde kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ......
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi niteliğinde araç tamirinden kaynaklanan ayıplı ifa sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, kendisine ait aracın servis tarafından tamiri sırasında araçta orjinal parça kullanılmaması nedeniyle ayıplı bakım ve onarım hzmetinden kaynaklanan değer kaybı bedelini talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Dava konusu aracın tamirini yapan davalı yüklenici konumunda olup, davacı iş sahibi tamir sırasında özellikle orjinal parçalar takılmayarak araçta oluşan değer kaybının tahsilini talep etmektedir....
Maddesine göre taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu; Dava, gizli ayıplı ifa nedeniyle verilen senetlerden dolayı menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi talebidir. Davacının kendisine ait 34 XX 971 plakalı aracın arızalanması üzerine davalının tamirhanesine götürülmüş, sözlü anlaşma sonucu davacı bedel ödemeyi, davalı da aracı tamir etmeyi borçlanmıştır. Taraflar arasında araç teslimine ilişkin bir belge düzenlenmemiştir. Davalı tarafından 16/10/2017 tarihli 8.000,00 TL bedelli fatura ve tarihsiz adi yazılı belge ile değişen parçalar yazılmıştır. Araç İstanbul'a geldikten kısa bir süre sonra araçtan yeniden sesler gelmesi nedeniyle dava dışı firmaya yeniden tamir ettirilmesi ve fatura ile 4.500,00 TL'lik onarım bedeli ödemesi nedeniyle davalıya verilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin iadesi talep edilmektedir....
KARAR Davacı, davalıdan 05.02.2008 tarihinde araç satın aldığını, aracın ... süresi içinde 13 kez arızalanarak servise götürüldüğünü ancak arızanın giderilmediğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, fatura bedeli olan 27.084,90-TL ile park sensörü bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, keşif tarihi itibariyle tüm arızaların 30 günlük yasal sürede onarımla giderildiği, araçta bir arıza bulunmadığı, davacının tercih hakkını ücretsiz onarım yönünde kullandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 05.02.2008 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin iadesini istemiş, davalı ise araçta ayıp olmadığını savunmuştur....
K A R A R Davacı, davalı şirketten 20.06.2014 tarihinde 59.254,29-TL bedelle araç satın aldığını, aracın tesliminden yaklaşık altı ay sonra ve araç yaklaşık 8000 km yol yapmışken motorda yağ eksiltme probleminin baş gösterdiğini, bu problem uyarınca aracın defalarca servise götürülmek durumunda kalındığını, her seferinde eksilen yağ tamamlanarak servis kaydına kontrol notu düşüldüğünü, nihayetinde 30.08.2016 tarihinde araç 36.404 km'deyken yağ eksiltme sorununa binaen aracın yetkili servise götürüldüğünü, yapılan inceleme neticesinde yağ eksiltme sorununun motor arızasından kaynaklandığı tespit edilerek motorun tamiri yoluna gidildiğini, 03.11.2016 tarihine kadar 40 iş günü geçmesine ve azami tamir süresi aşılmasına rağmen yetkili servis tarafından tamir işleminin bitirilemediğini, bunun üzerine ......
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan aldığı otomobilin ayıplı çıktığını, aracın 7 defa servise götürüldüğünü ancak ayıbın giderilemediğini, müvekkilinin BK.nun 202 ve devamı maddelerince akti feshettiğini ileri sürerek davalıya ödenen 46.189.99 YTL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu mümkün değilse aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının garanti süresi içinde motorda ayıp bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini böyle bir ayıp bulunmadığını, aracın yağ eksiltmesinin de tamiri imkansız bir arıza olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
KARAR Davacı, davalı.... tarafından üretilen aracı 49.644,11 TL bedel ile ....’den satın aldığını, satın alındıktan sonra kısa bir sonra seyir halinde aracın ön kısmından kütürtü sesinin gelmesi nedeniyle değişik tarihlerde ve birçok kez üretici firmanın yetkili servisine aracı götürdüğünü, ancak sorunların yetkili servisçe giderilmeye çalışılmış ise de aynı ve değişik arızaları birçok kez tekrar ettiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı tutulması kaydıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde toplam 52.200,00 TL bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, zamanaşımı itirazı ile aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....
Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, ödediği satış bedeli ile birlikte bu nedenle uğradığı zararlar ve yapmış olduğu masrafların tahsilini talep etmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır....
Sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde aracın üretim kaynaklı gizli ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin ifade edildiğini, aracın hasarının davacı şirket tarafından davalının dışında başka bir yerde tamir ettirdiğini, aracın tamiri süresince araç kiralamak ve sair ek masraflar yapmak durumunda kaldığını ifade ederek aracın ayıpsız sıfır kilometre bir araçla misli ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....