Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka ifade ile bu hükümlerin geçerli olabilmeleri için; ya 07/01/2016 tarihli satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış olması, yahut bu hükümlerin tapuda yapılmış resmi satış sözleşmesinde yer almaları gerektiği açıktır. İlk sözleşme TBK'nun 237/1,2 fıkraları ve 12/2 maddesi uyarınca geçersiz olduğundan ve geçerli satış sözleşmelerinde de fiili teslim tarihine ve ceza-i şarta ilişkin düzenleme yer almadığından, davacının davalıdan ceza-i şart talep etme hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan tüm bu gerekçelerle davacının ceza-i şartın tahsiline yönelik talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının diğer talebi ise; dava konusu taşınmaz satış sözleşmesinde ayıba dayalı tazminat talebidir. Taşınmaz satışlarına, taşınır satışlarına ilişkin, bu arada satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağına dair TBK'nun 246 maddesi uyarınca; eldeki talep yönünden TBK'nun 219 ve devamı hükümleri uygulanmak gerekir....

    Hukuk 19/03/2018 gün, 2017/1601 Esas, 2018/481 KARAR sayılı ilamlarının bu yönde olduğunu, davacı tarafından süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığını, 15/02/2013 tarihinde teslim alınan taşınmaz için 12/04/2016 tespit tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, bu sebeplerle davacının davasının dinlenemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak, yeşil alandaki eksiklik, daire içindeki açık ve gizli ayıp iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmamasının da eksik ifa kabul edilerek, 19.02.2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki...

      Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile, 18.075,00 TL. maddi tazminatın 3.000,00 TL'nin dava tarihinden 15.075,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak, yeşil alandaki eksiklik, daire içindeki açık ve gizli ayıp iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen çatıda yeşillendirmenin...

        davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak, yeşil alandaki eksiklik, daire içindeki açık ve gizli ayıp iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmamasının da eksik ifa kabul edilerek, 07.05.2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki...

          Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, davalı yüklenici şirket tarafından inşa edilen binadan bağımsız bölüm satın alan davacının, satış bedelinin bir kısmı için davalı bankanın garantörlüğü kapsamında banka ile imzaladığı konut finansman kredisi ve teminat sözleşmesi gereği kredi taksitlerinin bir kısımın ödediği, ancak satış sözleşmesinde öngörülen tarihte teslimatın gerçekleşmediği iddiasına dayalı taşınmaz satış sözleşmesi ve bağlı kredi sözleşmesinin iptali ile bakiye kredi bedelinden borçlu olunmadığının tespiti, tazminat ve alacak istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, aynı konuda, farklı davacılar tarafından, aynı davalılar aleyhine açılan davalarda verilen bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesinin Yargıtay 3....

            Açıklanan gerekçeler ile davacının talepleri ve davanın niteliği göz önüne alındığında, ayıp iddiasına dayalı olarak talepte bulunan davacının öncelikle usulüne uygun ihbar yükümlülüğünde bulunması esas olup, yasanın aradığı şekilde davalı tarafa yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmakla, davalıdan ödenen bedel iadesi ve ayıp dolayısıyla uğranılan zararların tazminine ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

              Değerlendirme : Dava, teslim edilen taşınmazın yüzölçümünün sözleşmede satışı vaad edilen miktardan eksik olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....

              O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 2- Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

                O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 2- Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu