Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi kaynaklı ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ...esas 2020/381 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının ... davalısının ... İhr. Ltd. Şti. olduğu, 22/02/2019 tarihinde açılan ayıp iddiasına dayalı bedel iadesine ilişkin davada sonunda08/12/2020 tarihinde davanın kabulüne dair karar verildiği, karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 08/03/2021 tarihli 2021/363 esas, 2021/375 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği, hükmün 08/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların anlaşamadıkları husus davacının dava dışı kişiye ... 2....

    GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi kaynaklı ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ...esas 2020/381 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının ... davalısının ... İhr. Ltd. Şti. olduğu, 22/02/2019 tarihinde açılan ayıp iddiasına dayalı bedel iadesine ilişkin davada sonunda08/12/2020 tarihinde davanın kabulüne dair karar verildiği, karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 08/03/2021 tarihli 2021/363 esas, 2021/375 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği, hükmün 08/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların anlaşamadıkları husus davacının dava dışı kişiye ... 2....

      Asıl dosyadan tefrik edilmeyen satış sözleşmesinin, kurucu unsurlarından olan satış bedelini barındırmadığından geçersiz olduğu iddiasına ilişkin dava ile, tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilen davanın birlikte görülmesinin gerekli olup olmadığı açısından ise; Görevli bir mahkemece verilecek kararın diğer görevli mahkemedeki verilecek kararı etkiyecek nitelikte olması halinde dahi farklı mahkemelerin görev alanına giren davalarda bir mahkemenin diğer mahkemedeki dava sonucu bekletici mesele yapılması suretiyle bu usulü gerekliliğin karşılanması gerektiği; Kaldı ki somut olayımızda muvazaa iddiası, satış sözleşmesinin bağış sözleşmesi olduğu iddiasına dayalı olup asıl dosyan tefrik edilmeyen asıl dava dosyamızda sözleşmenin satış sözleşmesi olduğunun kabulü halinde SATIŞ sözleşmesi kurucu unsurlarından olan satış bedelini (şeklen) barındırmadığından geçersiz olduğu iddiasına dayanmakta olup, şeklen SATIŞ sözleşmesi olan hisse devri sözleşmesindeki SATIŞ bedelinin ödenmediği iddiasına...

        Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...

          ve gizli ayıp olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar ... ve ... davayı kabul etmişlerdir. Davalılar ..., ... ve ... satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....

              Davalının bedelden indirim istemi, malın geç teslim edilmesinden doğan zarar ve ayıp iddiasına dayalıdır. Davalı tarafından 25.2.2003 tarihinde düzenlenen reklamasyon faturasında gecikme ve ayıp iddialarına dayalı taleplerin miktarları açıklanmamış global olarak 17.920.502.979.TL'lık fatura düzenlenmiştir. Malların geç teslim edildiği ve ihtirazi kayıtla teslim alındığı anlaşılmaktadır.Ayrıca taraflar arasında imzalanan 11.6.2002 tarihli sözleşmenin (8) maddesinde " gününde yapılmayan ödemeler için aylık %10 vade farkı uygulanır" hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasında vade farkı ile ilgili sözleşme bulunmadığı yolundaki gerekçe doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş davalının malın geç teslimi ve ayıp nedeniyle uğradığı zarar uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenerek ve ödeme tarihleri dikkate alınarak davacının vade farkı alacağı bulunup bulunmadığı saptanıp uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.02.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı pay tescili istemi ile açılmıştır. Mahkemece, yapının imar mevzuatına aykırı (kaçak) olması nedeniyle dava red edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.02.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı pay tescili istemi ile açılmıştır. Mahkemece, yapının imar mevzuatına aykırı (kaçak) olması nedeniyle dava red edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....

                    yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin eki niteliğinde olan mahal listesinde, bloklarda yapılması taahhüt edilen yangın alarm sistemi ve springler sisteminin yapılmadığı anlaşılmakta olup, davacı satın almış olduğu taşınmazda bu nedenle meydana gelen değer kaybını, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4 ve 10. maddeleri gereğince her iki davalıdan da talep etmekte haklıdır....

                      UYAP Entegrasyonu