(emsal Yargıtay 11 HD. 2021/2444 E. 2022/6595 K ve aynı dairenin 2020/3233 E. 2021/6928 K. sayıl ilamları) Davacıya satılan aracın ayıplı olduğu, alıcının TBK 227 maddesi gereği seçimlik haklarını kullanabileceği, TBK 227/1-2 ve 228 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ayıp oranında indirim talebinde bulanabileceği, davacının ıslah dilekçesi ile aracı satmış olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesine ilişkin talebinden vazgeçerek TBK 228 maddesi gereği ayıp oranında indirim isteme hakkının bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. lk derece mahkemesince dosyaya alınan bilirkişi raporunda araçtaki ayıp oranındaki indirim miktarı konusunda alınmış bir rapor bulunmamaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/39 ESAS - 2020/351 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp Nedeniyle Bedelde İndirim KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : dava konusu Samsun ili, Atakent TOKİ, 8532 ada, 3 parsel, C-2 Blok , 39 nolu konutu satın aldığı, ancak müvekkilin aldığı konutta zaman içerisinde dairelerin içinde tavan , duvar , taban döşemelerinde ve taşıyıcı duvarlarda çatlakların oluştuğu gözlemlendiği ve durumun tespiti için Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/40 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, söz konusu çatlakların davalı kurumun ağır kusurun ile gizlenmiş ayıp niteliğinde olduğunu, bu nedenle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair davalıya ihtar gönderildiğini, davalı iaderin yazı cevabında...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/314 ESAS - 2020/345 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp Nedeniyle Bedelde İndirim KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu Samsun ili, Atakent TOKİ, 8532 ada, 3 parsel, C-4 Blok, 37 nolu konutu satın aldığı, ancak müvekkilin aldığı konutta zaman içerisinde dairelerin içinde tavan, duvar, taban döşemelerinde ve taşıyıcı duvarlarda çatlakların oluştuğu gözlemlendiği ve durumun tespiti için Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/40 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, söz konusu çatlakların davalı kurumun ağır kusurun ile gizlenmiş ayıp niteliğinde olduğunu, bu nedenle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair davalıya ihtar gönderildiğini, davalı iaderin...
Davacı 03/05/2012 tarihinde satın aldığı, evin ayıplı olduğunun 5.10.2016 tarihli belediye tutanağı ve encümen kararı ile ortaya çıktığını belirterek bedelden indirim talep etmiş, davalı ise öncesinden beri binada kiracı olan davacının durumu bildiğini, satın almadan itibaren 5 yıllık sürenin geçtiğini savunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddesine göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi) alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....
Dava: Ticari satışta ayıp nedeniyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybı oranında bedelde indirim seçimlik haklarının kullanıldığı davadır. Ayıp; Ticari satışlarda, satılandaki ayıbın teslim sırasında açıkça belli olması durumunda, alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Açıkça belli olmayan ayıplarda ise alıcı, malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek, inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu durumu yine aynı süre içinde satıcıya bildirmek zorundadır,(TTK m. 23/1-c). Aksi takdirde alıcının ayıptan doğan seçimlik hakları kullanması mümkün değildir. Açık ayıplar bakımından durum bu olmakla birlikte, olağan bir gözden geçirmeyle anlaşılamayacak ve sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar bakımından farklı bir değerlendirme yapmak gerekmektedir....
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda kullanım esnasında motor yağının uygun olmaması nedeniyle aracın ikaz vereceği, davacının bu ikazı önemsemeden aracın kullanımına devam etmesinin de zararın artmasına etken olduğuna değinilmiştir. O halde mahkemece TBK'nun 52. maddesi hükmü gözetilerek davacının müterafik kusuru oranında tazminat miktarından indirim yapılması yoluna gidilmemiş olması isabetsiz olmuştur. Ne var ki bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin olarak ve tazminat miktarından takdiren %50 oranında indirim yapılmak suretiyle yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
Bu nedenle davacının eksik iş nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Kabul şekli bakımından; Eksik iş olarak tesbit edilen hususlar nedeniyle taşınmazdaki değer kaybı hesaplanırken gizli ve eksik işlerin taşınmazın satış tarihi itibarıyla ayıplı ve ayıpsız değerlerinin birbirlerine oranlanması sonucu bulunacak oranın satış bedeline uygulanarak değer kaybının nisbi yöntem ile hesaplanması gerekirken, satış bedeli üzerinden % 6 oranda indirim yapılarak hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma sebeplerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Bu nedenle davacının eksik iş nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Kabul şekli bakımından; Eksik iş olarak tesbit edilen hususlar nedeniyle taşınmazdaki değer kaybı hesaplanırken gizli ve eksik işlerin taşınmazın satış tarihi itibarıyla ayıplı ve ayıpsız değerlerinin birbirlerine oranlanması sonucu bulunacak oranın satış bedeline uygulanarak değer kaybının nisbi yöntem ile hesaplanması gerekirken, satış bedeli üzerinden % 6 oranda indirim yapılarak hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma sebeplerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Eksik ayıp olduğu belirtilen hususlar davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini azaltan açık ayıp niteliğinde olduğu ve davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının taşınmazı teslim aldıktan sonra bu ayıpları kolayca öğrenebileceğinin kabulü gerekir.Bu nedenle davacının eksik iş nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Kabul şekli bakımından; Eksik iş olarak tesbit edilen hususlar nedeniyle taşınmazdaki değer kaybı hesaplanırken gizli ve eksik işlerin taşınmazın satış tarihi itibarıyla ayıplı ve ayıpsız değerlerinin birbirlerine oranlanması sonucu bulunacak oranın satış bedeline uygulanarak değer kaybının nisbi yöntem ile hesaplanması gerekirken, satış bedeli üzerinden % 6 oranda indirim yapılarak hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma sebeplerine göre tarafların...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedenyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Anayasanın 141/3.maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK'da da yer verilmiştir....