Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıp, kiralananın hangi oranda amaca uygun kullanımını etkilemişse, bedelde indirimin de o oranda yapılması gerektiği, hususu tartışmasızdır. Davacı kira sözleşmesinin feshini istememiştir. Davacının geçmiş yıllara ilişkin kira bedelinin tenkisi istemi yerinde olmayıp, dava tarihinden itibaren kiralananda sonradan meydana gelen ayıp oranında indirim istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde kira bedelinin tenziline ilişkin bir miktar belirtmemiş olup, öncelikle davacıya imkan tanınarak bu konuda talebinin açıklattırılması gerekir....

    Mahkemece, "...davacı taraf ayıp oranında satış bedelinde indirim hakkı dışında bağımsız bölümü kullanamaması sebebi ile ödediği kira bedelleri, apartman aidatları, ortak giderler, emlak vergisi, dask poliçe bedeli, konut sigorta bedeli ile manevi tazminat talebinin olduğu, davacı tarafından 15/01/2020 tarihinde satın alınan bağımsız bölümün ayıplı olduğunun ilk olarak 20/05/2020 tarihinde davalı kuruma bildirildiği, 6502 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince 6 ay içerisinde bildirilmesi sebebi ile teslim edilen bağımsız bölümün ayıplı olmadığının ispatının davalı kuruma ait olduğu, mahkememizce yapılan keşif sonucundan bağımsız bölümün teslim edildiğinde ayıplı olduğu ve nispi metoda göre ayıp oranında satış bedelinde indirim bedelinin 20.604,39- TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, davacının seçimlik hakkı dikkate alınarak davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; ayıp oranında satış bedelinden indirim bedeli olan 20.604,39- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2020/275 ESAS, 2022/16 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip BAŞ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılmış olması sebebiyle bedelde indirim yapılması gereken tutar olan belirsiz alacağın tespiti ve şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere, satış tarihi olan 07.07.2020...

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; satın alınan ikinci el aracın ayıplı çıkması nedenine dayalı bedelde indirim ve ayıp sebebiyle yapıldığı belirtilen onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Yargıtay 3. HD'nin 17/01/2022 gün ve 2021/7116 E.-2022/36 K. sayılı kararında özetle, "...Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın 6502 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, 6502 sayılı Kanun kapsamında açık ve gizli ayıp kavramının ortadan kalktığı ve ayrıca ihbar yükümlülüğü de aranmadığı değerlendirildiğinde mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir..." denilmiştir.(Aynı yönde, bkz. Yargıtay 3. HD'nin 15/11/2021 gün ve 2021/3983 E-2021/11401 K. vb.)...

    ) yerine getirilmiş olması gerektiği, iş sahibinin, ayıplı ifa nedeniyle yükleniciye karşı ileri sürebileceği haklar ise: sözleşmeden dönme, bedelde indirim yapılmasını isteme, ayıbın giderilmesini (onarım) isteme, zararın tazminini isteme olarak ifade edildiği, somut olayda davacının ediminin ayıplı olarak yerine getirilmiş olduğu, bu nedenle bundan sorumlu olması gerekeceği; ne var ki söz konusu ayıbın nitelik itibarıyla açık ayıp olması sebebiyle iş sahibinin ayıptan doğan haklarının kullanabilmesi için uygun süre içerisinde ayıbı yükleniciye bildirmesi gerektiği hususları da detaylı olarak incelendiği, yapılan açıklamalar muvacehesinde; teslimin üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçene kadar davalının ayıp bildiriminde bulunmadığı, dolayısıyla ayıptan doğan hakların kullanımı için aranan “uygun sürede bildirim” şartının davalı tarafından yerine getirilmediği; davalının mezkur haklarını kullanabilmesine mani olan şeyin, söz konusu bildirim yükümlülüğünün muteber biçimde yerine getirilmemiş...

      Eserin ayıplı olması ve açık ayıplarda BK’nın 359. maddesi hükmünce makul sürede, gizli ayıp halinde de aynı Yasa’nın 362/III. maddesi gereği öğrenilir öğrenilmez derhal ayıp ihbarında bulunulması halinde, iş sahibi BK’nın 360. maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme, ayıbın giderilmesini isteme (onarım bedeli) ve bedelden indirim şeklindeki seçimlilik haklarını kullanabilir. Somut olayda ayıbın gizli ayıp olduğu ve davacı iş sahibinin ayıbın ortaya çıkmasından sonra süresinde yükleniciye ayıp ihbarında bulunduğu, teknik servis formlarından anlaşılmaktadır. Dosyada birisi keşfe bağlı, iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm tesisine yeterli değildir....

        ayıp nedeniyle araçta değer kaybının bulunmadığı tespitinin yapıldığı, ilk derece mahkemesince araçta ayıp nedeniyle bir zararın oluşmadığı gerekçesiyle davacının her iki talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

          Somut olayda: davacı satın aldığı aracın göstergesinin mil cinsinden gözükmesi oysa kendisinin km cinsinden olduğunu sanması sebebiyle araçta bulunan gizli hukuki ayıp sebebiyle bedelin indirilmesini talep ettiğini 01/03/2021 tarihli dilekçesinde mahkememizin ara kararı üzerine somutlaştırmış olup bilirkişi tarafından nispi metoda göre indirilecek bedel hesaplanmış olmakla birlikte mahkememizce görüldüğü ve 20/12/2021 tarihli kök bilirkişi raporunda belirtildiği üzere aracın ekranında mil ifadesinin açıkça görüldüğü belirtilmiş, dinlenen tanıkların bir kısmının aracın kat ettiği mesafenin mil cinsinden olduğunun davacıya bildirildiğini beyan etmiş olduğundan yol bilgisinin mil cinsinden gösterilmesinden davacının haberdar olduğu, gizli ayıp olmadığı ve ayıp niteliğinde de bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Bilirkişiler tarafından mahkemeye sunulan 30.11.2012 havale tarihli raporda araçtaki imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp dolayısıyla meydana gelmiş olan değer kaybının 5.000 Euro olduğu bildirilmiştir. Bilirkişiler tarafından verilen sonraki ek raporlarında aracın takdir edilen değerinin çok altında satılmış olmasından dolayı davalıların sorumlu olmayacağını bildirmiş, mahkemede davanın reddine karar vermiştir. Davacı ayıp nedeniyle bedelden indirim yapılmasını istemiş, mahkemece alınan 30.11.2012 tarihli raporda, imalat hatası sebebiyle 5.000 Euro indirim yapılması gerektiği bildirildiği halde sonraki alınan ek rapordaki hukuki değerlendirmenin mahkeme hakimini bağlayıcı yönü bulunmamaktadır. Hukuki niteleme ve değerlendirme hakime aittir. Mahkemece araçtaki değer kaybının 5.000 Euro olduğu gözetilerek bedelden indirim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının ayıp nedeniyle bedelden indirim talep edip edemeyeceği ve davalıların bedel indirimi talebinden sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı satış bedelinden indirim talepli alacak davasıdır. DELİLLER : Dosyada mübrez ------- yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde; davacı--------- tarafından davalı------ davaya konu aracın kusurlu olduğundan bahisle aracı tetkik etmeleri ve ifa etmeleri gereken düzeltmeleri yapmaları için çekildiği anlaşılmıştır. Dosyada mübrez ---- tarihli fatura incelendiğinde; taraflarının ---- olduğu, faturanın ----- model araca ilişkin olduğu ve bedelinin ----- olduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu