Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Tarih :30.07.2010 Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi - sözleşmenin feshi - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle müvekkilinin BK ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan doğan diğer secimlik hakları da saklı kalmak kaydıyla malın davalıya iadesine, ödenen bedelin yasal faiziyle birlikte ve takriben 500 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....

    Davacının ayıp nedeniyle makine satışına dair sözleşmenin feshi ile sözleşme gereği verilmiş çek, senetler ve paranın iadesine, senetler nedeniyle yapılan takibe borçlu olmadığının tespitine dair talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu 1 adet Hartfort 2. El kullanılmış CNC işleme merkezi 100.000USD+KDV karşılığında satın aldığına dair taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından satın alınan makinenin ayıplı çıktığı iddiası ile davalıya sözleşmenin tek taraflı olarak feshi hakkının kullanılacağına dair Bursa 10. Noterliğinin 10.08.2015 tarih ve ...yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiği, söz konusu ihtarname incelendiğinde, makinelerin Bursa 14. icra Müdürlüğü'nünü 2015...esas sayılı dosyasından, dosya borçlusu ...Kalıp Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Ait olduğu gerekçesi ile haczedilmesi nedeniyle hukuki ayıp gerekçesi ile gönderildiğinin görüldüğü, ancak haciz işlemine karşılık davacı tarafından Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015......

      Bent Türk A.Ş vekili, davacının arıza olarak bildirdiği hususların ayıplı imalattan değil, aracın teknik aksam ve konseptinden kaynaklandığını, sözleşmenin fesih şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... Otom. Tic.ve San.A.Ş vekili, davacının şikayeti üzerine davaya konu aracı incelediklerini, herhangi bir arızaya rastlayamadıklarını, ancak müşteri memnuniyetini ön planda tutarak şanzıman kontrol ünitesinin değiştirildiğini, kumanda ünitesi programının güncellendiğini, sözleşmenin feshi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        Türk A.Ş vekili, davacının arıza olarak bildirdiği hususların ayıplı imalattan değil, aracın teknik aksam ve konseptinden kaynaklandığını, sözleşmenin fesih şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... Otom. Tic.ve San.A.Ş vekili, davacının şikayeti üzerine davaya konu aracı incelediklerini, herhangi bir arızaya rastlayamadıklarını, ancak müşteri memnuniyetini ön planda tutarak şanzıman kontrol ünitesinin değiştirildiğini, kumanda ünitesi programının güncellendiğini, sözleşmenin feshi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          , iş sahibinin kullanabileceği ve nısfet kaidelerine göre de kabule icbar edilebilecek derecede/nitelikte bulunduğu, bu durumda, davalının ayıptan doğan sorumluluğunda, sözleşmeden dönme seçimlik hakkının şartlarının oluşmadığı, dava konusu araçtaki gizli kusur durumuna göre bedel tenzili gerekip gerektiği noktasında yapılan incelemede; dava konusu aracın, standart bir üretim olmayıp özel amaca yönelik bir üretim olduğu, onarım durumuna dair fiyatlandırmanın piyasa koşulları içerisinde bulunmasının mümkün olmadığı ve mevcut durumda dosya içerisinde bu duruma dair bir değerlendirme somut belge ve bilgi bulunmadığı da göz önüne alındığı, ancak, davacı yanın ayıp oranında bedel indirimi talebinde bulunabileceğinin kabulünün gerektiği; teknik inceleme sonucunda, araçtaki ayıp oranının takdiren %25 olarak tespit edildiği, bu durumda, ayıp nedeniyle indirim tutarının, dava konusu aracın/eserin değeri olan 169.920,00 TL'nin %25'ine karşılık gelen 42.480,00 TL olarak hesaplandığı; bu nedenlerle...

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davada esasa girilmeden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken görev itirazlarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece kurulan hüküm hakimin uymakla yükümlü olduğu taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil etmekte olduğunu, müvekkil firma, davaya konu sözleşmenin tarafı olmadığını, zaten davacının dava dilekçesinde kullanmak istediği seçimlik hakkının niteliği gereği müvekkile herhangi bir yükümlülük yükleme imkânı bulunmadığı mevzuat gereği olduğunu, davaya konu üründe ayıp olduğu iddiası ispatlanmamış olduğunu, davacının davaya konu ettiği hususlar iddia ettiği gibi gizli ayıp niteliğinde olmadığını, ortalama zekaya sahip davacı konumundaki her insanın -şayet bir ayıp var ise- ürünü incelediğinde anlayabileceği ayıp olduğunu, müvekkil firmanın tarafı olmadığı sözleşmenin fesih sonuçlarından sorumlu tutulamayacağı hakkaniyet ve mevzuat gereği olduğunu, yerel mahkeme tarafından tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın...

            Dava, davacının 34 XX 148 plakalı 2018 model aracı T3 Anonim Şirketinin yetkili satıcısı ve yetkili servisi olan Teknik Oto Servis Akaryakıt Turizm Sanayi A.Ş'den 03.01.2019 tarihinde satın aldığı, aracın motorundaki arızanın teknik servis tarafından arızanın giderilememesi sebebiyle üretimden kaynaklı ayıptan dolayı bedel indirimi ve serviste kaldığı süreye ilişkin zararın tahsili için talepte bulunmuştur. 6502 sayılı TKHK sisteminde ithalatçının ayıptan sorumluluğu sınırlandırılmış olup, ithalatçı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinden doğrudan sorumlu değildir. Bu yaklaşımın benimsenmesinin altında yatan gerekçe ise, sözleşmenin nispiliği ilkesidir. Buna göre, tüketici satış sözleşmesini satıcı veya bayi ile yapmakta olup, anılan sözleşmenin tarafı olmayan ithalatçının sözleşmenin tarafıymış gibi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ki bu talep sözleşmenin tarafına yöneltilebilir taleplerinden olup, ithalatçının sorumlu olması kabul edilmemiştir....

            07/11/2019 havale tarihli dilekçesinde ise; 6502 Sayılı Yasaya göre seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiğini, satılanı geri vermeye hazır olduklarını ve davaya satış bedeli olan 76.485,50 TL üzerinden devam ettiklerini bildirmiştir....

            davacıya teslime çalışılması üzerine,davacı tarafından sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin tahsili ve bakiye bedel içinde borçlu olmadığının tesbiti talepli dava açıldığı,mahkemece davacının talebinin kabulüne karar verildiği,dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davalı,dava konusu taşınmaza ilişkin arsa payı tapusunu üstüne almadan davacıya satmış,dava dışı arsa sahibi tarafından 4.1.2011 tarihinde arsa payı tapusu davacıya devredilmiştir.Davacı taraf,davalı ile aralarındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini hukuki ayıp nedeniyle feshedip ödemelerini talep ettiğine göre,bu satış sözleşmesi nedeniyle elinde tuttuğu tapu kaydının da davalıya iadesi gerekir.Zira satış sözleşmesinin tasfiyesi talep edildiğine göre davacı elindeki tapunun da davalı tarafa iadesine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Açıklanan bu Kanun ve Yönetmelik hükümleri ışığında dava konusu olaya bakılacak olursa; davacı tarafından 08.12.2007 tarihinde satın alınan bilgisayarın ... süresi içinde 3 kez ekranının açılmaması arızası nedeniyle yetkili servise götürüldüğü, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kıldığı, bilgisayarın halen serviste olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece az yukarda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri gereğince bedel iadesi şartlarının oluştuğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA,14.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu