Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kullanıldığı ve kendilerinin konaklamadığı gece yabancı uyruklu bir müşterinin bu odada kaldığı iddiasının soyut iddia mahiyetinde olduğu ve davalı tarafça da kabul edilmediği, davacıların iade talep ettikleri meblağın iddia olunan koşullar nedeniyle otelde geçirilmeyen 2 gece ücreti 9.200,00 TL ve ayıplı hizmet nedeniyle kalan 2 gece ücreti olan 9.200,00 TL den %50 indirim yapılması ve buna ek olarak manevi tazminat talebi olduğu hizmete ilişkin bedelde indirim talep edilen 13.800,00 TL(9.200,00 TL+4.600,00 TL)'nin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu ve ispata elverişli tanık beyanı dışında bir delil bulunmadığı hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini ispat yükü davacılara ait olmakla, dayanılan bilirkişi delili davacı tarafça ileri sürülmediğinden ve iddia olunan vakaların yaşandığı tarihteki durumunun keşif marifetiyle tespiti mümkün görülmediği..." gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir....

Davacı tarafın davalı yana verilen hizmet karşılığı düzenlenen 118.000 TL fatura bedelinin ödenmeyen 35.400 TL'lik kısmının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep ettiği, davalının ise, verilen hizmetin ayıplı, kusurlu, sahip olması gereken özellikleri taşımadığı ve gecikmeli olduğunu beyanla ayıp oranında taraflarca kararlaştırılan bedelde indirim yapılması gerektiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK'nun 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır....

    denilmektedir. 08/05/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu gereği davacının ayıp sebebiyle toplam zararının 16.195,50-TL olduğu, dava konusu-------- makinesinin devir tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin ------ civarında olduğu, ayıp sebebiyle uğranılan zarar ile dava konusu aracın satış bedeli dikkate alındığında aralarında ciddi fiyat farkının bulunduğu dikkate alındığında TBK 227/4-5 maddeleri gereğince davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının yerinde olmadığı, dosyadaki durumun bunu (sözleşmeden dönmeyi) haklı göstermediğine kanaat getirilmiş, davacı talebinin TBK 227/2-4 maddesi kapsamında (TBK 227/2 md ; "Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme" ve " satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir") değerlendirilmiş ve yargılamaya bu tespit üzerinden devam edilmiştir....

      İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıplı mal satışlarında ayıbın önemi, mahiyeti de gözetilerek hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda sözleşmeden dönme veya ayıpsız misliyle değişim yerine mahkemenin ayıp oranında indirim bedeline veya ücretsiz onarıma resen hükmedebileceği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin ise nispi metoda uygun olarak bilirkişilere hesaplattırılması gerekir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalılardan satın aldığı dairenin ayıplı ve geç teslim edildiğini ileri sürerek ayıp oranında bedelde indirim ve kira tazminatı talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmesine rağmen ne kadarının kira tazminatı ne kadarının ayıp oranında bedel indirimi karşılığı olarak istenildiği gösterilmediği gibi mahkemece, davacıya bu yönde bir açıklama da yaptırılmamıştır. HMK'nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

        (IV)Dava açıldığı tarihte, davacının zararını tam olarak tespit etmesinin beklenmediği, bu haliyle belirsiz alacak davası açmasında hukuka aykırılık görülmediği, davacı seçimlik hakkını açıkça belirtmemiş ise de bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere ücretsiz onarım, ayıp oranında bedelde indirim ve ayıpsız benzeri ile değişimin mümkün olmadığı, bu haliyle davacının talebinin bedel iadesine yönelik olduğu, bu talebin bedel arttırım dilekçesi ile ortaya konulduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (V)Dosya kapsamında davalının satıcı olduğu, ayıbın satıştan önce var olduğu, davalının ayıbı bilmese bile ayıptan sorumlu olduğu dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (VI)Bilirkişi raporunun olayla uyumlu, denetime elverişli, araçtaki ayıbın varlığını ortaya koyan tespitler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiş, bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, ayıplı araç sebebiyle bedelde indirim talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanun'un 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu düzenleme özel yetkiye yönelik olup davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Ayrıca, 6098 sayılı TBK'nun 89. maddesinin 1. fıkrasında da para borcunun sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceği hükme bağlanmış olup, buna göre para alacağına ilişkin davalarda alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı, davalının ithalatçısı olduğu Honda Civic marka aracı satın aldığını, aracın C sütununda dalgalanma olduğunu ileri sürerek misli ile değişim talep ettiği, mahkemece aracın C sütununda dalgalanma olduğu, bunun üretimden kaynaklı olduğu ve aracın ayıplı olduğunun kabul edildiği, ancak bilirkişi raporuna göre bu dalgalanmanın devam etmeyeceğinin, kullanıma engel olmadığının belirtildiği dikkate alınarak misli ile değişimin hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle davacının ancak bedelde indirim talep edebileceği, bunun da ithalatçı olan davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          taleplerine istinaden bu aşamada şimdilik 500,00 TL ayıplı ürün nedeni ile uğranılan manevi zarara karşılık olmak üzere 1.000,00 TL manevi tazminatın, konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; bilahare bedelde indirim talebini ıslah sureti ile 15.301,00 TL’ye yükseltmiştir....

            Adı geçen Kanun’un 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 227. maddesi gereğince alıcı, ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir....

            UYAP Entegrasyonu